Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 367

parçalanır, çekilir. git gide o meyelân bütün bütün kesi-
lir. Çünkü, yalnız vehim ve fikir değil, belki manevî kuv-
veleri, akıl, kalb ve vicdan, birden o hisse, o hevese hü-
cum eder. Hadd-i şer’îyi tahattur ile, ulvî zecir ve vicda-
nî bir yasakçı, o hissin karşısına çıkar, susturur.
“evet, iman kalbde, kafada daimî bir manevî yasakçı
bıraktığından, fena meyelânlar histen, nefisten çıktıkça,
‘Yasaktır!’ der, tard eder, kaçırır.
“evet, insanın fiilleri kalbin, hissin temayülâtından çı-
kar. o temayülât, ruhun ihtisasatından ve ihtiyacatından
gelir. ruh ise, iman nuru ile harekete gelir. Hayır ise ya-
par, şer ise kendini çekmeye çalışır; daha, kör hisler onu
yanlış yola sevk edip mağlûp etmez.
elhâsıl
: Had ve ceza emr-i İlâhî ve adalet-i rabbani-
ye namına icra edildiği vakit, hem ruh, hem akıl, hem
vicdan, hem insaniyetin mahiyetindeki lâtifeleri mütees-
sir ve alâkadar olurlar. İşte bu mana içindir ki, elli sene-
de bir ceza, sizin her gün müteaddit hapsinizden ziyade
bize fayda veriyor. sizin adalet namı altındaki cezaları-
nız, yalnız vehminizi müteessir eder. Çünkü, biriniz hır-
sızlığa niyet ettiği vakit, millet, vatan maslahatı ve men-
faati hesabına cezaya çarpılmak vehmi gelir. Yahut, in-
sanlar eğer bilseler, ona fena nazarla bakarlar. eğer
aleyhinde tebeyyün etse, hükûmet de onu hapsetmek ih-
timali hatırına geliyor. o vakit yalnız kuvve-i vâhimesi
cüz’î bir teessür hisseder. Hâlbuki, nefis ve hissinden
çıkan, hususan ihtiyacı da varsa, kuvvetli bir meyelân
inanma.
insaniyet:
insan olma hâli, insana
yakışır davranış.
kalb:
insanın manevî bünyesinde-
ki hislerin ve duyguların merkezi.
kuvve:
meleke; duygu.
kuvve-i vâhime:
vehim ve hayal
duygusu, kuruntu hassası.
lâtife:
duygu.
ma€lûp:
yenilmiş, kendisine galip
gelinmiş.
mahiyet:
bir şeyin aslı, esası, haki-
kati.
mana:
anlam.
manevî:
ruha ve içe ait olan, ruhî.
maslahat:
barış, dirlik düzenlik.
menfaat:
fayda, kâr.
meyelân:
meyletme, istek, arzu.
müteaddit:
birçok, türlü türlü, çe-
şitli.
müteessir:
duygulanmış, etkilen-
miş, tesir altında kalan.
nam:
ad, isim.
namına:
adına, için.
nazar:
bakış; düşünce, fikir.
nefis:
kötü vasıfları, nitelikleri ken-
disinde toplayan, kötülü€e sevk
eden, şehevî istekleri kamçılayıp
hayırlı işlerden alıkoyan güç.
niyet:
kalbin bir şeye karar ver-
mesi.
nur:
ziya, ışık, şule.
ruh:
insandaki canlılı€ın ve dirili-
€in, iradeyle ilgili ve irade dışı ha-
reketlerin ve idrak kabiliyetinin
kayna€ı.
sevk etmek:
önüne katıp sürmek,
göndermek.
şer:
çirkin, kötü, yasaklanmış.
tahattur:
hatırlama, hatıra getir-
me.
tard etmek:
kovmak, uzaklaştır-
mak.
tebeyyün etmek:
meydana çık-
mak, görünmek.
teessür:
kederlenme, üzülme.
temayülât:
meyiller; istekler, ar-
zular.
ulvî:
yüce; semavî.
vakit:
zaman, an.
vehim:
yanlış ve esassız düşünce.
vicdan:
iyiyi kötüden, hayrı şer-
den ayırt etmeye yardımcı olan
ahlâkî duygu.
vicdanî:
vicdana ait, kalbî his ile il-
gili.
zecir:
önleme, yasak etme, yasak-
lama.
ziyade:
çok, fazla.
adalet:
hakkaniyet, âdillik.
adalet-i rabbaniye:
Allah’ın
adaleti.
alâkadar:
ilgili, ilişkili.
aleyh:
karşı, karşıt.
belki:
hatta.
cüz’î:
az, pek az; kıymetsiz,
önemsiz.
daimî:
sürekli, devamlı.
elhâsıl:
sözün kısası, uzatma-
yalım, kısacası.
emr-i ‹lâhî:
Allah’ın emri.
fena:
kötü, dine aykırı.
fena:
kötü.
fiil:
iş, hareket.
fikir:
düşünce, görüş.
had:
şeriatça bir kısım suçlara
verilen ceza, yaptırım.
hadd-i şer’î:
şeriatça bir kısım
suçlara verilen ceza.
hâlbuki:
oysa ki.
hapsetmek:
tutuklamak.
hatır:
zihin, akıl.
hayır:
faydalı, yasak olmayan,
güzel.
hesap:
için.
heves:
nefsin hoşuna giden
gelip geçici istek.
his:
duygu.
his:
istek, arzu.
hissetmek:
duymak.
hususan:
bilhassa, özellikle.
hücum etmek:
üzerine git-
mek, saldırmak.
icra edilmek:
verilen bir hük-
mün yerine getirilmesi.
ihtimal:
olabilirlik, gerçekleşe-
bilirlik.
ihtisasat:
duymalar, hisset-
meler; duygulanmalar.
ihtiyacat:
ihtiyaçlar, lüzumlu
olan şeyler.
ihtiyaç:
gereklilik; zaruret.
iman:
‹slâm'ın gerekli olan
esaslarına inanma, Allah’a
Eski said dönEmi EsErlEri
| 367 |
H
uTBe
-
i
Ş
amiYe
1...,357,358,359,360,361,362,363,364,365,366 368,369,370,371,372,373,374,375,376,377,...790
Powered by FlippingBook