Mesnevi-i Nuriye - page 26

sabık temsilde, her bir şeffaf zerrede hakikî bir şemsin
vücudunu iddia etmek gibi, gülünç bir hamakattir.
Dördüncü Lem’a
Bir kitap el yazısıyla yazılırsa, yalnız bir adama ve bir
kaleme ihtiyaç vardır. Fakat matbaada basılırsa, kalem
işini gören pek çok demir kalemler lâzımdır. Ve o demir
harfleri yapmak için, ustalar ve alât ve edevat ve müret-
tipler gibi, çok şeylere ihtiyaç olur.
kezalik, şu kitab-ı kâinatta yazılı satırlar, kelimeler ve
harflerin bir Vahid-i ehad’in kalem-i kudretiyle yazılmış
olduğu cihete hükmeden adam, pek rahat ve kolay ve
makul bir yola sülûk etmiş olur. Fakat, o yazıları, o harf-
leri tabiata ve esbaba isnat eden herifler, imtina ve mu-
halin en suubetli ve çıkmaz bir yoluna zehap etmiş olur-
lar. Çünkü, bu yola zehap edenler için, tek bir zîhayatın
tab ve bastırılması için ekser kâinatın tab’ına lâzım olan
teçhizat lâzımdır. Bu ise, vehmin kabul edemediği bir hu-
rafedir.
Ve keza, toprağın, suyun, havanın her bir cüz’ünde,
nebatat adedince manevî gizli matbaalar lâzımdır ki, ma-
hiyetleri ve cihazları mütehalif sayısız meyve ve çiçekle-
rin teşkilâtını yapabilsinler. Veyahut o nebatatı o kadar
ziynet ve intizamlarıyla beraber yeşillendirmek için, o üç
unsurun her bir cüz’ünde bütün ağaçların, meyvelerin ve
çiçeklerin hassalarını, cihazlarını ve mizanlarını bilip
yapabilecek bir kudret, bir ilim lâzımdır. Çünkü, bu üç
alât:
aletler, vasıtalar, aygıtlar.
cihaz:
aza, organ.
cihet:
yön.
cüz:
kısım, parça.
edevat:
bir işi yapmaya vasıta
olan şeyler, aletler.
ekser:
pek çok.
esbap:
sebepler, vasıtalar.
hakikî:
gerçek.
hamakat:
ahmaklık, beyinsizlik,
budalalık.
hassa:
bir şeye mahsus olan özel-
lik, nitelik.
hurafe:
manasız söz.
hükmetme:
hâkim olma, emri al-
tında tutma; karar verme, inanca
varma.
iddia:
davaya kalkışma, dava et-
me.
ilim:
bilgi, marifet.
imtina:
imkânsızlık, olamayış.
intizam:
düzenlilik, düzgünlük.
isnat:
dayandırma, mal etme, bir
şeyi bir kimseye ait gösterme.
kâinat:
evren; yaratılmış olan şey-
lerin tamamı, bütün âlemler.
kalem-i kudret:
kudret kalemi,
Allah’ın güç ve kuvveti ile yarat-
ması.
keza:
böylece, aynı şekilde.
kezalik:
keza, bu da öyle, böyle-
ce.
kitab-ı kâinat:
kâinat kitabı.
l
em
alar
| 26 | Mesnevî-i nuriye
kudret:
güç, kuvvet, iktidar.
lem’a:
parıltı.
mahiyet:
bir şeyin aslı, esası,
tabiatı, niteliği.
makul:
akıllıca hareket eden.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
mizan:
ölçü, denge.
muhal:
imkânsız.
mürettip:
tertip eden, düzen-
leyen, hazırlayan, sıraya ko-
yan.
mütehalif:
değişebilir, değiş-
ken.
nebatat:
bitkiler.
sabık:
önceki, evvelki, geçmiş-
teki.
suubet:
güçlük, zorluk.
sülûk:
bir yola girme, bir yol
tutma.
şeffaf:
saydam.
şems:
güneş.
tab:
basma.
tabiat:
yaratılış ve yaşayışa
dair konulan kanunlar, esas-
lar.
teçhizat:
teçhizler, donatma-
lar, cihazlandırmalar.
temsil:
benzetme, misal getir-
me.
teşkilât:
yapışlar; kuruluşlar.
unsur:
madde, esas, kök.
vahid-i ehad:
bir olan ve bir-
liği her bir şeyde tecelli eden
Allah.
vehim:
zan, şüphe, yanlış ve
esassız düşünce.
vücut:
varlık.
zehap:
bir fikre veya zanna
kapılma.
zerre:
en küçük parça, mole-
kül, atom.
zîhayat:
hayat sahibi.
ziynet:
süs.
1...,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25 27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,...528
Powered by FlippingBook