Lem'alar - page 111

dört
elif
, bir
i
ile beraber yirmi, o seksen ile yüz edip,
evvelki yekûn ile bin yüz;
?
otuz, iki
g
ile beraber kırktır,
r
ó«/
©n
°S Én
j
’de olan yüz elli beş ile beraber bin iki yüz doksan
beş, eğer sakıt olan
hemze-i vasıl
sayılmazsa bin
iki yüz doksan dört eder. Aynen evvelki fıkra ile tam te-
vafuk edip, her birisi fitne-i ahirzamanın hem başlangıcı
tarihine (ki, bin iki yüz doksan dörttür), hem tenvinler ile
beraber o fitnenin en karanlıklı zamanı olan bin üç yüz
kırk dört tarihine ve fitnelerin içinde mahfuziyetle bera-
ber pek çok çalkanan bîçare said’in hem tarih-i velâdeti-
ne, hem işkenceli tarih-i esaretine tevafuk ediyor. Her
hâlde bu acip tevafuk, ittifakî ve tesadüfî bir tevafuk de-
ğildir.
(1)
*G s
’p
G n
Ör
«n
¨r
dG o
ºn
?r
©n
j n
Sual
: sen bu zamanın hâdisatına fitne-i ahirzaman
diyorsun. Hâlbuki hadiste varit olmuş ki, “
Ahirzamanda
Allah Allah (
CC
) denilmeyecek; sonra kıyamet kopacak.
(2)
E l cevap
:
Evvelâ
, fitne-i ahirzamanın müddeti uzun-
dur; biz, bir faslındayız.
San i yen
: Yerde Allah Allah (
CC
) denilmeyecekten
murat, Allah’a iman kalkacak demek değildir;
(HaşİYe)
Lem’aLar | 111 |
S
ekizinci
l
em
a
olan söz, emir, iş veya onaylamış
olduğu davranış ve haber.
hadisat:
hâdiseler, olaylar.
haşiye:
dipnot.
hemze-i vasıl:
Arabcada iki keli-
meyi birleştiren ‘elif’ harfi
ittifakî:
tesadüfî, rastgele.
kıyamet:
dünyanın sonu.
mahfuziyet:
korunmak.
murat:
istenilen.
sakıt:
düşen, düşme.
saniyen:
ikinci olarak.
sual:
soru.
takyit etme:
bağlama.
tarih-i esaret:
esir olduğu tarih.
tarih-i velâdet:
doğum tarihi.
tenvin:
Arabca bir kelimenin so-
nunu nun gibi okutmak üzere ko-
nulan işaret.
tesadüfî:
rastgele, tesadüf olarak.
tevafuk:
uygun gelme; uygunluk.
varit:
ulaşan, gelen, erişen.
yekûn:
toplam, bütün.
acip:
şaşılacak ve hayret
uyandıran şey.
ahirzaman:
dünya hayatının
kıyamete yakın son devresi.
bîçare:
çaresiz.
elif:
Arab alfabesinin ilk harfi.
fasıl:
bölüm.
fitne:
fesat, bozgunculuk.
fitne-i ahirzaman:
ahirzaman
fitnesi, ahirzaman fitnesi, dün-
ya ömrünün son zamanların-
da ortaya çıkan bozgun, kar-
gaşa, her alanda görülen anar-
şi.
hadis:
Hz. Muhammed’e ait
1.
Gaybı Allah’tan başka hiç kimse bilemez. (Neml Suresi, 65’ten muktebes.)
2.
Askalanî, Fethü'l-Bâri, 6:454; Heysemî, Mecmaü'z-Zevaid, 8:12.
3.
Ümmetimden bir taife kıyamet gününe kadar galibâne hak üzerine olacaktır. (Bu hadis kay-
naklarda hem bu lâfızlarla, hem de aynı manayı ifade eden farklı lâfızlarla da rivayet edil-
miştir. (Buharî, İ’tisam: 10; Müslim, İman: 247, İmare: 170, 173, 174; EbuDavud, Fiten: 1; Tir-
mizî, Fiten: 27, 51; İbniMâce, Mukaddime: 1, Fiten: 9; Müsned, 5:34, 269, 278, 279; Hakîm,
Müstedrek, 4:449-450, 550.)
HaşİYe:
Çünkü hadiste vardır ki:
(3)
p
án
YÉ°s
ùdG p
?Én
«p
b '
‹p
G u
?n
?r
G n
¤n
Y n
øj /
ôp
gÉn
X »/
às
eo
G r
øp
e l
án
Øp
FÉn
W o
?Gn
õn
J n
. Bu hadis diğer ha-
disi takyit ediyor.
1...,101,102,103,104,105,106,107,108,109,110 112,113,114,115,116,117,118,119,120,121,...1406
Powered by FlippingBook