Kastamonu Lahikası - page 105

İşte bu dakik sırrı, senin Ispartalı kardeşlerin, bir kıs-
mının akılları görmese de, umumunun keskin kalpleri
görmüş ki, benim gibi bîçare günahkâr bir adamın arka-
daşlığını evliyalara, belki de eğer bulunsaydı, müçtehitle-
re dahi tercih ettiler.
Bu hakikate binaen, bu şehre bir kutup, bir gavs-ı
azam gelse, “seni on günde velâyet derecesine çıkara-
cağım” dese, sen,
Risale-i Nur
’u bırakıp onun yanına git-
sen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.
ì®í
46
·
(2)
/
?p
ór
ªn
ëp
H o
í`u
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h @
(1)
/
¬p
ªr
°SÉp
H
p
±ho
ôo
M p
Ür
ôn
°V p
?°p
UÉn
M p
On
ón
©p
H o
¬o
JÉn
c n
ôn
Hn
h $G o
án
ª r
Mn
Qn
h r
ºo
µ` r
«n
?n
Y o
?n
Ó° s
ùdn
G
p
Öp
F B Én
Z s
ôdG p
án
?r
«s
?dG p
?p
ò'
g p
?p
FBÉ`n
bn
O p
äGn
ô°p
TÉn
Y/
p
?p
FBÉn
°Ss
ôdGn
øp
e Én
æn
d r
ºo
`àr
?n
°Sr
Qn
G BÉn
e
Ék
HGn
ƒn
K Én
gp
On
ón
©p
H *G o
ºo
c
Én
£r
Yn
Gn
h p
Qr
ón
?r
dG p
án
?r
«n
dn
h p
êGn
ôr
©p
ªr
dG p
án
?r
«n
dn
h
(3)
n
Ú/
e'
G k
án
æn
°ùn
Mn
h
Aziz ve Sıddık Kardeşlerim ve Fedakâr ve Sadık
Arkadaşlarım!
Evvela:
sizin, bu mübarek şuhur-i selâse ve içindeki
kıymettar leyali-i mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenab-ı
Hak, her bir geceyi sizin hakkınızda birer leyle-i regaip
ve leyle-i kadir kıymetinde size sevap versin, âmin.
K
astamonu
L
âhiKası
| 105 |
kıymettar:
kıymetli, değerli.
kutup:
evliyalar içerisinde zama-
nın en büyük mürşidi olan.
leyali-i mübareke:
mübarek ge-
celer.
Leyle-i Kadir:
Kadir Gecesi,
Kur’ân-ı Kerîm’in dünya semasına
nazil olduğu gece, Ramazan’ın 27.
gecesi.
Leyle-i Regaip:
Regaip Gecesi,
Recep ayının ilk Cuma gecesi.
mübarek:
feyizli, bereketli, kutlu.
müçtehit:
ayet ve hadislerden
şer’î hükümler çıkarabilen, gerek-
li bütün ehillik şartlarına sahip
olan, geniş ve derin bilgili din âli-
mi.
Risale-i nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
sadık:
doğru, gerçek; sözünde,
vaadinde, işinde doğru olan.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
sır:
gizli hakikat.
Şuhur-i selâse:
Üç Aylar; Recep,
Şaban ve Ramazan.
umum:
bütün, hepsi.
velâyet:
velîlik, ermişlik, Allah
dostluğu.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun,
kabul eyle!” anlamında dua-
nın sonunda söylenir.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
bîçare:
çaresiz, zavallı.
binaen:
-den dolayı, bu se-
bepten.
dakik:
ince ve derin.
evliya:
veliler, Allah dostları.
evvelâ:
birinci olarak, her
şeyden önce, ilk olarak.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, fe-
da eden.
gavs-ı azam:
tarikat kurucu-
su.
günahkâr:
günahlı, günah iş-
lemiş.
hakikat:
gerçek, esas.
kıymet:
değer.
1.
Allah’ın adıyla.
2.
Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
3.
Şu Leyle-i Regaip, Leyle-i Kadrin dakikalarının aşireleriyle bize gönderdiğiniz risalelerin
harflerinin çarpımının toplamı adedince, Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı üzerinize
olsun ve Allah onun sayısınca size sevap ve hasenat ihsan eylesin. Âmin.
1...,95,96,97,98,99,100,101,102,103,104 106,107,108,109,110,111,112,113,114,115,...478
Powered by FlippingBook