Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 116

bütün fenalıklara bâdî ve bütün felâketlerin müvellidi ol-
duklarını görerek, bu derece açık cinayetlere tahammül
edemeyerek me’yus ve müteessir; vahşetzar, fakat
munis, vefakâr ve namusperver olan da€larına döndü.
İsabet etti. kim bilir, belki en büyük icraatından biri de
budur.
Naşiri Ahmet Ramiz (rahmetullâhi aleyh)
®
i
ki
m
ekTeB
-
i
m
usîBeTin
Ş
aHadeTnamesi
| 116 |
Eski said dönEmi EsErlEri
bâdî:
sebep olan, yol açan, ve-
sile.
belki:
hatta.
cinayet:
adam öldürme, cana
kıyma, katl; bu derecede a€ır
suç.
derece:
miktar; ölçü.
fakat:
ama.
felâket:
sıkıntı do€uran du-
rum; büyük dert, belâ.
fenalık:
kötülük.
icraat:
yapılan, tatbik edilen
işler.
isabet etmek:
do€ru ve yerin-
de hareket etmek.
me’yus:
ümitsiz, kederli.
munis:
alışılmış, cana yakın,
kanı sıcak.
müteessir:
üzülmüş, hüzünlü,
kederli, mahzun.
müvellit:
do€urtan, meydana
getiren.
namusperver:
namuslu, na-
musuna düşkün.
naşir:
eser neşreden, yayınla-
yan.
rahmetullâhi aleyh:
Allah’ın
rahmeti onun üzerine olsun.
tahammül etmek:
sabret-
mek, sabır göstermek.
vahşetzar:
yabanî, ıssız yer.
vefakâr: vefalı, vefa gösteren.
1...,106,107,108,109,110,111,112,113,114,115 117,118,119,120,121,122,123,124,125,126,...790
Powered by FlippingBook