r
øp
e %Go
ôp
Ør
¨n
àr
°Sn
G @ p
ÜGn
ƒ°s
üdÉp
H o
ºn
?r
Yn
G *Gn
h @ *G s
’p
G n
Ör
«n
¨r
dG o
ºn
?r
©n
jn
’
p
án
ªr
©p
f '
¤n
Y ! o
ór
ªn
?r
Gn
h ?/
JÉn
£n
?n
Zn
h …/
ƒr
¡n
°S r
øp
en
h ?/
JBÉn
Ä«/
£n
Nn
h ?/
FBÉn
£n
N
p
án
Fho
ôr
?n
Ÿr
G p
Qƒt
ædG p
?p
FBÉ°n
Sn
Q p
±ho
ôo
M p
Ür
ön
V p
?°p
UÉn
M p
On
ón
©p
H p
¿'
Gr
ôo
?r
dGn
h p
¿Én
Á/
’r
G
Én
«r
ft
ódG?p
a ?/
JÉn
«n
M p
¥p
ABÉn
bn
O p
äGn
ôp
°TÉn
Y ?/
a p
ABG n
ƒn
¡r
dG?p
a p
án
?u
ãn
ªn
ào
Ÿr
Gn
h p
án
Hƒo
à`r
µ`n
Ÿr
Gn
h
In
ôp
N'
’r
Gn
h p
ñn
Rr
ôn
Ñr
dGn
h
Én
ær
ªn
Mr
QGn
h Én
gp
On
ón
©p
H /
¬p
HÉn
ër
°Un
Gn
h /
¬p
d'
G = '
¤n
Yn
h m
ós
ªn
ëo
e '
¤n
Y r
ºu
?n
°Sn
h u
?°n
U s
ºo
¡
s
?dn
G
(1)
n
Ú/
ªn
dÉn
©r
dG u
Ün
Q ! o
ór
ªn
?r
Gn
h n
Ú/
e'
G BÉn
gp
On
ón
©p
H p
Qƒt
ædG p
?p
FÉn
°Sn
Q n
án
Ñn
?n
W r
ºn
Mr
QGn
h
(2)
o
º«/
µn
?r
G o
º«/
?n
©r
dG n
âr
fn
G n
?s
fp
G Én
æn
àr
ªs
?n
Y Én
e s
’p
G BÉn
æn
d n
ºr
?p
Yn
’ n
?n
fÉn
ërÑ°oS
@
met, gufran.
mertebe:
derece, basamak.
meselâ:
örneğin.
münacat:
Allah’a dua etme, yal-
varma, Onun manevî huzurunda
tazarru ve niyazda bulunma.
münasebet:
ilgi, ilişki, bağ.
temessül:
bir şekil ve surete gir-
me, cisimlenme.
tenzih:
Allah’ı şanına lâyık olma-
yan şeylerden, her türlü eksik ve
noksandan uzak ve yüce tutma,
münezzeh sayma.
aşire:
dakikanın onuncu kuv-
veti, 60 üzeri 10.
berzah:
ruhların kıyamete ka-
dar bekleyeceği, dünya ile ahi-
ret arasındaki yer.
cihet:
yön.
mağfiret:
Allah’ın, kullarının
günahlarını bağışlaması, ört-
mesi, affetmesi; İlâhî merha-
1.
Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez. Doğrusunu Allah bilir. Hata ve günahlarımdan, yanılgı
ve yanlışlıklarımdan dolayı Allah’tan mağfiret diliyorum. Risale-i Nur’un okunan, yazılan ve
havada temessül eden harflerinin dünyada, berzahta ve ahiretteki hayatımın dakikalarının
aşireleriyle çarpımından çıkan netice kadar, iman ve Kur'ân ni'metinden dolayı Allah’a hamd
olsun.
Allahım, Hazret-i Muhammed’e, onun Âl ve Ashabına da o kadar salât ve selâm eyle. Bize
ve Nur Talebelerine de o kadar rahmet eyle. Âmin. Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a
mahsustur.
2.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz
yoktur. Sen her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Suresi: 32.)
Hem meselâ,
¢y
üy
©'
«'
¡`=c
; yani,
r
±Én
c
ve
Én
g
ve
Én
j
ve
Ún
Y
ve
OÉn
°U
beşinci
mertebede bulunması, hem Beşinci Söze, hem Beşinci Mektuba, hem
Beşinci Lem’aya ve Dördüncü Şua olan Ayet-i Hasbiye Risalesine,
hem Üçüncü Şua olan
Münacat’
a baktığı cihetle münasebet genişlen-
miş, gizlenmiş. Buna başkaları kıyas edilsin.
SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ | 201 |
S
EKİZİNCİ
Ş
UA