ayetlerinin gayet mühim iki hakikatini on Bir nük-
te ile tefsir ediyor.
BİrİNCİ NüKte
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
173
(1)
m
ó«/
¡n
°T p
In
CÉp
e o
ôr
Ln
G o
¬n
?n
a »/
às
eo
G p
OÉn
°ùn
a n
ór
æp
Y »/
às
æo
°ùp
H n
?s
°ùn
ªn
J r
øn
e
hadis-i şerifinin sırrını beyan ediyor.
İKİNCİ NüKte
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
174
İmam-ı rabbanî (
rA
) “
Sünnet-i seniyenin ittibaı
en haşmetli, en letafetli, en emniyetli tarikattir
” de-
mesine dairdir.
üÇüNCü NüKte
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
175
sünnet-i seniyenin ehemmiyeti hakkında İmam-ı
rabbanî’nin hükmünü tasdik ettiğini beyan ediyor.
DörDüNCü NüKte
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
176
(2)
w
?n
M o
är
ƒn
ªr
dn
G
hakikatinin kapısıyla, gayet acip bir
âlem-i manevîye ait bir seyahat-i ruhiyeyi beyan
ediyor.
BeŞİNCİ NüKte
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
178
(3)
*G o
ºo
µr
Ñp
Ñr
ëo
j /
ʃo
©p
Ñs
JÉn
a %G n
¿ƒt
Ñp
ëo
J r
ºo
àr
æo
c r
¿p
G r
?o
b
ayetinin
sarahatiyle, muhabbetullah, kat’î bir kıyas-ı mantıkî
ile, sünnet-i seniyenin ittibaını intaç ettiğine dairdir.
aLtıNCı NüKte
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
180
(4)
p
QÉs
ædG p
‘ m
án
dn
Ón
°V t
?o
cn
h l
án
dn
Ón
°V m
án
Yr
óp
H t
?o
c
hadisinin mü-
him bir sırrını ve
(5)
r
ºo
µn
æj/
O r
ºo
µn
d o
âr
?n
ªr
cn
G n
?r
ƒn
«r
dn
G
ayetinin
bir hakikatini tefsir ediyor.
Lem’aLar | 1003 |
f
iHriST
edep:
iyi ahlâk, güzel terbiye; ne-
zaket, zerafet.
ehemmiyet:
önem.
emniyet:
güven.
gayet:
son derece, çok.
hadis:
Peygamberimize ait söz,
emir, fiil veya Peygamberimizin
onayladığı başkasına ait söz, iş
veya davranış.
hadis-i şerif:
Peygamberimizin şe-
refli sözleri.
hakikat:
gerçek.
haşmet:
heybet, büyüklük.
intaç etmek:
netice vermek.
ittiba:
uyma, tâbi olma, arkasın-
dan gitme.
kat’î:
kesin.
kıyas-ı mantıkî:
mantıklı ölçü.
letafet:
güzellik, hoşluk, tatlılık.
mesele:
önemli iş, konu; önemli
prensip.
muhabbetullah:
Allah sevgisi.
mühim:
önemli.
nükte:
ince manalı söz; ancak dik-
katle anlaşılabilen mana.
sarahat:
açıklık, açık anlatım.
seyahat-i ruhiye:
ruhen seyahat,
ruh ile yapılan yolculuk.
sır:
gizli hakikat; bir şeyin dikkat,
tecrübe, yetenek ve sezgi yardı-
mıyla kavranabilen en zor ve ince
yönü.
sünnet-i seniye:
Peygamber Efen-
dimizin yüce sünneti, hâlleri, söz-
leri ve davranışları.
tarikat:
yol, manevî yol.
tasdik etmek:
onaylamak, doğru-
lamak, kabul etmek.
tefsir etmek:
Kur’ân’ın ayetlerini
mana bakımından açıklamak, yo-
rumlamak.
acip:
hayret veren, hayret
uyandıran.
âlem-i manevîye:
maddî ol-
mayan, mana âlemi.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cüm-
lesi.
beyan etmek:
açıklamak, an-
latmak.
dair:
ilgili, alâkalı.
1.
Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehitin ecrini, se-
vabını kazanabilir. (Müsnedü’l-Firdevs, 4:198; Cem’ü’l-Fevâid, 1:29; Feyzü’l-Kadîr, hadis no:
9:171; Fethu’l-Kebîr, 3:353.)
2.
Ölüm kesin bir gerçektir.
3.
De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizin sevsin. (Âl-i İmran Suresi: 31.)
4.
Her bid’at dalâlettir ve her dalâlet cehennem ateşindedir. (Müslim, Cuma: 43; EbuDavud,
Sünnet: 5; Neseî, I’deyn: 22; İbniMâce, Mukaddime: 6, 7; Darimî, Mukaddime: 16, 23; Müs-
ned, 3:310, 371, 4:126, 127; Beyhakî, Sünen: 3:213, 214.)
5.
Bugün sizin dininizi ikmal ettim. (Mâide Suresi: 3.)
