Bi r i n c i Bü r h a n :
Muhammed Aleyhissalâtü
Vesselâm.
İk i n c i s i :
İşte bütün kâinat zerratıyla.
(1)
o
?p
FBÉ°n
Sn
Q n
?r
«n
dp
G '
¤r
Yn
’r
G p
E
Ón
n
ªr
dG n
øp
e@Én
¡s
fp
Én
a p
äÉn
æp
FBÉn
µr
dG n
Qƒo
£o
°S r
?s
e n
CÉn
J
kitab-ı âlemin evrakıdır eb’ad-ı nâmahdut,
Sutur-i hâdisat-ı dehirdir a’sar-ı nâma’dut,
Basılmış destgâh-ı levh-i mahfuz-i hakikatte,
mücessem lâfz-ı manidardır âlemde her mevcut.
Tahsin
(2)
l
óp
MGn
h o
¬s
`fn
G '
¤n
Y t
?o
ón
J l
á n
j'
G o
¬n
d m
Ar
Àn
°T u
?o
c »/
an
h
Üç ü n c ü s ü :
kur’ân’dır.
(3)
Én
Jn
ó°n
ùn
Øn
d *G s
’p
G l
án
¡p
d'
G Én
ªp
¡«/
a n
¿Én
c r
ƒn
d
tevhide kat’î bir bür-
han-ı neyyirdir. İşte sure-i İhlâs bütün enva-ı şirki redde-
der. Ve yedi meratib-i tevhidi kâinata ilân ediyor.
S?W
a’sar-ı nâma’dut:
adetsiz, sayısız,
sayılmaz, sayılamayacak kadar
çok eserler.
âlem:
dünya.
aleyhissalâtü vesselâm:
salât ve
selâm onun üzerine olsun.
bürhan:
delil.
bürhan-ı neyyir:
parlak ve nurlu
bürhan, parlak delil.
destgâh-ı levh-i mahfuz-i haki-
kat:
Levh-i Mahfuz hakikatinin
tezgâhı.
eb’ad-ı nâmahdut:
sınırsız, hudut-
suz ölçü, boyut.
enva-ı şirk:
Allah’a ortak koşma-
nın çeşitleri.
evrak:
kitap sayfaları, yapraklar.
ilân etmek:
duyurmak.
kâinat:
dünya, varlıklar.
kat’î:
kesin, şüphesiz.
kitab-ı âlem:
âlem kitabı, bir kitap
hüviyetinde olan âlem, kâinat.
lâfz-ı manidar:
manalı söz.
meratib-i tevhid:
Yaratıcının
birlik mertebeleri.
mevcut:
var olan.
mücessem:
cisimlenmiş.
sure-i ‹hlâs:
‹hlâs Suresi.
sutur-i hâdisat-ı dehir:
uzun
zaman içerisinde hâdiselerden
oluşan satırlar.
tevhid:
Allah’ın bir olduğuna
inanma.
zerrat:
moleküller.
Ş
uaaT
-
ı
m
arifeTü
’
n
-n
eBî
| 562 |
Eski said dönEmi EsErlEri
1.
Kâinat kitabının satırlarını dikkatle mütalâa et. Çünkü onlar Allah’ın varlık ve birliğini
gösteren mektuplardır. (Said el-Küremî, KavlünalâKavl, c. 11, s. 157’de bu beytin Rükned-
din bin el-Kavba’ya ait olduğunu zikreder.)
2.
Her bir şeyde Onun vahdaniyetine ait deliller vardır. (Kaynaklarda bu mısranın kime ait ol-
duğu hususunda ihtilâf vardır. Kimisi bunu İbnü’l-Mu’tez’e nispet ederken [İbni Kesîr, c. 1, s.
24], kimisi de Ebu’l Ataiyye’ye ait olduğunu (Beyhakî, Şuabu’l-İman, c. 1, s. 130-131.) söyle-
mektedir.)
3.
Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisi de harap olup giderdi. (Enbiya
Suresi: 22.)