Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 563

(1)
w
(2)
n
ƒo
g r
?o
b
: Itlak ile tayini, tevhid-i şuhuda işarettir.
(3)
n
ƒo
g s
’p
G p
án
?«/
?n
ër
dG p
ôn
¶n
æp
H n
Oƒo
¡r
°ûn
e n
’ :r
…n
G
(4)
l
ón
Mn
G *n
G
: tevhid-i ulûhiyete tasrihtir.
(5)
n
ƒo
g s
’p
G n
Oƒ o
Ñr
©n
e n
’ :r
…n
G
(6)
o
ón
ªs
°üdG *n
G
: tevhid-i rububiyete remizdir.
(7)
n
ƒo
g s
’p
G s
Ün
Q n
’n
h n
?p
dÉn
N n
’ :r
…n
G
Ve tevhid-i Ceberut’a telvihtir.
(8)
n
ƒo
g s
’p
G p
¥n
Ór
Wp
’r
G n
¤n
Y s
»p
æn
Z n
’n
h n
?ƒt
«n
b n
’ :r
…n
G
(9)
r
óp
?n
j r
ºn
d
: tevhid-i Celâl’e telmihtir. Şirkin envaını red-
deder. Yani tagayyür veya tecezzi veya tenasül eden,
ilâh olamaz. Ukul-i aşere veya melâike veya İsa veya
üzeyir’in velediyetini dava eden şirkleri reddeder.
(10)
r
ón
dƒo
j r
ºn
dn
h
: İspat-ı ezeliyet ile tevhiddir. esbapperest,
nücumperest, sanemperest, tabiatperestin şirkini redde-
der. Yani hâdis veya bir asıldan münfasıl veya bir mad-
deden mütevellit, ilâh olamaz.
(11)
l
ón
Mn
G Gk
ƒo
Øo
c o
¬n
d r
ø o
µ
n
j r
º n
dn
h
: Cami bir tevhiddir. Yani
zatında, sıfâtında, ef’alinde naziri, şeriki, şebihi yoktur.
(12)
o
Ò°/
ü n
Ñr
dG o
™«/
ªs
°ùdG n
ƒo
gn
h l
A r
Àn
T /
¬p
?r
ãp
ªn
c ¢n
ùr
«n
d
cami:
kapsamlı.
dava etmek:
iddia etmek.
ef’al:
işler, ameller.
enva:
çeşitler, türler, cinsler, nevi-
ler.
esbapperest:
sebeplere tapan.
hâdis:
sonradan olan şey.
ıtlak:
serbest olup her tarafta bu-
lunmak.
ilâh:
tanrı, ma’bud, Allah.
ispat-ı ezeliyet:
Allah’ın ezelî ol-
duğunun yani öncesiz olup varlğı-
nın sonradan olmadığının ispatı.
leh:
birinin faydası için yapılan ha-
reket.
münfasıl:
ayrılmış, birbirinden ay-
rılmış, yerinden ayrılmış, bitişik ol-
mayan, ayrı duran.
mütevellit:
doğan, doğmuş; mey-
dana gelmiş, ileri gelmiş, hâsıl ol-
muş.
nazir:
eş.
nücumperest:
yıldızlara tapan.
remiz:
bir manayı ifade eden veya
bir manaya delâlet eden işaret ve
şekil.
remiz:
işaret, gösterme.
sanemperest:
putlara tapan.
sıfât:
nitelikler, sıfatlar.
şebih:
benzer.
şerik:
ortak.
şirk:
Allah’a ortak koşma.
tabiatperest:
tabiata tapan.
tagayyür:
değişme, başkalaşma.
tasrih:
açıklık getirme, açıklama.
tayin:
yerini belirleme, atama.
tecezzi:
parçalara ayrılma, bölün-
me, ufalanma, cüzlere ayrılma.
telmih:
açıklama, belli etme; ima
ile anlatma.
telvih:
açıklama, izah etme; işaret.
tenasül:
üreme, birbirinden doğup
üreme.
tevhid:
Allah’ın bir olduğuna inan-
ma.
tevhid-i Ceberut:
Allah’ın her iste-
diğini zorla yaptırabilmede eşinin
benzerinin olmaması.
tevhid-i Celâl:
Allah’ın ululuk yü-
celik bakımından da eşinin benze-
rinin olmaması.
tevhid-i rububiyet:
varlıkları ya-
ratıp terbiye eden ve ihtiyaçlarını
verenin bir olması.
tevhid-i şuhut:
bütün görünen
varlıkların Allah’a delil olması.
tevhid-i ulûhiyet:
bütün varlıkla-
rın ‹lâhının bir ve eşi, benzeri, orta-
ğı olmayan Allah olması.
ukul-i aşere:
Aristo taksimine gö-
re aklın on mertebesi.
velediyet:
çocukluk, evlâtlık; Hris-
tiyanlıktaki batıl inanç.
zatında:
şahsında, kendisinde.
Eski said dönEmi EsErlEri
| 563 |
Ş
uaaT
-
ı
m
arifeTü
n
-n
eBî
1.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
2.
De ki, O... (İhlâs Suresi: 1.)
3.
Yani hakikat nazarında her şeyde görülen yalnız Odur.
4.
Allah birdir. (İhlâs Suresi: 1.)
5.
Yani kendisine ibadet edilen ancak Odur.
6.
Allah Sameddir. (İhlâs Suresi: 2.)
7.
Yani, Ondan başka Hâlik ve Rab yoktur.
8.
Kâinatı ve içindeki varlıkları ayakta tutan ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ancak Odur.
9.
O doğurmamıştır. (İhlâs Suresi: 3.)
10.
O doğurulmamıştır. (İhlâs Suresi: 3.)
11.
Onun dengi olan hiçbir şey yoktur. (İhlas Suresi: 4.)
12.
Onun benzeri olan hiçbir şey yoktur. O, her şeyi işitendir, görendir. (Şûra Suresi: 11.)
1...,553,554,555,556,557,558,559,560,561,562 564,565,566,567,568,569,570,571,572,573,...790
Powered by FlippingBook