Sözler - page 55

SÖZLER | 55
Y
ED‹NC‹
S
ÖZ
“At flunu. Sa¤lams›n. Neyin var? Alk›fl zaman›d›r. Hâ,
flu befl niflanl› k⤛t nedir?”
“Bir bilet. Bir tay›nat senedi.”
“Y›rt bunlar›. fiu güzel bahar mevsiminde yolculuk bi-
zim nemize lâz›m” der. Her bir desise ile onu iknaa çal›-
fl›r. Hatta o bîçare ona biraz meyleder.
Evet, insan aldan›r. Ben de öyle bir dessasa aldand›m.
Birden sa¤ cihetinden, ra’d gibi bir ses gelir. Der:
“Sak›n aldanma! Ve o dessasa de ki: ‘E¤er arkamdaki
aslan› öldürüp, önümdeki dara¤ac›n› kald›r›p, sa¤ ve so-
lumdaki yaralar› defedip peflimdeki yolculu¤u menede-
cek bir çare sende varsa, bulursan; haydi yap, göster,
görelim. Sonra de, “Gel keyfedelim.” Yoksa sus, hey
sersem!’ Tâ, H›z›r gibi bu zat-› semavî, dedi¤ini desin.”
‹flte ey gençli¤inde gülmüfl, flimdi güldü¤üne a¤layan
nefsim! Bil:
O bîçare asker ise, sensin ve insand›r.
Ve o aslan ise eceldir.
Ve o dara¤ac› ise, ölüm ve zeval ve firakt›r ki; gece
gündüzün dönmesinde her dost veda eder, kaybolur.
Ve o iki yara ise; birisi, müz’iç ve hadsiz bir acz-i be-
flerî, di¤eri elîm, nihayetsiz bir fakr-› insanîdir.
Ve o nefiy ve yolculuk ise, âlem-i ervahtan, rahm-›
maderden, sabavetten, ihtiyarl›ktan, dünyadan, kabir-
den, berzahtan, haflirden, S›rattan geçer bir uzun sefer-i
imtihand›r.
sonra tekrar diriltilip bir yerde
toplanmalar›.
H›z›r:
Hz. H›z›r.
ikna:
inand›rmak.
kabir:
mezar.
menetmek:
bafl›ndan savmak,
engellemek.
meyil:
yönelme, e¤ilim.
müz’iç:
rahats›z eden, s›k›nt› ve-
ren.
nefis:
kendi.
nefiy:
sürgün.
niflanl›:
iflaretli.
ra’d:
gök gürültüsü.
rahm-› mader:
ana rahmi.
sabavet:
çocukluk.
sefer-i imtihan:
imtihan yolculu-
¤u.
senet:
evrak, vesika.
sersem:
dengesiz, ölçüsüz.
s›rat:
Cennete gidebilmek için
herkesin üzerinden geçmek zo-
runda oldu¤u ve Cehennem üze-
rine kurulmufl olan köprü.
tay›nat:
erzak, yiyecek.
zat-› semavî:
yüce zat, yüksek
zat.
zeval:
sona erme, yok olma.
acz-i beflerî:
insanl›¤a ait güç-
süzlük, zaaf.
âlem-i ervah:
ruhlar âlemi.
alk›fl zaman›:
nefle, sevinç,
e¤lence zaman›.
berzah:
ölümden sonra, k›ya-
mete kadar yaflanacak âlem,
bîçare:
çaresiz, zavall›.
cihet:
yön, taraf;
çare:
ç›k›fl yolu, tedbir.
dara¤ac›:
idama mahkûm
olanlar›n as›ld›klar› sehpa.
defetme:
uzaklaflt›rma, itme,
kovma.
desise:
hile, oyun.
dessas:
aldat›c›, kand›r›c›.
ecel:
ölüm.
elîm:
ac› veren, üzüntü veren.
fakr-› insanî:
insan›n yap›s›n-
da ve yarat›l›fl›nda olan yok-
sulluk.
firak:
ayr›l›k, ayr›lma.
hadsiz:
s›n›rs›z, sonsuz.
haflir:
insanlar›n öldükten
1...,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54 56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,...1482
Powered by FlippingBook