ister. –
(1)
x
ôn
?n
à°r
ùo
ªp
d …/
ôr
én
J ¢o
ùr
ªs
°ûdGn
h
gibi. İşte sermeşk; sen de
kıyas edebilirsen et.
Tembih
Bu mütedâhil manaların hangisi daha ziyade senin
garazına temas eder ve maksada sıla-i rahim vardır; ile-
riye sür ve izhar et. Bakîleri ona teşyi edici yaptır. Yoksa,
senin tarz-ı ifaden haşmet ve ziynet-i beyaniyeden çıplak
olacaktır.
®
1.
Güneş de kendisine tâyin edilmiş bir yere doğru akıp gider. (Yâsin Sûresi: 38)
u
nsuru
’
l
-B
elâgaT
| 144 | MuhakeMat
bakî:
bakıye; artan, artık,
kalan.
garaz:
gaye, maksat.
haşmet:
ihtişam, heybet, bü-
yüklük.
izhar:
gösterme, açı€a vurma.
kıyas:
karşılaştırma, bir şeyi
başka bir şeye benzeterek
hüküm verme.
maksat:
kastedilen şey; gaye.
meşk:
alıştırma için hazırlan-
mış yazı örne€i, taslak yazısı.
mütedâhil:
tedahül eden, bir-
biri içine geçen.
sıla-i rahim:
ilişkiyi devam
ettirme.
tarz-ı ifade:
ifade tarzı, söyle-
yiş, anlatış şekli.
tembih:
hatırlatma, ihtar.
teşyi:
u€urlama, yolcu etme.
ziyade:
çok, fazla.
ziynet-i beyaniye:
beyanın
süsleri, süslü güzellikleri.