Sözler - page 52

52 | SÖZLER
A
LTINCI
S
ÖZ
‹kinci hasaret:
Emanette h›yanet cezas›n› çekecek-
sin. Çünkü, en k›ymettar aletleri en k›ymetsiz fleylerde
sarf edip nefsine zulmettin.
Üçüncü hasaret:
Bütün o k›ymettar cihazat-› insani-
yeyi hayvanl›ktan çok afla¤› bir derekeye düflürüp, hik-
met-i ‹lâhiyeye iftira ve zulmettin.
Dördüncü hasaret:
Acz ve fakr›n ile beraber, o pek
a¤›r hayat yükünü zay›f beline yükleyip, zeval ve firak sil-
lesi alt›nda daim vaveylâ edeceksin.
Beflinci hasaret:
Hayat-› ebediye esasat›n› ve saadet-i
uhreviye levaz›mat›n› tedarik etmek için verilen ak›l,
kalp, göz ve dil gibi güzel hediye-i Rahmaniyeyi Cehen-
nem kap›lar›n› sana açacak çirkin bir surete çevirmektir.
fiimdi satmaya bakaca¤›z. Acaba, o kadar a¤›r bir fley
midir ki, çoklar› satmaktan kaç›yorlar? Yok! Kat’a ve as-
la! Hiç öyle a¤›rl›¤› yoktur. Zira, helâl dairesi genifltir,
keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur. Fe-
raiz-i ‹lâhiye ise hafiftir, azd›r. Allah’a abd ve asker olmak
öyle lezzetli bir flereftir ki, tarif edilmez. Vazife ise, yaln›z
bir asker gibi, Allah nam›na ifllemeli, bafllamal›. Ve Allah
hesab›yla vermeli ve almal›. Ve izni ve kanunu dairesin-
de hareket etmeli, sükûnet bulmal›. Kusur etse isti¤far
etmeli: “Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi Kendine kul ka-
bul et. Emanetini kabzetmek zaman›na kadar bizi ema-
nette emin k›l. Âmin!” demeli ve Ona yalvarmal›.
* * *
abd:
kul, yarat›c›s›na ibadet eden.
acz:
güçsüzlük, kuvvetsizlik.
alet:
vas›ta, araç, makine.
âmin:
“Yâ Rabbi! Öyle olsun, ka-
bul eyle!” manas›nda duadan
sonra söylenir.
asla:
hiç bir zaman; kesinlikle.
cihazat-› insaniye:
insandaki
maddî ve manevî organlar.
daim:
devaml›.
dereke:
alt derece, düflük seviye.
emanet:
birisine korumas› için
verilen fley
emin:
emniyette, koruma alt›n-
da.
esasat:
esaslar, temeller; prensip-
ler.
fakr:
ihtiyaç, yoksulluk.
feraiz-i ‹lâhiye:
Allah’›n emirleri.
firak:
ayr›l›k, ayr›lma.
hafif:
a¤›r olmayan.
haram:
‹slâmiyetçe yasaklanan ifl
ve fleyler.
hasaret:
zarar, ziyan, kay›p.
hayat-› ebediye:
sonsuz hayat.
hediye-i Rahmaniye:
sonsuz
merhamet ve flefkat sahibi olan
Allah’›n verdi¤i nimetler.
helâl dairesi:
‹slâmiyetçe yasak-
lanmayan her fley.
hikmet-i ‹lâhiye:
Allah’›n her fle-
yi bir sebebe ba¤lamas›.
h›yanet:
hainlik, vefas›zl›k.
iftira:
yalan yere birisini suçlu
göstermek, birisine suç atmak.
isti¤far:
Cenab-› Allah’tan kusur-
lar›n affedilmesini, günahlar›n ba-
¤›fllanmas›n› isteme.
kabzetmek:
almak, tutmak.
kâfi:
yeterli.
kat’a:
asla, kesinlikle.
keyif:
hofllanma, memnun-
luk.
k›ymettar:
de¤erli, pahal›,
k›ymetli.
kusur:
hata, yanl›fl.
levaz›mat:
gerekli olan fley-
ler.
nefis:
kendi, flah›s.
saadet-i uhreviye:
ahiret sa-
adeti, huzuru.
sarf:
harcama.
sille:
tokat.
suret:
flekil.
sükûnet:
rahat, huzur, din-
ginlik.
tedarik:
haz›rlama, sa¤lama,
karfl›lama.
vaveylâ:
盤l›k, feryat.
vazife:
görev.
yümün:
kuvvetli u¤ur, bere-
ket.
zeval:
sona erme, yok olma.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet.
1...,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51 53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,...1482
Powered by FlippingBook