MuhakeMat | 265 |
Ş
aHıs
B
ilgileri
– k –
ka’B (ka’BÜ’L-ahBÂR 551-652):
Yemen Yahudilerinden olup Beni İsrail’in meşhur âlimlerin-
dendir. Ka’b’ın doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 104 yaşında öldüğüne dair rivayet esas
alındığında, doğum tarihi olarak 551 yılı kabul edilebilir. Yemen asıllı olup, burada yaşayan Zuruayn
soyuna mensuptur. Geniş bir ilmî birikime sahip olduğu rivayet edilmiş ve yazılarını mürekkeple yaz-
masından dolayı “ahbar” lâkabıyla anılmıştır. Ahbar; hibr (mürekkep) kelimesinin çoğuludur. Kitab-ı
Mukaddes (Tevrat) hakkındaki geniş bilgisinden ötürü el-Ahbar lâkabıyla anıldığı da belirtilmektedir.
Ka’b Tevrat hakkındaki geniş bilgisiyle meşhur olmuştur. Peygamber Efendimizin (
ASM
) vasıflarını
kutsal kitaplarından öğrenip Müslüman olmuş ve çevresindeki Yahudi âlimlerini de ikna etmeye çalış-
mıştır. Ehli Kitap ravilerinin en güvenilir olanı kabul edilmiştir. İslâmiyet’in zuhuru sırasında henüz tahrif
edilmemiş Tevrat’ın nüshasına sahip olduğundan, Peygamber Efendimize işaret eden ayetlerden ör-
nekler vererek âlimleri kabule teşvik etmiştir. Tevrat’ın bu ayetlerinden bir kaçı Risale-i Nur’da da
zikredilmekte ve kendisi için, “Beni İsrail’in allâmelerinden” (Mektubat, s. 167.) ifadesine yer verilmek-
tedir. Künyesi Ebu İshak Ka’b bin Mati bin Heynu (Haysu) el-Yemanî şeklindedir.
Ka’b’ın İslâmı kabul etmesiyle ilgili farklı bilgiler nakledilmektedir. Bir rivayete göre Peygamber Efen-
dimiz (
ASM
) zamanında, Yemen’e giden Hazreti Ali (
RA
) ile görüştüğü ve bu sırada Müslüman olduğu
belirtilmektedir. Bir rivayete göre ise Hazreti Ebubekir’in (
RA
) halifeliği zamanında veya Hazreti Ömer
döneminde Medine’ye gittiği, burada halifeyi bulamayınca Kudüs’e gidip halifenin huzurunda İslâmiyet’i
kabul ettiği nakledilmektedir. Bu üç rivayete göre de Müslümanlığı kabul ettiği açık bir şekilde belir-
tilmektedir.
kaRaFî:
Malikî mezhebine mensup Islâm hukukçularındandır. 1229’da Mısır’ın Behnesa bölgesin-
deki bir köyde doğdu, 1285’da Kahire’de vefat etti. Küçük yaşlarda iken Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyen
Karafî, on yaşlarında iken tahsil için Mısır’a gitti ve Kahire’deki Sahibiye medresesinde eğitim aldı.
Karafî Hanefî, Şafiî Malikî ve Hanbelî olmak üzere dört mezhebin eğitiminin verildiği Salihiye Med-
resesine müderris olarak atandı. Kendisini eğitim ve öğretime adayan Karafî bu görevin dışında herhangi
bir resmî görev almadı.
Matematik, astronomi ve tıp alanlarıyla ilgilenen ve bu alanlarda kendisini geliştiren Karafî, bunla-
rın yanında başta fıkıh ve fıkıh usulü olmak üzere Arab dili ve kelâm alanında da derinleşti. Karafî’nin,
fıkıh ve fıkıh usulü alanlarındaki eserleri genel olarak değerlendirildiğinde, çalışmalarının günümüzde-
ki hukuk alanlarından hukuk felsefesi ve mukayeseli hukuk alanlarına girdiğini söylemek mümkündür.
Amelde Malikî, Akaidde Eş’arî mezhebine mensup olan Karafî, fıkıhla ilgili meselelerde yorum ya-
parken, meseleleri sadece İmam-ı Malik’in görüşleri çerçevesinde ele almamış, diğer mezhep âlimlerinin
görüşlerini de göz önünde bulundurarak mukayeseli şekilde değerlendirmiştir. Bundan dolayı da bazı
meselelerde diğer mezhep imamlarının görüşlerini benimsediği olmuştur.
kOLOMB (kRİStOF kOLOMB):
1451 yılında İtalya’nın Cenova kentinde doğdu, 1506 yılında İs-
panya’da öldü.
Kendisi hariç, çoğu insan tarafından Amerika’yı keşfettiği kabul edilen ünlü denizcidir. Keşiflerle bir-
likte başlayan koloniler kurma ve buralardaki zenginlikleri Batıya taşıma hız kazanmış, dolayısıyla
Avrupa tarihinde çok önemli gelişmelerin olmasında onun da payı olmuştur. Kendisinin de dahliyle,
keşfedilen yerlerde yaşayan yerlilere karşı uygulanan vahşet, çok sayıda insanın ve kültürün yok ol-
masını netice vermiştir. Dört büyük deniz seyahati gerçekleştirmiş ve Amerika sahillerini boydan boya
geçmiş olmasına rağmen, buranın yeni bir kıt’a olduğunun farkına varamamış ve Hindistan’a ulaşma