Muhakemat - page 147

(1)
p
QGn
ôr
µs
àdG »n
?n
Y n
¿ƒo
ªn
¡r
Øn
j n
’ Én
e
evet, rabb-i İzzet’in kelâmına dikkat edilse, bu haki-
kat her yerde nur gibi parlar. evet, nur gibi, köşelerinde
ve mekàtılarında içtima edip zülâl-i belâgat fışkırıyor.
nefrin o zahirperestlere ki, bu hakikatten gaflet edip,
tekrara hamlediyorlar!
Dördüncü nokta:
kelâmı öyle ifrağ etmek ve istidat
vermektir ki, pek çok füruların tohumlarını mutazammın
ve pek çok ahkâma mehaz ve pek çok maaniye ve vü-
cuh-i muhtelifeye delâlet etmektir. güya bu istidadı ta-
zammun ile, kelâmın kuvve-i nâmiyesinin kuvvetine tel-
vih eder ve hasılatının kesretini gösterir. sanki o füru ve
vücuhların mahşeri olan meselede cem eder; tâ ki meza-
ya ve mehasinini muvazenet edip, her bir fer’i bir gara-
za sevk ve her bir vechi bir vazifeye tayin eder.
Én
gn
òn
Nn
G Én
°ün
©r
dG p
?j/
QÉn
Øn
J r
øp
e …'
ór
Ln
G Én
¡s
fp
Én
a »'
°Sƒo
e p
á°s
üp
b »'
dp
G r
ôo
¶r
fÉn
a
(2)
/
¬p
àn
Zn
Ón
Ñp
d n
øj/
óp
LÉn
°S p
¿Én
«n
`Ñr
dG o
In
ôn
ën
°S r
äs
ôn
în
a p
AÉn
°†r
«n
Ñr
dG Én
gp
ón
«p
H o
¿'
Gr
ôo
?r
dG
evet, kıssa-i Mûsa meşhur darbımeseldeki tefariku’l-
asadan daha nafidir. nasıl o asa ne kadar parçalansa yi-
ne bir işe yarar; kıssa-i Mûsa dahi öyledir. Bu hâsiyetine
benaendir ki, kur’ân, yed-i beyza-i mu’cizülbeyanıyla o
kıssayı aldı ve suver-i müteaddidede gösterdi, her bir ci-
heti hüsn-i istimal etti. Fenn-i beyanın seharesi, belâga-
tine secde berzemin-i hayret ve muhabbet ettiler.
MuhakeMat | 147 |
u
nsuru
l
-B
elâgaT
ifra€:
kalıba dökme, şekil verme,
bir biçime sokma.
istidat:
kabiliyet, yetenek.
kesret:
çokluk.
kıssa:
anlatılan olay, hikaye.
kıssa-i Mûsa:
Hz. Mûsa’nın kıssa-
sı, Hz. Mûsa’nın başından geçen
mühim hâdiselerin anlatıldı€ı kıs-
sa.
kuvve-i nâmiye:
büyüyüp geliş-
me (nema) kuvveti.
maani:
manalar, anlamlar.
mahşer:
toplanılan yer.
mehasin:
güzellikler, iyilikler.
mehaz:
menba, bir şeyin aslının
alındı€ı kaymak.
mekàtı:
kelâmın, sözlerin sonları;
maktalar.
mesele:
konu.
mezaya:
meziyetler, üstünlük
vasıfları.
mutazammın:
içine alan, kapsa-
yan, havi.
muvazenet:
dengeleme, denk-
leşme.
nafi:
faydalı.
nefrin:
nefret, beddua.
nokta:
konu ile ilgili bölüm.
nur:
aydınlık, parıltı, ışık.
Rabb-i ‹zzet:
izzet sahibi, sonsuz
kudret ve kudret sahibi olan Al-
lah.
secde-i berzemin-i hayret ve
muhabbet:
hayret ve muuhab-
betle yere secde etmek.
sehare:
sihirbaz, büyüleyici.
sevk:
yöneltme.
suver-i müteaddide:
türlü türlü
suretler.
tayin:
vazifeye gönderme, bir işe
yerleştirme, atama.
tazammun:
ihtiva etme, içine al-
ma, içinde bulundurma.
tefariku’l-asa:
bir cins a€aç olup
kesilip parçalandıkça her bir par-
çasından farklı şekillerde faydala-
nılır. Arablar arasında her bir par-
çası ayrı fayda veren, çeşitli fay-
dalara kapı açan şeyler için ‘tefa-
riku’l-asa’dan daha faydalı sözü
bir atasözü hâline gelmiştir.
telvih:
açıklama, belli etme.
vecih:
cihet, yön.
vücuh:
vecihler, cihetler, yönler.
vücuh-i muhtelife:
muhtelif tarz-
lar, çeşitli çehreler.
yed-i beyza-i mu’cizülbeyan:
açıklaması, beyanı Hz. Musa’nın
yed-i beyzası gibi mu’cize olan.
zahirperest:
dış görünüşe kıymet
veren, dış görünüşe dikkat edip iç
yüze aldırış etmeyen.
zülâl-i belagat:
belagatin tatlılı€ı,
berraklı€ı.
ahkâm:
hükümler.
asa:
de€nek, sopa.
belâgat:
söz ve yazıda sanat-
lı ve tesirli ifade; sözün güzel
olmakla beraber yerinde, hâl
ve makama uygun olması.
binaen:
-den dolayı, bu se-
bepten.
cem:
toplama, biriktirme.
darbımesel:
atasözü, vecize.
delâlet:
delil olma, gösterme;
alamet, işaret.
fenn-i beyan:
belâ€at ilminin
üç bölümünden ikinci bölü-
müdür. ‹fade etme yolları
olan teşbih, mecaz ve kinaye-
den bahseden ilim.
fer:
şube, kısım, bölüm.
füru:
fer’ler, dallar, kollar, şu-
beler.
gaflet:
dikkatsizlik, endişesiz-
lik, Allah’tan uzaklaşıp nefsin
arzularına dalmak.
garaz:
gaye, maksat.
haml:
isnat etme, atıf, yükle-
me.
hasılat:
her hangi bir işten el-
de edilen şeyler.
hasiyet:
bir şeye has özellik,
nitelik.
hüsn-i istimal:
iyi ve yerinde
kullanma.
içtima:
toplanma.
1.
Müellifin Arabî ifadesi olup, meali altındaki paragrafta mevcuttur.
2.
Müellifin Arabî ifadesi olup, meali altındaki paragrafta mevcuttur.
1...,137,138,139,140,141,142,143,144,145,146 148,149,150,151,152,153,154,155,156,157,...332
Powered by FlippingBook