Muhakemat - page 167

Mukaddeme
eğer, çendan her adam âlemdeki riayet-i mesalih ve
intizamda istikra-i tam edemez ve ihata edemez. Fakat,
nev-i beşerdeki telâhuk-i efkâr sayesinde, kâinatın her
bir nev’ine mahsus kavaid-i külliye-i muntazamadan iba-
ret olan bir fen teşekkül etmiş ve etmektedir.
Bununla beraber, bir emirde intizam olmazsa, hüküm
külliyetiyle cereyan edemediği için, kaidenin külliyeti
nev’in hüsn-i intizamına delildir. demek, cemi fünun-i ek-
van, kaidelerin külliyetlerine binaen, istikra-i tamla
nizam-ı ekmeli intaç eden birer bürhandırlar.
evet, fünun-i kâinat bitamamiha mevcudatın silsilele-
rindeki halkalardan asılmış olan mesalih ve semeratı ve
inkılâbat-ı ahvalin telâfifinde saklanmış olan hikem ve fe-
vaidi göstermekle sâniin kast ve hikmetine parmakla
şahadet ve işaret ettikleri gibi, şeyatîn-i evhama karşı bi-
rer necm-i sakıptır.
iŞarET
Cehl-i mürekkebi intaç eden, nazar-ı sathîyi tevlit eden
ülfetten tecrid-i nazar etsen ve akla karşı sedd-i turuk eden
evhamın aşiyanı olan mümaresat-ı ilzamiyattan nefsini tah-
liye etsen, hurdebinî bir hayvanın sureti altında olan
makine-i dakika-i bedia-i İlâhiyenin şuursuz, mecra ve
mahrekleri tahdit olunmayan ve imkânatında evleviyet
olmayan esbab-ı basita-i camide-i tabiiyeden husulpezir
ve o destgâhın masnuu olduğunu, kendi nefsini kandırıp
intaç:
netice, sonuç.
intizam:
düzenlilik, düzgünlük.
istikra-i tam:
olaylardaki ortak
vasıflara dikkat ederek tam bir
netice çıkarmak, etraflı ve tam bir
bilgi almak.
kasıt:
asıl maksat.
kavaid-i külliye-i muntazama:
her şeyin yerli yerinde oldu€u
küllî kaideler.
külliyet:
bütünlük, umumîlik.
mahrek:
hareketli bir noktanın
güttü€ü yol.
makine-i dakika-i bedia-i ‹lâhi-
ye:
Allah’ın eşi ve benzeri olma-
yan, mükemmel ölçülü makinesi,
sistemi, düzeni.
masnu:
sanatlı yaratılan varlık.
mecra:
kanal.
mesalih:
maslahatlar, faydalar.
mevcudat:
mevcutlar, var olan
her şey, mahluklar.
mukaddeme:
başlangıç.
mümaresat-ı ilzamiyat:
ikna et-
mek maksadıyla maharetle işe
sarılma, ikna için de€işik yollara
başvurma.
nazar-ı sathî:
yüzeysel bakış,
dikkatsizce yapılan inceleme.
necm-i sakıp:
parlak yıldız, ka-
ranlı€ı yırtarak geçen parlak yıl-
dız.
nefis:
kendi, şahıs.
nevi:
çeşit, tür.
nev-i beşer:
insano€lu, insanlar.
nizam-ı ekmel:
en kusursuz, en
mükemmel düzen, sistem.
riayet-i mesalih:
maslahatlara
uymak ve hürmet etmek.
şahadet:
şahit olma, şahitlik; açık
alamet, işaret.
Sâni:
her şeyi sanatlı olarak yara-
tan Allah.
sedd-i turuk:
yolları kapatan set.
semerat:
sonuçlar.
şeyatin-i evham:
vehimlendiren,
evham veren şeytanlar.
silsile:
zincir.
suret:
biçim, şekil, tarz.
şuursuz:
idraksiz, bilgisiz.
tahdit:
hudutlandırma, sınırlama.
tahliye:
serbest bırakma, salıver-
me.
tecrid-i nazar:
bakışını kesmek,
bir şeyden bakışını ayırmak.
telâfif:
birbirine girmiş ve sar-
maşmış vaziyette olma, lif lif ol-
ma.
telâhuk-i efkâr:
fikirlerin birbiri
peşine gelip birleşmesi, katılaş-
ması, birbirine eklenmesi.
teşekkül:
kurulma, oluşma, şekil-
lenme.
tevlit:
do€urma, sebep olma.
ülfet:
alışma, kaynaşma.
MuhakeMat | 167 |
u
nsuru
l
-a
kîde
aşiyan:
mesken, ev, yuva.
bitamamiha:
tamamen, bü-
tünüyle, hepsi.
bürhan:
delil, ispat, hüccet.
cehl-i mürekkep:
bilmemek-
le beraber, bilmedi€ini de bil-
memek, katmerli cahillik, ka-
ra cahillik.
cemi:
cümle, hep, bütün.
cereyan:
olma, meydana gel-
me.
destgâh:
tezgah.
esbab-ı basita-i camide-i ta-
biiye:
tabiî sebepler, tabiatın
her tarafına yayılmış basit ve
cansız sebepler.
evleviyet:
önceliklilik, üstün
oluş.
fen:
tecrübî, ispatla meydana
gelmiş ilimlere verilen genel
ad.
fevait:
faydalar, menfaatler.
fünun-i ekvan:
kâinata ait
fenler, ilimler.
fünun-i kâinat:
kâinatla ilgili
ilimler.
hikem:
hikmetler.
hikmet:
‹lahî gaye, yüksek
bilgi, fayda.
hurdebinî:
gözle görülmeye-
cek derecede küçük, mikros-
kobik.
hüsn-i intizam:
güzel bir dü-
zen, intizamın güzelli€i.
husulpezir:
hasıl olmuş, mey-
dana gelmiş.
ihata:
kuşatma, içine alma.
ihtiyâr etme:
seçme, tercih
etme.
imkânat:
imkânları olabilirli-
likler, olması ve olmaması ih-
timal dahilinde olanlar.
inkılâbat-ı ahval:
hâllerin,
durumların de€işimi, dönüşü-
mü.
1...,157,158,159,160,161,162,163,164,165,166 168,169,170,171,172,173,174,175,176,177,...332
Powered by FlippingBook