Emirdağ Lâhikası - page 377

adamlara verip şimdiye kadar umumî harb ve sair inkı-
lâpların icbarıyla yapılan tahribatları –hususan an’ane-i
diniye hakkında– tamire çalışsanız, hem size istikbalde
çok büyük bir şeref ve ahirette büyük kusuratlarınıza ke-
faret olup, hem vatan ve millet hakkında menfaatli hiz-
met ederek milliyetperver, hamiyetperver namına müs-
tehak olursunuz.
r
aBiaN
:
Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı ka-
panmıyor. Ve madem siz de herkes gibi kabre koşuyor-
sunuz. Ve madem o kat’î ölüm ehl-i dalâlet için idam-ı
ebedîdir, yüz bin hamiyetçilik ve dünyaperestlik ve siya-
setçilik onu tebdil edemez. Ve madem kur’ân, o idam-ı
ebedîyi, ehl-i iman için terhis tezkeresine çevirdiğini gü-
neş gibi ispat eden risale-i nur elinize geçmiş ve yirmi
seneden beri hiçbir feylesof, hiçbir dinsiz ona karşı çıka-
mıyor, bilâkis dikkat eden feylesofları imana getiriyor ve
bu on iki sene zarfında dört büyük mahkemeniz ve fey-
lesof ve ulemadan mürekkep ehl-i vukufunuz risale-i
nur’u tahsin ve tasdik ve takdir edip, iman hakkındaki
hüccetlerine itiraz edememişler. Ve bu millet ve vatana
hiçbir zararı olmamakla beraber, hücum eden dehşetli
cereyanlara karşı sedd-i zülkarneyn gibi bir sedd-i
kur’ânî olduğuna türk milletinden, hususan mektep
görmüş gençlerden yüz bin şahit gösterebilirim. elbette
benim size karşı bu fikrimi tam nazara almak,
ehemmiyetli bir vazifenizdir. siz dünyevî çok diplomatla-
rı her zaman dinliyorsunuz; bir parça da ahiret hesabına
Emirdağ Lâhikası – ı | 377 |
ispat:
delil ve şahit göstererek
doğruyu ortaya koyma, doğruyu
delillerle gösterme.
istikbal:
gelecek, gelecek zaman,
ati.
itiraz:
kabul etmediğini belirtip
karşı çıkma.
kat’î:
kesin, şüpheye ve tered-
düde mahal bırakmayan.
kefaret:
kendisi ile işlenen bir gü-
nahın giderilmesi.
kusur:
eksiklik, özür, suç, kaba-
hat.
madem:
çünkü, için, değil mi ki,
...den dolayı, böyle ise, hele.
mektep:
ilim, irfan öğrenilen yer,
okul.
menfaat:
fayda.
milliyetperver:
milletini seven,
ulusçu, milliyetçi.
mürekkep:
terkip edilmiş, iki veya
daha çok şeyin karışmasından
meydana gelen bileşik.
müstahak:
lâyık olunan, hak edi-
len şey.
nam:
ün, şöhret, şan.
nazar:
bakış, dikkat.
rabian:
dördüncü olarak.
sair:
diğer, başka, öteki.
sedd-i kur’ânî:
Kur’ân’a ait set,
Kur’ân’ın yıkılmaz seddi, kalesi.
sedd-i Zülkarneyn:
Zülkarneyn’in
seddi; Zülkarneyn’in Ye’cüc ve
Me’cüc kavminden korunmak is-
teyenler için yaptırdığı çok büyük
ve sağlam set, kale.
şeref:
övünülecek, iftihar edilecek
şey.
tahribat:
tahripler, yıkıp bozma-
lar.
tahsin:
beğenme, güzel bulma.
takdir:
bir şeyin değerini, kıyme-
tini, lüzumunu anlama.
tamir:
onarma, düzeltme.
tasdik:
doğrulama, onaylama.
tebdil:
değiştirme, başka bir hale
getirme.
terhis:
izin, serbest bırakma; vefat
etme.
tezkere:
belge, görevin bittiğini
belgeleyen izin kağıdı.
ulema:
âlimler, bilginler, ilim sa-
hipleri.
umumî harp:
genel savaş, dünya
savaşı.
vazife:
dinî mükellefiyet, yüküm-
lülük.
zarfında:
süresince.
ahiret:
öbür dünya, ikinci ha-
yat.
an’ane-i diniye:
dinî gelenek
ve âdet.
bilâkis:
aksine, tersine.
cereyan:
akım, fikir, sanat
veya siyaset hareketi.
dehşetli:
ürkütücü, korkunç.
diplomat:
millet meseleleri ve
siyaset noktasında söz sahibi
olan.
dünyaperest:
dünyaya tapan,
dünyaya düşkün, tamahlı,
hırslı kimse.
dünyevî:
dünyaya ait.
ehemmiyetli:
önemli.
ehl-i dalâlet:
dalâlet ehli; yol-
dan çıkanlar, azgın ve sapkın
kimseler.
ehl-i iman:
inananlar, iman
sahipleri.
ehl-i vukuf:
bir mesele hak-
kında bilgi ve yetki sahibi
olanlar.
filozof:
felsefe ile uğraşan, fi-
lozof.
hamiyet:
millî onur ve haysi-
yet.
hamiyetperver:
hamiyet sa-
hibi, din ve millet gibi önemli
değerleri seven, koruyan ve
bunlara hizmet eden.
hususan:
bilhassa, özellikle.
hüccet:
delil.
hücum:
sert sözle birine çat-
mak, karşı çıkmak.
icbar:
zorlama, zorla ve isteği
dışında yaptırma.
idam-ı ebedî:
dirilmemek
üzere yok oluş, ahiret inancı
olmadığı için ölümü ebedî
yokluğa gitmek olarak görme.
inkılâp:
bir hâlden diğer bir
hale geçme, değişme, dö-
nüşme.
1...,367,368,369,370,371,372,373,374,375,376 378,379,380,381,382,383,384,385,386,387,...1032
Powered by FlippingBook