Şimdi bu hikâye ile evvelki temsil, o zamandan ziyade
tam bu zamanın dersi olmasından, berâ-i malûmat haki-
kî dindar mebusların nazarına medar-ı ibret için gösteri-
yoruz.
Said Nursî
222
Hutbe-i Şamiye’nin Zeylinin Zeyli
[kırk iki
(1)
sene evvel dinî ceridelerde neşredilen
said’in makalesidir.]
YAŞASIN ŞERİAT-I GARRA!
(2)
1 Mart 1325, (14 Mart 1909) Dinî ceride, no: 73.
* * *
YAŞASIN ŞERİAT-I AHMEDÎ (ASM)
(3)
5 Mart 1325, (18 Mart 1909) Dinî ceride, no: 77.
* * *
neşretmek:
yaymak, da€ıtmak,
herkese duyurmak.
siyaset:
politika.
siyaset-i ‹slâmiye:
‹slâm'a ait
olan, ‹slâmî siyaset; ‹slâmî idare
şekli.
Şeriat-ı ahmedî:
‹slâmiyet.
Şeriat-ı Garra:
parlak ve nurlu şe-
riat; ‹slâm dini.
tasavvur etmek:
bir şeyi tahayyül
etmek, göz önüne getirmek.
temas etmek:
dokunmak, de€in-
mek.
temsil:
misal getirme.
tercüme:
bir dilden başka bir dile
çevrilmiş eser, çeviri.
terk etmek:
bırakmak, vazgeç-
mek.
Üstad:
Said Nursî.
zeyil:
ek, ilâve.
ziyade:
çok, fazla.
âlem-i ‹slâm:
‹slâm âlemi, ‹s-
lâm dünyası.
bera-i malûmat:
bilgilendir-
mek, bilgi sunmak.
ceride:
gazete.
dair:
alâkalı, ait, ilgili.
dindar:
dininin emirlerini yeri-
ne getiren, mütedeyyin.
dinî:
dinle ilgili.
ehl-i maarif:
ilim, irfan sahip-
leri, bilgili ve kültürlü kişiler.
evvel:
önce; geçmiş, geçmiş
zamanda.
hakikî:
gerçek.
hâlbuki:
oysa ki.
hesabına:
adına, namına.
makale:
belli bir konu üzerin-
de yazılmış gazete yazısı.
mebus:
halk tarafından seçile-
rek meclise gönderilen, millet-
vekili.
medar-ı ibret:
ibret sebebi,
vesilesi.
münasip:
uygun, yerinde.
nazar:
görüş, bakış.
neşredilen:
basılan, yayınla-
nan,
kabul ve tasavvur edip öylece konuşuyorum” dediği için, biz de ehl-i
maarif ve dindar mebuslara, berâ-i malûmat bu dersimizi gösteriyoruz.
sonra isterlerse Hutbe-i Şamiye’den bütün dersimizi göstereceğiz.
Münasip görülse neşir de edeceğiz.
Âlem-i İslâmdaki siyaset-i İslâmiyeye dair üstadımızdan bir ders almak
isterdik. Hâlbuki, otuz beş seneden beri siyaseti terk ettiğinden, eski
said’in siyaset-i İslâmiyeye temas eden bu
Hutbe-i Şamiye
tercümesi,
eski said hesabına bir derstir.
tahirî, zübeyir, Bayram, Ceylan, Sungur,
Abdullah, ziya, Sadık, Salih, Hüsnü, Hamza
Eski said dönEmi EsErlEri
| 369 |
H
uTBe
-
i
Ş
amiYe
1.
Bu tarih 1951 senesine aittir.
2.
Bu eserin Makalât bölümündeki 53. sayfada yer alan 9 numaralı “Yaşasın Kur’ân-ı Kerîm’in
Kanun-i Esasîleri” ismiyle yer aldı€ından buraya konulmamıştır.
3.
Bu eserin Makalât bölümündeki 56. sayfada yer alan 10 numaralı aynı isimdeki makaledir.