Sözler - page 1023

surete tak›lan sevimli nimetler, güzel meyveler, o cemal-i
manevînin—kendi kabiliyetlerine göre—birer lem’as›n›
tafl›yorlar. O lem’alar› hem cemal sahibine, hem baflka-
s›na gösteriyorlar.
Aynen öyle de, Sâni-i Hakîm, Cenneti ve dünyay›, se-
mavat› ve zemini, nebatat ve hayvanat›, cin ve insi, me-
lek ve ruhaniyat›, küllî ve cüz’î bütün eflyay›, cilve-i esma-
s›yla, eflkâlini tahdit ediyor, tanzim ediyor, birer miktar-›
muayyene veriyor. Onun ile, bunlara
Mukaddir, Munaz-
z›m, Musavvir
isimlerini okutturuyor.
Öyle bir tarzda flekl-i umumîsinin hududunu tayin eder
ki,
Alîm, Hakîm
ismini gösterir.
Sonra, ilim ve hikmet cetveliyle, o hudut içinde, o fle-
yin tasvirine bafllar. Öyle bir tarzda ki, sun' ve inayet ma-
nalar›n› ve
Sâni
ve
Kerîm
isimlerini gösteriyor.
Sonra, sanat›n yed-i beyzas›yla, inayetin f›rças›yla o
suretin—e¤er bir tek insan ve bir tek çiçek ise—göz, ku-
lak, yaprak, püskül gibi azalar›na bir hüsün, bir ziynet
renkleri veriyor; e¤er zemin ise, maadin, nebatat ve hay-
vanat›na bir hüsün ve ziynet renkleri veriyor. E¤er Cen-
net ise, ba¤lar›na, kas›rlar›na, hurilerine bir hüsün ve ziy-
net renkleri veriyor, ve hakeza, baflkalar›n› k›yas et.
Hem öyle bir tarzda tezyin ve tenvir eder ki, lütuf ve
kerem manalar› onda o derece hükmediyor ki, âdeta o
mevcud-u müzeyyen, o masnu-u münevver, bir lütf-u
mücessem, bir kerem-i mütecessit hükmüne geçer,
Lâtif
ve
Kerîm
ismini zikreder.
SÖZLER | 1023
O
TUZ
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
hükmetme:
de¤er, emir yerine
geçme.
hüküm:
de¤er, k›ymet.
hüsün:
güzellik.
inayet:
yard›m, ihsan, lütuf.
ins:
insan.
kabiliyet:
istidat, yetenek.
kas›r:
köflk.
kerem:
cömertlik, ihsan.
kerem-i mütecessit:
vücut pey-
da eden ihsan ve lütuf.
Kerîm:
ikram ve ihsan› bol olan
Allah.
küllî:
umumî, bütün.
k›yas:
karfl›laflt›rma.
lâtif:
Allah’›n güzel isimlerinden.
lem’a:
par›lt›.
lütf-u mücessem:
cisimleflmifl
güzellik.
lütuf:
hoflluk, güzellik.
maadin:
madenler.
mana:
anlam.
masnu-u münevver:
nurland›r›l-
m›fl sanat.
melek:
Allah’›n nurdan yaratt›¤›,
her zaman görülemeyen, Allah’›n
emirlerine tam itaat eden mah-
lûk.
mevcud-u müzeyyen:
süslü var-
l›k.
miktar-› muayyen:
belirli bir
miktar.
Mukaddir:
takdir eden Allah.
Munazz›m:
her fleyi en güzel bi-
çimde tanzim eden Allah.
Musavvir:
varl›klar› diledi¤i flekil
ve surette yaratan; Allah.
nebatat:
bitkiler.
nimet:
lütuf, ihsan, ba¤›fl.
ruhaniyat:
ruhlar âleminde yafla-
yan varl›klar.
Sâni:
her fleyi sanatl› olarak yara-
tan Allah.
Sâni-i Hakîm:
her fleyi sanatla ve
hikmetle yaratan Allah.
semavat:
semalar, gökler.
sun’:
sanatl› yapma.
suret:
biçim, görünüfl.
flekl-i umumî:
genel hatlar› ile.
tahdit:
s›n›rlama.
tanzim:
düzenleme.
tasvir:
bir fleyi çeflitli ifade tarzla-
r›yla anlatma.
tayin:
belirleme.
tenvir:
nurland›rma.
tezyin:
süsleme, ziynetlendirme.
yed-i beyza:
beyaz, parlak el.
zemin:
yeryüzü.
zikir:
anma.
ziynet:
süs.
âdeta:
sanki.
Alîm:
her fleyi hakk›yla bilen
Allah.
aza:
organlar, uzuvlar.
cemal:
iç ve d›fl güzellik.
cemal-i manevî:
manevî gü-
zellik.
cilve-i esma:
Allah’›n isimleri-
nin tecellileri.
cin:
gözle görünmez, lâtif ci-
simlerden ibaret bir yarat›k.
cüz’î:
parça.
eflkâl:
flekiller.
hakeza:
böylece, bunun gibi.
Hakîm:
her fleyi bir maksatla
uygun ve hikmetle yaratan
Allah.
hikmet:
‹lâhî gaye, yüksek
bilgi.
hudut:
s›n›rlar.
huri:
Cennet k›z›.
1...,1013,1014,1015,1016,1017,1018,1019,1020,1021,1022 1024,1025,1026,1027,1028,1029,1030,1031,1032,1033,...1482
Powered by FlippingBook