Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 651

gözde rü’yet, midede hem ihtiyacı derç edendir mutlaka,
sema gözüne ziya sürmesi çekmiş, zemin yüzüne gıda
sofrası sermiş.
• • •
Kâinatın Nazmında Büyük Bir İ’caz Var
kâinatın, gör ki, telifinde bir i’caz var.
ger bütün esbab-ı tabiiye, bilfarzülmuhal,
ola her biri muktedir bir fail-i muhtar.
o i’caza karşı nihayet acz ile bilimtisal,
ederek secde ki:
(1)
p
?n
Ón
÷r
Gho
P t
»p
dn
Rn
’r
G o
ôj/
ón
?r
dG n
âr
fn
G É n
æ s
`Hn
Q ;Én
æ«/
a n
In
Qr
óo
b n
’ n
?n
fÉn
ër
Ño
°S
• • •
Kudrete Nispet Her Şey Müsavidir
(2)
m
In
óp
MGn
h ¢m
ùr
Øn
æn
c s
’p
G r
ºo
µo
ãr
©n
H n
’n
h r
ºo
µo
?r
?n
N Én
e
Bir kudret-i zatiyedir, hem ezelî; acz tahallül edemez.
onda meratip olmayıp, mevani tedahül edemez.
İsterse küll, isterse cüz, nispet tefavüt eylemez.
Çünkü her şey bağlıdır her şey ile.
Her şeyi yapamayan bir şeyi de yapamaz.
• • •
küll:
parçalanmamış, bütün.
meratip:
mertebeler.
mevani:
engeller, mânialar.
muktedir:
güçlü.
mutlaka:
kesinlikle.
müsavi:
aynı seviyede, denk, eşit.
nazım:
düzgün diziliş.
nihayet:
sonsuz.
nispet:
oranla, kıyasla; ölçü, kıyas.
rü’yet:
görme.
sema:
uzay, feza.
sürme:
göze çekilen süs.
tahallül:
içine sızma, girme.
tedahül:
içine girme, karışma, mü-
dahale etme.
tefavüt:
farklılık gösterme.
telif:
yazılma, yapılma.
zemin:
yer.
ziya:
aydınlık, ışık.
acz:
güçsüzlük, âcizlik.
bilfarzülmuhal:
olması im-
kânsız, ama varsayalım ki…
bilimtisal:
tutunarak, kudreti-
ne boyun eğerek.
cüz:
parça, bütünün bir kısmı.
derç etmek:
içine koymak,
yerleştirmek.
esbab-ı tabiiye:
tabiatta bulu-
nan toprak, su, madde gibi se-
bepler.
ezelî:
başlangıcı olmama haki-
kati.
fail-i muhtar:
istediğini yapa-
bilen.
ger:
eğer.
gıda:
besleyici yiyecek.
i’caz:
olağanüstülük, mu’cize-
lik; anlamaktan bile âciz oldu-
ğumuz mükemmellik.
kâinat:
evren, yaratılan her
şey.
kudret:
Allah’ın her şeye ye-
ten sonsuz gücü.
kudret-i zatiye:
bizzat ken-
dinden kaynaklanan sonsuz
güç.
Eski said dönEmi EsErlEri
| 651 |
l
emaaT
1.
Seni her türlü noksan sıfattan tenzih ederiz; ey Rabbimiz, Sen ezelî kadîrsin ve zatınındır
sonsuz celâl.
2.
Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir. (Lokman Su-
resi: 28.)
1...,641,642,643,644,645,646,647,648,649,650 652,653,654,655,656,657,658,659,660,661,...790
Powered by FlippingBook