Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 120

Bunu da derim ki:
siyaseti dinsizli€e alet yapan bazı adamlar, kabahatini
setr için başkasını irtica ile ve dini siyasete alet yapmak-
la itham ederler. Şimdiki hafiyeler, eskisinden beterdir-
ler. Bunların sadâkatine nasıl itimat olunur? Adalet onla-
rın sözlerine nasıl bina olunur?
Hem de, cerbezeyle, insan adalet yaparken zulme düşü-
yor. zira insan kusursuz olmaz. Fakat uzun zamanda ve ef-
rad-ı kesîre içinde ve tahallül-i mehasinle tadil olunan mü-
teferrik kusurları, cerbeze ile cem edip, bir zaman-ı vahitte
bir şahs-ı vahitten sudûrunu tevehhüm ederek şedit cezaya
müstahak görür. Hâlbuki bu tarz, bir zulm-i şedittir. Şimdi
gelelim on bir buçuk cinayetlerimin (!) tadadına:
(İHTaR)
BirinCi CinaYET
geçen sene, bidayet-i hürriyette elli-altmış telgraf,
umum Şark aşiretlerine sadaret vasıtasıyla çektim. Mea-
li şu idi:
“Meşrutiyet ve kanun-i esasî işitti€iniz mesele ise, ha-
kikî adalet ve meşveret-i şer’iyeden ibarettir. Hüsn-i te-
lâkki ediniz, muhafazasına çalışınız. zira dünyevî saade-
timiz meşrutiyettedir ve istibdattan herkesten ziyade biz
zarardideyiz.”
Her yerden bu telgrafların cevabı müspet ve güzel ola-
rak geldi. demek Vilâyat-ı Şarkiyeyi tembih ettim, gafil
i
ki
m
ekTeB
-
i
m
usîBeTin
Ş
aHadeTnamesi
| 120 |
Eski said dönEmi EsErlEri
İHTaR:
Bu cinayetlerin her biri divan-ı Harbdeki kırk tane evrak-ı
perişanımda ve sair şayiatta hatıra gelen sual-i mukaddere birer cevab-ı
icmalîdir. [1. ve 2. Baskı osmanlıca eserden]
adalet:
hakkaniyet, âdillik; haksız-
lıktan uzaklaşma; kanunların eşit-
lik ilkesine göre uygulanması.
alet:
araç, sebep, vasıta.
aşiret:
göçebe hâlinde yaşayan,
ço€unlukla bir soydan gelen in-
sanlar, kabile, oymak.
beter:
daha fena, daha kötü.
bidayet-i hürriyet:
hürriyetin baş-
langıcı; (1908) Hürriyetin (II. Meşru-
tiyet) ilân edildi€i zaman.
bina etmek:
bir iddiayı bir şeye
dayandırmak.
cem etmek:
toplamak, bir araya
getirmek, biriktirmek.
cerbeze:
aldatıcı sözlerle hakikati
gizlemek.
cinayet:
adam öldürme, cana kıy-
ma, katl; bu derecede a€ır suç.
dünyevî:
dünya yaşayışı ile ilgili.
efrad-ı kesîre:
birçok kimseler.
fakat:
ama, şu kadar var ki.
gafil:
olanın bitenin farkında olma-
yan.
gaflet:
olanın bitenin farkında ol-
mamak.
hafiye:
saklı ve gizli şeyleri araştı-
ran, casus; polis.
hakikî:
gerçek, do€ru, gerçekten.
hâlbuki:
oysa ki, hakikat şu ki.
hüsn-i telâkki etmek:
anlayış
gösterip iyi niyetle kabul etmek.
ibaret:
meydana gelen, oluşan.
irtica:
gericilik.
istibdat:
idarede görülen her türlü
kanun dışı tazyik, baskı.
itham etmek:
suçlamak, suç isnat
etmek.
itimat etmek:
dayanmak, güven-
mek, emniyet etmek.
kabahat:
uygunsuz iş; kusur, suç.
kanun-i Esasî:
1876’da yayınlanan
ilk Türk anayasası.
meal:
anlam.
mesele:
cevabı istenen soru.
meşrutiyet:
Osmanlılarda 1876
Anayasasıyla başlayan, 1908 de€i-
şikli€iyle devam eden hukukî ve
siyasî döneme verilen ad.
meşveret-i şer’iye:
dine, şeriata
uygun olarak yapılan meşveret.
muhafaza:
koruma, bırakmama.
müspet:
pozitif, olumlu.
müstahak:
hak etmiş; lâyık.
müteferrik:
ayrı ayrı; çeşitli.
saadet:
mutluluk.
sadâkat:
dosluk, do€ruluk.
sadaret:
Sadrazamlık, sadra-
zamın işi ve makamı.
sene:
yıl, on iki aylık zaman
parçası.
setr:
örtmek, kapatmak, gizle-
mek.
siyaset:
devlet işlerini düzen-
leme ve yürütme sanatıyla il-
gili görüş veya anlayış; politi-
ka.
sudûr:
meydana çıkmak.
şahs-ı vahit:
tek, bir şahıs
şark:
do€u.
şedit:
şiddetli.
tâ:
yeter ki.
tadat:
saymak; birer birer söy-
lemek.
tadil olunma:
de€iştirilme.
tahallül-i
mehasin:
güzelliklerin
bozulması,
ayrışması.
tarz:
biçim, şekil, suret; usul,
yol.
tembih etmek:
uyarmak.
tevehhüm etmek:
gerçekte
var olmayanı var kabul etmek.
umum:
bütün.
vasıta:
aracı; aracılık.
Vilâyat-ı Şarkiye:
do€uda bu-
lunan iller Güneydo€u Bölgesi.
zaman-ı vahit:
bir an, aynı za-
manda, bir zaman içinde.
zarardide:
zarar görmüş, zara-
ra, ziyana u€ramış olan.
zira:
çünkü.
ziyade:
çok, fazla.
zulm-i şedit:
şiddetli, sert, katı
zulüm.
zulüm:
adalete aykırı davran-
ma, adaletsizlik.
1...,110,111,112,113,114,115,116,117,118,119 121,122,123,124,125,126,127,128,129,130,...790
Powered by FlippingBook