Lem'alar - page 116

kendi müridinin ve o müridin arkadaşlarının imdadına bu
suretle yetişip teselli etti.
(1)
»
pq
`Hn
Q p
?°r
†n
a r
øp
e Gn
ò'
g ! o
ór
ªn
ër
dn
G
Abdullah, Mustafa, Mustafa, Rüştü,
Hüsrev, Re’fet, Mustafa Çavuş, Abdullah
Çavuş, Daimî Hizmetkârı Süleyman
• • •
Risale-i Nur’un tesvit ve tebyizinde çok hizmeti sebkat
eden Şamlı Hafız Tevfik’in, Risale-i Nur’un hakkaniye-
tine dair istihracî bir fıkrasıdır.
(3)
/
?p
ór
ªn
ë
p
H
o
í pq
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h @
(2)
o
¬n
fÉn
ër
Ñ°o
S /
¬p
ª°r
SÉp
H
Malûm olsun ki,
Zübdetü’r-Resail Umdetü’l-Vesail
na-
mında, kutbü’l-arifîn ziyaeddin Hazret-i Mevlâna Halid
kuddise sirruhunun mektubat ve resail-i şerifelerinden
muktebes nasayih-i kudsiyenin tercümesine dair bir risa-
leyi on üç sene mukaddem Bursa’da Hoca Hasan efen-
diden almıştım. nasılsa mütalâasına muvaffak olamamış-
tım. tâ bugünlerde, kitaplarımın arasında bir şey ararken
elime geçti. dedim: “Bu Hazret-i Mevlâna Halid, üstadı-
mın hemşehrisidir. Hem İmam-ı rabbanî’den sonra, ta-
rik-ı nakşînin en mühim kahramanıdır. Hem tarik-ı Hali-
diye-i nakşiyenin piridir.” risaleyi mütalâa ederken, Haz-
ret-i Mevlâna’nın tercüme-i hâlinden şu fıkrayı gördüm:
“Ashab-ı kütüb-i sitteden İmam-ı Hâkim
Müsted-
rek
’inde ve ebu davud
Kitab-ı Sünen
’inde, Beyhakî
ashab-ı Kütüb-i Sitte:
altı adet
hadis kitaplarının sahipleri.
hakkaniyet:
hak ve adalete uy-
gunluk.
istihracî:
bir şeyden anlam çıkar-
ma.
kuddise sirruhu:
sırrı mukaddes
olsun, sırrı aziz olsun.
kutbü’l-ârifîn:
ariflerin en büyü-
ğü.
malûm:
bilinen.
mukaddem:
önce.
muktebes:
iktibas edilmiş, alıntı
yapılmış.
muvaffak:
başarmış, başarılı.
mühim:
önemli.
mürit:
isteyen, arzu eden; şeyhi-
ne ve mürşidine ve onun iradesi-
ne bağlı olan kişi.
mütalâa:
dikkatli okuma, tet-
kik.
nasayih-i kudsiye:
mukaddes
nasihatler, temiz ve değeri
yüksek öğütler.
pir:
bir tarikatin ilk kurucusu,
şeyh.
resail-i şerife:
mübarek ve şe-
refli risaleler, kitaplar.
risale:
mektup, kitap.
sebkat:
geçme, ilerleme.
suret:
biçim, tarz.
tarik-ı Halidiye-i Nakşiye:
Nakşibendî tarikatinin Halidi-
ye kolu, yolu.
tarik-ı Nakşî:
Nakşibendî’nin
kurduğu tarikat yolu.
tebyiz:
temize çekme.
tenzih etme:
Allah’ın, bütün
kusurlardan uzak olduğuna
inanmak.
tercüme-i hâl:
hâl tercümesi,
biyografi, hayat hikâyesi.
tesbih etmek:
Allah’ı şanına
lâyık ifadelerle anmak.
teselli:
avunma.
tesvit:
yazı taslağı.
1.
Allah’a hamd olsun. (Fatiha Suresi: 2.) Bu, Rabbimin fazlındandır. (Neml Suresi: 40.)
2.
Allah’ın adıyla. Onu her türlü kusur ve noksandan tenzih ederiz.
3.
Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
S
ekizinci
l
em
a
| 116 | Lem’aLar
1...,106,107,108,109,110,111,112,113,114,115 117,118,119,120,121,122,123,124,125,126,...1406
Powered by FlippingBook