Dördüncüsü:
Miraçtır. evet, inşikak-ı kamer âlem-i
şahadette olan âdemîlere bir mu’cize-i kübra olduğu gibi,
miraç dahi bir mu’cize-i kübra-i Muhammedîdir (
AsM
) ki,
âlem-i ervahta olan ruhaniyat ve melâikeye karşı nübüv-
vetinin velâyeti bu keramet-i bâhire ile ispat edilmiştir.
Andelib-i aşk olan Câmi güzel terennüm etmiştir:
@
Gn
ór
«`n
>
Én
gn
Qƒo
f
r
óo
°T
ho
R
¬ p
c
m
Qƒo
f
?'
?n
Y
*G
?s
?°n
Un
h
@ Gn
ór
«°n
T ho
G p
?r
°ûp
Y r
Rn
G r
?n
?a r
øp
cÉn
°S ho
G p
ºr
?p
M r
Rn
G r
Ú/
en
R
@
r
ón
fGn
ƒn
N
z o
ô°n
ün
Ñr
dG n
ÆGn
R Én
e{
¬p
cGn
Q r
¢TG n
Ú°°/
ù
c
r
ôn
f p
ºr
°ûn
¸ ho
O
z»°'
ûr
¨n
j
Gn
Pp
Gp
?r
«s
dGn
h{
¬p
cGn
Q
¢r
TG
n
øj/
ôn
Ñr
æn
Y
p
?r
do
R
ho
O
@
r
ón
fGn
ƒn
N ôH
z n
?n
d r
ìn
ô°r
ûn
f r
ºn
dn
G {
»/
eÉn
L ¢r
TCn
G ¬n
æ«°/
S u
ô°p
Sp
R
(1)
z…'ôr°SnG …/òsdG n¿ÉnërÑ°oS{
¬p
c r
ór
fn
OGn
Or
ôn
Ñn
N ¢°r
ûn
LGn
ôr
©p
ep
R
:¬n«pJƒo
c
¢rTƒnN ¬p¸ …/Orôoc »`/j …/ôj/õnL nÓne
@ r
ôp
c r
ân
Øp
°U ¬n
æ«/
j'
G r
ón
Mn
G Én
°ùr
ªn
°T p
™n
?r
£n
e r
º«/
e
(2)
Gn
ór
ªn
én
Y p
QÉs
în
Øp
d p
¥r
ôn
H r
Ün
ôn
Y p
R
r
™p
e'
’
®
Peygamberin müşriklere karşı
göstermiş olduğu ayın yarılıp ikiye
ayrılma mu’cizesi.
ispat etmek:
delil ve sâhit göste-
rerek doğruyu ortaya koymak,
doğruyu delillerle göstermek.
keramet-i bâhire:
açık, belli, par-
lak keramet.
melâike:
melekler.
miraç:
Peygamberimiz Hz. Mu-
hammed (
ASM
) Efendimizin, Recep
ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hak-
kın huzuruna ruhen, cismen, hâlen
çıkması mu’cizesi.
mu’cize-i kübra:
en büyük mu’ci-
ze.
mu’cize-i kübra-i muhammedî:
Hz. Muhammed’in (
ASM
) büyük
mu’cizesi.
nübüvvet:
nebîlik, peygamberlik,
Allah’ın elçiliği, peygamberlik hâl
ve şanı.
ruhaniyat:
madde âleminden
başka bir âlemde, ruhlar âleminde
yaşayan varlıklar, cinler ve melek-
ler.
sabit:
ispat edilmiş.
terennüm:
yavaş ve güzel bir ses-
le şarkı söyleme; yavaş yavaş an-
latma; ötmek.
velâyet:
velîlik, ermişlik; Allah
dostluğu; bir şey üzerinde güç yö-
nünden bizzat tasarruf etmek.
âdemî:
âdemoğulları, insanlar.
âlem-i ervah:
ruhlar âlemi.
âlem-i şahadet:
gözle gördü-
ğümüz, şahit olduğumuz
âlem, kâinat.
andelib-i aşk:
aşk, muhabbet
bülbülü.
inşikak-ı kamer:
ayın ikiye
bölünmesi, ayın yarılması; Hz.
Eski said dönEmi EsErlEri
| 559 |
Ş
uaaT
-
ı
m
arifeTü
’
n
-n
eBî
1.
Bütün nurların, onun nurundan meydana geldiği Peygambere salât olsun.
Zemin onun hilmi ile sakin, gökkubbe onun aşkıyla coşkun.
‹ki nergiz gözleri ki “gözü şaşırıp kaymadı” ayetini okudu.
Anber kokulu zülüfleri ki “kararan geceye andolsun” ayetini okudu.
Ey Cami, “biz senin göğsünü açmadık mı” ayetinin okunması, onun göğsünün sırına işaret
eder.
“Sübhanellezi esra” ayetini onun miracını haber vermektedir.
2.
Molla Cezirî-i Kürdî ne güzel söylemiş:
EhadiyetgüneşineâyinekıldıMuhammedadını,
AcemdegösterdiArapdiyarındaparlayannuruntecellisini.
