Sikke-i Tasdik-i Gaybi - page 202

O
TUZ
B
İRİNCİ
M
EKTUBUN
O
TUZ
B
İRİNCİ
L
EM
ASININ
O
TUZ
B
İR
M
ESELESİNDEN
B
İR
M
ESELEDİR
Birtek cümle olan kısacık bu hadisin beş lem’a-i i’cazi-
yesine dair bir nüktedir. Buraya bir münasebetle girmiş.
(1)
kánæn°S n¿ƒoã '? nK …/ór©nH oánanÓpîrdnG
hadis-i şerifin ihbar-ı gaybî
nev’inden tarihçe musaddak beş lem’a-i i’caziyesi vardır.
Birincisi:
Hulefa-i Raşidînin hilâfetleri ile Hazret-i
Hasan Radıyallahü Anhın altı aylık hilâfetinin müddeti
otuz sene olacağını ihbardır; aynen çıkmış.
İkincisi:
Otuz senelik halifeleri olan Hazret-i Ebu Be-
kir Radıyallahü Anh, Hazret-i Ömer Radıyallahü Anh,
Hazret-i Osman Radıyallahü Anh ve Hazret-i Ali Radıyal-
lahü Anhın ebcedî ve cifrî hesapları bin üç yüz yirmi altı
eder ki, o tarihten sonra şerait-i hilâfet daha takarrür et-
medi. Hilâfet-i Âliye-i Osmaniye bitti.
Üçüncüsü:
(2)
n
¿
ƒoã '? nK
kelimesi, cifir hesabı bin seksen
yedi eder ki, tarihçe-i hilâfet-i Abbasiyenin inkırazıyla hi-
lâfet-i Osmaniyenin takarrürüne kadar olan zaman-ı fet-
ret tayyedilse bin seksen küsur kalır. Eğer nakıs hilâfetler
sayılsa,
k
án
æn
°S n
¿
ƒoã '? nK
’deki “sene” lâfzı ilâve olur; o halde bin
iki yüz iki eder ki, Rumuzat-ı Semaniye-i Kur’âniye risa-
lelerinde hem
(3)
n
?n
dÉn
ær
ën
à n
aÉs
fp
G
hem Fatiha, hem Sure-i Nasr,
Ashab:
Sahabeler, Hz. Peygamberi
(asm) görmüş ve onunla konuş-
muş olan Müslüman kimseler.
aşire:
dakikanın onuncu kuvveti,
60 üzeri 10.
berzah:
ruhların kıyamete kadar
bekleyeceği, dünya ile ahiret ara-
sındaki yer.
cifir:
harflere verilen sayı kıymeti
ile geleceğe veya geçen hâdisele-
re, ibarelerden tarih veya isme da-
ir işaretler çıkarmak ilmî.
cifrî:
cifir hesabına ait.
cihet:
yön.
dair:
alakalı, ilgili.
ebcedî:
ebced hesabına ait.
gayp:
görünmeyen, fakat varlığı
kesin olan ve mahiyeti Allah tara-
fından bilinen başka âlemler; ma-
nevî âlem.
hadis-i şerif:
Peygamberimizden
aktarılan sözlerin genel adı.
halife:
Hz. Muhammed’in vekili
olarak Müslümanların yöneticisi
olan kimse.
hamd:
Allah’a karşı şükran ve
memnuniyetini onu överek bildir-
me.
hikmet:
İlâhî gaye, yüksek bilgi,
fayda.
hilâfet:
halifelik, İslâm devlet reis-
liği.
hilâfet-i Osmaniye:
Osmanlılar
dönemindeki hilafet.
hulefa-yı raşidin:
doğru yolda
olan dört büyük halife. Hz. Ebu Be-
kir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali.
ihbar-ı gaybî:
gayba ait haber,
geçmiş veya gelecek zamana ait
haber.
inkıraz:
sönme, yok olma, tüken-
me; bir şeyin kökünün kazınması.
lem’a-i i’câziye:
mu’cize derece-
sinde manevî parıltı.
mağfiret:
Allah’ın, kullarının gü-
nahlarını bağışlaması, örtmesi, af-
fetmesi; İlâhî merhamet, gufran.
musaddak:
tasdik edilmiş, doğru-
lanmış, doğruluğu kabul edilmiş.
nakıs:
noksan, eksik.
nev:
tür, çeşit.
nükte:
ince manalı, ancak dikkatle
anlaşılabilen mana veya söz.
Rabb:
besleyen, yetiştiren, verdiği
nimetlerle mahlûkatı ıslah ve ter-
biye eden Allah.
Radıyallahü Anh:
Allah ondan ra-
zı olsun.
rahmet: şefkat, merhamet, bağış-
lama ve esirgeyicilik.
rumuzat-ı
semaniye-i
Kur’âniye:
Kur’ân’ın sekiz işa-
reti.
salât:
Hz. Peygambere dua; Hz.
Muhammed’e Ashabına, aile-
sine Allah’ın rahmet ve mağfi-
retini, meleklerin istiğfarını ve
mü’minlerin dualarını dileme.
Sure-i Nasr:
Nasr Suresi.
şerait-i hilafet:
halifeliğin şart-
ları.
takarrür:
yerleşme, kararlı ha-
le gelme.
takarrür:
yerleşme, kararlı ha-
le gelme.
tarihçe-i hilâfet-i Abbasiye:
.
tayy:
çıkarma, atma.
temessül:
bir şekil ve surete
girme, cisimlenme.
tenzih:
Allah’ı şanına lâyık ol-
mayan şeylerden, her türlü
eksik ve noksandan uzak ve
yüce tutma, münezzeh say-
ma.
zaman-ı fetret:
fetret zamanı,
fetret devri.
1.
Benden sonra hilâfet otuz sene devam edecektir. (Müsned, 5:220, 221, 273; Ebû Dâvud, Sün-
net: 8; Tirmizî, Fiten: 48.)
2.
Otuz.
3.
Biz sana bir fetih yolu açtık. (Fetih Suresi: 1.)
O
TUZ
B
İRİNCİ
L
EM
A
| 202 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ
1...,192,193,194,195,196,197,198,199,200,201 203,204,205,206,207,208,209,210,211,212,...560
Powered by FlippingBook