Lem'alar - page 70

Hatime
kur’ân-ı Hakîm’in tevafuk cihetinden tezahür eden
i’cazî nüktelerinden bir nüktesi şudur ki:
kur’ân-ı Hakîm’de ism-i
Allah, Rahman, Rahîm, Rab
ve
İsm-i Celâl
yerindeki
n
ƒ o
g
’nin mecmuu dört bin küsur-
dur.
W
, hesab-ı ebcedin ikinci nev’i ki, hu-
ruf-i hecâ tertibiyledir, o da dört bin küsur eder. Büyük
adetlerde küçük kesirler tevafuku bozmadığından, küçük
kesirlerden kat-ı nazar edildi. Hem
=
=
/G
tazammun ettiği
iki
vav
-ı atıf ile beraber iki yüz seksen küsur eder. Aynen
sure-i el-Bakara’nın iki yüz seksen küsur
İsm-i Celâl’
ine
ve hem iki yüz seksen küsur ayatın adedine tevafuk et-
mekle beraber, ebcedin hecaî tarzındaki ikinci hesabıyla,
yine dört bin küsur eder. o da, yukarıda zikri geçmiş beş
esma-i meşhurenin adedine tevafuk etmekle beraber,
W
’in kesirlerinden kat-ı nazar, adedine teva-
fuk ediyor. demek, bu sırr-ı tevafuka binaen,
=
=
/G
hem mü-
semmasını tazammun eden bir isimdir, hem el-Bakara’ya
isim, hem kur’ân’a isim, hem ikisine muhtasar bir fihris-
te, hem ikisinin enmuzeci ve hulâsası ve çekirdeği, hem
W
’in mücmelidir. ebcedin meşhur hesabıyla
W
ism-i
Rab
adedine müsavi olmakla
adet:
sayı.
âyât:
Kur’ân ayetleri.
binaen:
-den dolayı.
cihet:
yön.
ebcet:
Arab alfabesinin ilk tertibi
ve harflerinin taşıdığı sayı değer-
lerine dayanan hesap sistemi.
el-Bakara:
bakara Suresi.
enmuzeç:
numune, örnek.
esma-i meşhure:
meşhur ve çok
bilinen isimler.
fihriste:
bir kitapta içindekileri
gösteren özet liste.
hatime:
son söz.
hecaî:
Arab alfabesinde harflerin
dizilişiyle ilgili.
hesab-ı ebcet:
Arab alfabesinde-
ki her bir harfe sayısal değerler
verilerek yapılan bir yorum şekli.
hulâsa:
öz, kısacası.
huruf-i hecâ:
alfabe sırasına göre
dizili harfler.
i’cazî nükte:
bir benzerini yapma-
da başkalarını âciz bırakan mu’ci-
zeli ince ve derin anlam.
ism-i allah:
Allah ismi.
İsm-i Celâl:
Cenab-ı Hakkın tüm
isimlerini kapsayan “Allah” ismine
Y
edinci
l
em
a
| 70 | Lem’aLar
verilen ad.
ism-i rab:
yaratan, besleyip
büyüten, ıslah ve terbiye eden
anlamında Allah’ın bir ismi.
kat-ı nazar:
dikkate almamak.
kesirler:
küsurlu sayılar.
Kur’ân-ı Hakîm:
her ayet ve
Suresinde sayısız hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
küsur:
bir şeyden artan bö-
lüm, üst.
mecmu:
toplam.
meşhur:
ünlü, bilinen.
muhtasar:
kısaltılmış, özet.
mücmel:
kısa ve az sözle ifa-
de edilmiş, özet.
müsavi:
eşit, denk.
müsemma:
isimlendirilmiş.
nevi:
çeşit, tür.
nükte:
ince ve derin manalı
söz.
rab:
yaratan, besleyen, yetiş-
tiren, terbiye eden Allah.
rahîm:
sonsuz merhamet ve
şefkat sahibi olan Allah.
rahman:
rahmeti bütün her-
kese yayılan ve bütün yaratıl-
mışların rızıklarını ve geçim şe-
killerini içine alan rahmetin
sahibi Allah.
sırr-ı tevafuk:
tevafuk sırrı.
Sure-i el-Bakara:
Bakara Su-
resi.
tarz:
biçim, şekil.
tazammun etme:
ihtiva etme,
kapsama.
tertip:
düzen.
tevafuk:
uygunluk.
tezahür eden:
ortaya çıkan,
belirlenen.
vav
-ı atıf:
atıf edatı, kelimeyi
veya cümleyi birbirine bağla-
yan Arabcaki vav harfi.
zikri geçmek:
anılmak, adı
geçmek.
1...,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69 71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,...1406
Powered by FlippingBook