ve ihtiyarlığı seni Isparta’ya celbi, hayırdır. elbette sen
ona Hastalar ve İhtiyarlar risalelerini okumuşsun. o risa-
leler benim bedelime onun keyfini sorup tesellî versinler.
Ben, oradaki talebeleri ve dostları dua ile çok tahattur
ediyorum. onları unutamıyorum.
Umum kardeşlerime birer birer selâm ve dua ediyo-
rum.
Said Nursî
ì@í
‡
28
·
(2)
/
?p
ór
ªn
ëp
H o
íu
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
(1)
@ o
¬n
fÉn
ër
Ñ°o
S /
¬p
ªr
°SÉp
H
p
Ür
ôn
°V p
?p
°UÉn
M p
On
ón
©p
H o
¬o
JÉn
c n
ôn
Hn
h $G o
án
ª r
Mn
Qn
h r
ºo
µ` r
«n
?n
Y o
?n
Ó° s
ùdn
G
(3)
p
?p
FBÉ°n
Ss
ôdG n
øp
e r
ºo
à`r
Ñn
à`n
c Én
e p
±ho
ôo
M /
‘ n
¿Én
°†n
en
Q p
?p
FBÉn
bn
Op
äGn
ôp
°TÉn
Y
Aziz, SıddıkKardeşlerim!
Hem mübarek ramazanınızı, hem inşaallah hakkınız-
da bin ay kadar meyvedar leyle-i kadrinizi, hem saadet-
li bayramınızı, hem çok kıymettar hizmetinizi bütün ru-
humla tebrik ve tes’it ederim.
kardeşlerim, bu defa kudsî kalemle hediyeleriniz o ka-
dar beni minnettar ve mesrur etti ki, güya dünyayı ışık-
landıracak bir nur Fabrikası ve mazi ve istikbali rayiha-i
tayyibesiyle muattar edecek bir gül Fabrikası semadan
bizim imdadımıza gönderilmiş ve benim arkamda kuvve-
tüzzahr olarak duruyor ve mütemadiyen çalışıyorlar diye
mesrur oluyorum. Yüz binler elhamdülillâh.
K
astamonu
L
âhiKası
| 63 |
minnettar:
bir iyiliğe karşı teşek-
kür duygusu içinde olan.
muattar:
ıtırlı, güzel kokulu.
mübarek:
feyizli, bereketli, kutlu.
mütemadiyen:
sürekli olarak,
devamlı.
rayiha-i tayyibe:
güzel, hoş ko-
ku.
ruh:
dirilik kaynağı, hayatın te-
meli ve sebebi olan manevî var-
lık.
saadet:
mutluluk.
selâm:
barış, rahatlık, selamet ve
esenlik dileme.
sema:
gökyüzü, gök.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
tahattur:
hatıra gelmek, hatırla-
mak.
talebe:
öğrenci.
tes’id:
tebrik etme, kutlama.
teselli:
avutma, acısını dindirme.
umum:
bütün.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
bedel:
karşılık.
celp:
yazı ile çağırma.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
elhamdülillâh:
Allah’a hamd
olsun, Allah’a şükür.
güya:
sanki.
imdat:
yardım.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’
manasında kullanılan bir dua.
istikbal:
gelecek zaman.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
kudsî:
mukaddes, yüce.
kuvvetüzzahr:
yardımcı kuv-
vet.
Leyle-i Kadir:
Kadir Gecesi,
Kur’ân-ı Kerîm’in dünya se-
masına nazil olduğu gece, ra-
mazanın 27. gecesi.
mazi:
geçmiş zaman.
mesrur:
sevinçli, memnun.
meyvedar:
meyveli, yemişli.
1.
Her türlü kusur ve noksandan münezzeh olan Allah’ın adıyla.
2.
Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp, Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
3.
Risalelerden yazdıklarımızın harfleriyle Ramazan’ın dakikalarının aşirelerinin çarpımının
toplamı sayısınca Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı üzerinize olsun.