Lem'alar - page 603

tenvin sayılmazsa, o vakit
r
ân
ªn
¡r
°Sn
G w
ô°n
T n
’n
h m
ír
eo
Q r
øp
e n
¢ûr
î
n
J
n
’n
h
satırındaki
r
ân
ªn
¡r
°Sn
G w
ô°n
T n
’n
h m
ír
eo
Q
fıkrası bin iki yüz doksan
bir eder. Yalnız iki fark ile aynı tarihi gösterir.
Bu fıkranın cifrî işaretine manası kuvvet verdiği gibi,
suret-i mana dahi letafetlendiriyor. Çünkü
m
ír
eo
Q
mızrak,
m
ºr
¡°n
S
oktur. Mızrak ve oku harbde istimal eden, Arab ile
eski zaman bedevî adamlarıdır. doksan üç Harbi ise
asr-ı bedeviyete yakın olmakla beraber mıntıka-i harre
ehli olan mızraklı ve oklu Arablar o dehşetli harbde me-
malik-i bâridede kışta çarpıştıkları hâlde, devlet-i İslâmi-
yenin mağlûbiyetiyle neticelenmesi ve o harbde Arabın
acınacak vaziyetlerini seyyidü’l-Arab olan Hz. İmam-ı
Ali (
rA
) görmüş gibi ifade ediyor. evet, üstad-ı kudsîsi
ona göstermiş, o da görmüş. Ve kahramanlık damarına
dokunmuş, şiddetle “korkma!” diye teşci etmiş.
• • •
Keramet-i aleviyenin Neticesi
Madem Hazret-i Ali (
rA
)
(1)
Én
¡o
HÉn
H w
»p
?n
Yn
h p
ºr
?p
©r
dG o
án
æj/
ón
e Én
fn
G
ha-
disine mazhardır.
Hem madem “Şah-ı Velâyet” ünvanını alarak harika
kerametleri göstermiştir.
Lem’aLar | 603 |
Y
irmi
S
ekizinci
l
em
a
disi Hz. Ali.
suret-i mana:
mananın sureti, an-
lam biçimi.
Şah-ı Velâyet:
velîliğin şahı olan
Hz. Ali (ra).
teşci:
cesaretlendirme.
ünvan:
ad, nam.
üstad-ı Kudsî:
kutsal üstat, Hz
Muhammed.
vakit:
zaman.
vaziyet:
durum.
asr-ı bedeviyet:
bedeviyet
asrı, ilk asır.
bedevî:
iptidaî tarzda yaşayan,
medenî olmayan.
cifrî:
cifir hesabına ait.
dehşet:
büyük korku hâli.
devlet-i İslâmiye:
İslâm dev-
leti.
fıkra:
bend, fasıl.
hadis:
Hz. Muhammed’e (asm)
ait söz, emir, fiil.
harika:
olağanüstü.
harb:
savaş.
ifade:
anlatma.
istimal:
kullanma.
işaret:
gösterme, dolaylı bil-
dirme.
keramet:
Allah’ın velî kulla-
rında görülen olağanüstü hâl-
ler.
Keramet-i aleviye:
Hz. Ali’ye
ait keramet, olağan üstü, fev-
kalâde hâl.
letafet:
lâtiflik, hoşluk.
mağlûbiyet:
yenilgi.
mana:
anlam.
mazhar:
nail olma, şeref-
lenme.
memalik-i bâride:
soğuk
memleketler.
mıntıka-i harre:
sıcak mem-
leket.
mızrak:
uzun saplı, ucu sivri
demirli harb aleti.
netice:
sonuç.
Seyyid-i arab:
Arabların efen-
1.
Ben ilmin şehriyim, Ali ise onun kapısıdır. (Tirmizî, Menakıb: 20; Hâkim, Müstedrek, 3:126.)
1...,593,594,595,596,597,598,599,600,601,602 604,605,606,607,608,609,610,611,612,613,...1406
Powered by FlippingBook