Mektubat - page 53

ve sena etmek için başkalarını tenzil ve manen zemme-
der ve hürmetlerini kırar. Meselâ, biri demiş: “güneş
mahbubumun hüsnünü görüp utanıyor; görmemek için,
bulut perdesini başına çekiyor.” Hey âşık efendi! ne
hakkın var, sekiz İsm-i Azamın bir sahife-i nuranîsi olan
güneşi böyle utandırıyorsun?
Hem, şefkat halistir, mukabele istemiyor, safî ve ivaz-
sızdır. Hatta en adî mertebede olan hayvanatın yavrula-
rına karşı fedakârâne ivazsız şefkatleri buna delildir. Hâl-
buki aşk ücret ister ve mukabele talep eder. Aşkın ağla-
maları, bir nevi taleptir, bir ücret istemektir.
demek, suver-i kur’âniyenin en parlağı olan sure-i
Yusuf’un en parlak nuru olan Hazret-i Yakup’un (
As
) şef-
kati, ism-i
Rahman
ve
Rahîm
’i gösterir ve şefkat yolu,
rahmet yolu olduğunu bildirir. Ve o elem-i şefkate deva
olarak da,
(1)
n
Ú/
ªp
Ms
ôdG o
ºn
Mr
Qn
G n
ƒo
gn
h Ék
¶p
aÉn
M l
ôr
«n
N *Én
a
dedirir.
(2)
? /
bÉn
Ñr
dG n
ƒo
g ? /
bÉn
Ñr
dn
G
Sa i d Nu r s î
®
Mektubat | 53 |
S
ekizinci
m
ekTup
isim.
ivazsız:
karşılıksız, bedelsiz.
mahbup:
sevilen, sevgili.
manen:
manaca, manevî yönden.
merhamet:
acımak, şefkat gös-
termek, iyilik etmek, korumak.
mertebe:
derece, basamak.
meselâ:
örneğin.
mukabele:
karşılık.
nev:
tür, çeşit.
nur:
aydınlık, ışık.
Rahîm:
sonsuz şefkat ve merha-
met sahibi olan Allah.
rahmet:
acıma, merhamet etme,
şefkat gösterme.
safî:
saf olan, temiz.
sahife-i nuranî:
nurlu, ışıklı sayfa.
sena:
övme.
suver-i kur’âniye:
Kur’ân’ın sure-
leri.
şefkat:
acıyarak ve koruyarak
sevme; içten ve karşılıksız mer-
hamet, sevgi.
talep:
istek.
tenzil:
kıymetten düşürme, al-
çaltma.
zemmetmek:
yermek, kötüle-
mek.
adî:
basit, sıradan.
âşık:
şiddetli muhabbet bes-
leyen.
aşk:
şiddetli sevgi.
bâkî:
sürekli ve kalıcı olan,
bütün varlıklar yok olurken
yok olmayan ve bütün varlık-
lar yok olduktan sonra da za-
tıyla var olacak tek varlık
olan Allah.
delil:
şahit, bürhan, bir mese-
leyi ispata yarayan şey.
deva:
ilâç, çare.
elem-i şefkat:
şefkat acısı.
fedakârâne:
uğruna vererek,
fedakârca.
hâlbuki:
oysa ki.
halis:
içten, samimî, katıksız.
hayvanat:
hayvanlar.
hürmet:
saygı, riayet, ihtiram.
hüsün:
güzellik.
İsm-i azam:
en büyük isim;
Allah’ın bin bir isminden en
büyük manaca diğer isimleri
kuşatmış olanı.
ism-i Rahman:
bütün mahlû-
katı rahmet ve merhametle
kuşatan ve herkese her türlü
ikram ve bağışta bulunan
manasında Cenab-ı Hakka ait
1.
En iyi koruyucu Allah’tır. Merhametlilerin en merhametlisi de Odur. (Yusuf Suresi: 64.)
2.
Bâkî olan yalnız Allah’tır.
1...,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52 54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,...1086
Powered by FlippingBook