bal ar›s› gibi olursun, hadsiz bir nur-u vücut bulursun.
Hem, feda et; çünkü, flu vücut sende vedia ve emanettir.
r
ón
HÉn
j Én
?n
H Én
J r
øo
c Én
æn
a ?n
OGn
Oho
G n
h ho
G p
?r
?o
e n
h
âr
°SG n
äÉn
Ñr
Kp
G ?r
Øn
f p
?r
Øn
f ;¬p
c i u
ôp
°S r
¿B
G r
Rn
G
Hem Onun mülküdür, hem O vermifltir. Öyle ise, min-
net etmeyerek ve çekinmeyerek fenâ et, feda et; tâ be-
ka bulsun. Çünkü, nefy-i nefiy ispatt›r. Yani, yok, yok
ise, o vard›r; yok, yok olsa, var olur.
r
On
ôn
N ?p
e Gn
Qr
Oƒo
N p
?r
?o
e r
Oƒo
N r
?n
ôn
cr
ôo
> p
iGn
óo
N
âr
°Sn
QGn
O r
?Én
µp
fƒo
J p
iGn
ôn
H ?n
OGn
O r
¿Gn
Q ?p
H p
iÉn
¡n
H ƒo
J r
Rn
G
Hâl›k-› Kerîm, kendi mülkünü senden sat›n al›yor.
Cennet gibi büyük bir fiyat› verir. Hem, o mülkü senin
için güzelce muhafaza ediyor, k›ymetini yükselttiriyor; yi-
ne sana hem bâkî, hem mükemmel bir surette verecek-
tir. Öyle ise, ey nefsim, hiç durma! Birbiri içinde befl kâr-
l› bu ticareti yap; tâ befl hasaretten kurtulup, befl r›bh›
birden kazanas›n.
1
@
SÖZLER | 343
O
N
Y
ED‹NC‹
S
ÖZ
muhafaza:
koruma.
mülk:
mal.
nefis:
insan›n ‹lâhî hakikatleri ka-
bul etmek istemeyen ve insan›
daima kötülü¤e sevk eden yönü.
nefy-i nefiy ispatt›r:
bir fleyin
yoklu¤unun olmamas› varl›¤›n›n
kan›t›d›r.
nur-u vücut:
varl›k nuru.
r›bh:
kazanç, kâr.
suret:
flekil, biçim.
vedia:
emanet.
vücut:
beden, varl›k.
bâkî:
devaml›, sürekli.
beka:
sonsuzluk, devaml›l›k.
feda etmek:
harcamak.
fenâ etmek:
geçicili¤ini kabul
etmek.
hadsiz:
s›n›rs›z.
Hâl›k-› Kerîm:
ikram› bol ve
her fleyi yaratan, Allah.
hasaret:
zarar.
k›ymet:
de¤er.
minnet:
yap›lan iyili¤i bafla
kakma.
1.
Cenab-› Hakk›n kendi mülkünü bizden sat›n almas› ile befl kârl› ticaret ve befl hasaret için
Alt›nc› Söze bak›n›z.