44 | SÖZLER
B
EfiNC
S
ÖZ
dalp, feraizi terk eden ve maiflet yolunda rast gelen gü-
nahlar iflleyen fask- hasirdir.
Ve o talim ve talimat isebaflta namazibadettir.
Ve o harp ise; nefis ve heva, cin ve ins fleytanlarna
karfl mücahede edip günahlardan ve ahlâk- rezileden,
kalp ve ruhunu, helâket-i ebediyeden kurtarmaktr.
Ve o iki vazife ise; birisi hayat verip beslemektir, di¤e-
ri hayat verene ve besleyene perestifl edip yalvarmaktr,
Ona tevekkül edip emniyet etmektir.
Evet, en parlak bir mucize-i sanat- Samedâniye ve
bir harika-i hikmet-i Rabbaniye olan hayat kim vermifl,
yapmfl ise; rzkla o hayat besleyen ve idame eden de
odur. Ondan baflka olmaz!
1
Delil mi istersin? En zayf, en aptal hayvan en iyi bes-
lenirmeyve kurtlar ve balklar gibi. Hem en âciz, en
nazik mahlûk, en iyi rzk o yerçocuklar ve yavrular gi-
bi.
Evet, vasta-i rzk- helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmad¤-
n, belki acz ve zaaf ile oldu¤unu anlamak için balklar ile
tilkileri, yavrular ile canavarlar, a¤açlar ile hayvanlar
muvazene etmek kâfidir. Demek, derd-i maiflet için na-
mazn terk eden,
2
o nefere benzer ki, talimi ve siperini
brakp çarflda dilencilik eder. Fakat namazn kldktan
sonra, Cenab- Rezzak- Kerîmin matbaha-i rahmetin-
den taynatn aramak; baflkalara bâr olmamak için ken-
disi bizzat gitmek güzeldir, mertliktir. O dahi bir ibadettir.
âciz:
güçsüz, gücü yetmeyen.
acz:
güçsüzlük, kuvvetsizlik.
ahlâk- rezile:
kötü ahlâk.
bâr:
yük, zahmet, eziyet, sknt.
bizzat:
kendisi.
canavar:
zararl hayvan.
Cenab- Rezzak- Kerîm:
snrsz
ikram sahibi ve bütün varlklarn
rzkn veren Allah.
cin:
bir cins ateflten yaratlmfl
olup dünyann insandan sonra en
mühim sakini.
delil:
kant, belge.
derd-i maiflet:
geçim derdi.
emniyet:
güven.
fask- hasir:
zarar ve ziyanda
olan, bilerek günah iflleyen.
feraiz:
farz klnan ibadetler.
günah:
Allahn emirlerine aykr
davranfl, dini suç.
harika-i hikmet-i Rabbaniye:
her fleyi terbiye eden Allahn ya-
ratt¤ hikmet harikas.
harp:
savafl.
helâket-i ebediye:
ebedî mahvo-
lufl, ebedî bitifl.
heva:
istek, heves, nefsin arzusu.
ibadet:
kulluk vazifesi.
idame:
devam ettirme.
ihtiyar:
irade, kendi iste¤iyle seç-
me ve hareket etme, isteme; ar-
zu etme.
iktidar:
güç, kuvvet.
ins:
insan.
kâfi:
yeterli.
mahlûk:
yaratlmfl, yoktan var
edilmifl olan.
maiflet:
geçinme, geçinifl, yafla-
mak için gerekli olan fley.
matbaha-i rahmet:
Allahn rah-
met mutfa¤.
mertlik:
çeviklik, yi¤itlik, zinde
haraketlilik.
mucize-i sanat- Samedâniye:
hiçbir fleye muhtaç olmayan ve
her fley kendisine muhtaç olan
Allahn sanatnn mucizesi.
muvazene:
ölçülülük, dengeli ol-
ma; tartma, ölçme; düflünme,
karfllafltrma.
mücahede:
cihad etme, çarpfl-
ma, savafl.
namaz:
Günün befl vaktinde yeri-
ne getirilen ve slâmn befl flartn-
dan biri olan ibadet.
nazik:
terbiyeli, zarif, ince, daya-
nksz;
nefer:
asker, er.
nefis:
insan daima kötülüklere
sevk eden duygu.
perestifl:
aflr ba¤llk, tapar dere-
cede sevme, mükemmel sevgi.
rastgelen:
do¤ru gelen, düzgün
gelen.
rzk:
Allahn herkese lütuf ve ih-
san etti¤i nimetler, yiyecekler.
siper:
arkasnda saklanlan fley.
fleytan:
her türlü kötülü¤ü
yapan ve teflvik eden kimse.
talim:
ö¤retme, e¤itme.
talimat:
talimler, e¤itimler.
taynat:
erzaklar, yiyecekler.
terk:
brakma, salverme,
vazgeçme.
tevekkül:
sebeplere sarldk-
tan sonra neticesini Allaha
brakma, neticeye rza göster-
me.
vasta-i rzk- helâl:
helâl r-
zk kazanma arac, sebebi.
vazife:
görev, yaplmas gere-
kenler, ifller.
zaaf:
zayflk, iktidarszlk,
kudretsizlik.
1.
Bu manalar için bkz. Bakara Suresi: 22, 60; En'am Suresi: 99, 141, 142, 151; A'raf suresi: 32,
160; Enfal Suresi: 26; Yunus Suresi: 31, 59, 93; Hûd Suresi: 6; brahim Suresi: 32; Hicr Suresi: 20;
Nahl Suresi: 72, 112, 114; sra Suresi: 70; Ankebut Suresi: 17, 60, 62; Rum Suresi: 37, 40; Sebe
Suresi: 15, 24, 36; Yâsin Suresi: 47; Zümer Suresi: 52; Mü'min Suresi: 13, 64; Fusslet Suresi: 10;
fiûra Suresi: 12, 27; Zariyat Suresi: 22, 58; Cuma Suresi: 11; Talâk Suresi: 3; Mülk Suresi: 15, 21.
2.
Bkz. Taha Suresi: 132; Zariyat Suresi: 57-58.