Lem'alar - page 107

Şu ayetin gizli imasına
(1)
n
¿ƒo
Ñp
dÉn
¨r
dG o
ºo
g $G n
Ür
õp
M s
¿p
G
ayeti
teyit ediyor. Çünkü
s
¿p
G
’deki şeddeli nun bir sayılsa, tam
evvelki ayete tevafuk ile, hizbü’l-kur’ân’ın faaliyetine va-
sıta olan bir hadiminin kur’ân okumaya başladığı bin üç
yüz iki tarihine iki fark ile tevafuk etmekle beraber; şed-
deli nun iki nun sayılsa, bin üç yüz elli eder ki, bu tarihte
kur’ân’dan muktebes olan risale-i nur etrafında topla-
nan, bütün kuvvetleriyle kur’ân’ın hizmetlerine çalışan,
hizbü’l-kur’ân’ın faaliyeti ve dalâlet ve zındıkaya manen
galebe ettikleri bir zamana tevafuku ise, istikbalde tam ga-
lebelerine bir ima-i gaybîdir.
• • •
Keramet-i Gaybiye-i Gavsiyenin Bir Tetimmesidir
(2)
»/
às
ªp
¡p
H Gk
ôr
gn
O p
A=Én
«°r
Tn
’r
G ?p
a n
?o
ã«/
Zn
G @ m
Is
óp
°Tn
h m
?r
ƒn
g u
?o
c?/
a Én
æp
H r
?s
°Sn
ƒn
J
Hazret-i gavs’ın keramet-i gavsiyesinde beş satırdan
bahsedilmişti. o beşten dördü, her biri bir cihette hizbü’l-
kur’ân’a işaret ettiğini anlamıştık. Burada yazılan başta
r
?s
°Sn
ƒn
J
ile başlayan satırdan ise hiçbir işaretini anlamamış-
tık. onun için onun altında haşiye olarak bir şey yazılma-
mıştı. Bu defa odamda talik edilen o levhaya baktım.
Birden bire kalbime ihtar edildi ki, baştaki satırın size ai-
diyeti var, ilm-i cifrin kaideleriyle size bakıyor. ne için dik-
kat etmiyorsun? Ben dikkat ettim, bir şey anlamadım.
tekrar ihtar edildi ki, bu satır birisine emrediyor,
Lem’aLar | 107 |
S
ekizinci
l
em
a
keramet-i gaybiye-i Gavsiye:
“büyük gavs” diye meşhur olan
Abdülkadir-i Geylânî Hazretlerinin
görünüp bilinmeyen gizli kerame-
ti.
manen:
mana bakımından, ma-
nevî yönden, manaca.
muktebes:
alıntı yapılmış.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
talik edilen:
(duvara) asılan.
tetimme:
ek, ilâve.
tevafuk:
uygunluk.
teyit etme:
kuvvetlendirip doğru-
lama, onaylama.
vasıta:
aracılık.
zındıka:
dinsizlik, inançsızlık.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cümle-
si.
cihet:
yön.
dalâlet:
İslâmiyetten, doğru
yoldan ayrılma, batıla yönel-
me.
faaliyet:
icraat, çalışma.
galebe etme:
üstün gelme.
galebe:
üstün gelme.
hadim:
hizmet eden, hizmet-
kâr.
haşiye:
dipnot.
hizbü’l-Kur’ân:
Kur’ân tarafta-
rı, Kur’ân’a hizmet eden.
ihtar etme:
hatırlatma, bildir-
me.
ihtar:
hatırlatma, bildirme.
ilm-i cifri:
harflere sayı değeri
verilerek tarih düşürme ilmi.
ima:
işaret.
ima-i gaybî:
gayptan işaretle
haber verme.
istikbal:
gelecek zaman.
kaide:
kural, prensip.
keramet-i Gavsiye:
‘büyük
gavs “Seyyid Abdülkadir Gey-
lânî”nin kerameti.
1.
Şüphesiz Allah’a tâbi olan topluluk gerçek galiplerin tâ kendisidir. (Mâide Suresi: 56.)
2.
Ahir zamanın fitnelerine yetişip düştüğün zaman, benim dua ve himmetimi kendine vesi-
le ve şefaatçi yap. Allah’ın izniyle ve kuvvetiyle senin imdadına yetişeceğim.
1...,97,98,99,100,101,102,103,104,105,106 108,109,110,111,112,113,114,115,116,117,...1406
Powered by FlippingBook