Emirdağ Lâhikası - page 183

Œ
60
œ
risaLE-i NUr
Mazhar-ıesmaüsıfat-ıBediüzzaman’dırbu,Mev’ud-iRisalettenbizlerefazl-ıihsandırbu,Kenz-imahfîdemuhît-imekteb-iirfandırbu,Hava-izulmetteişrakedenşems-itâbândırbu.
œ
Mişkât-ımisbahtanmenşur-ihakikat-iKur’ân’dırbu,
Mevsim-iâsârdayektabirgülistandırbu,İrşad-ıfeth-ikeşifteserencam-ıhidayettirbu,Sefîne-inecattasırr-ımenzilevüsulekaptandırbu.
œ
Leyle-izulmet-icehildenur-içırağ-ıYezdandırbu,
Gamgîngönüllerdebehçet-iferah,feza-işâdümandırbu,
Şems-iKur’ân’danaksedennur-iirfandırbu,Sultanü’l-eservezübdetü’l-meanî-itefsir-iFürkandırbu.
œ
Şeref-iEhl-iBeytveteşcî-iGavs-ıÂzam’dırbu,Etba-iEhl-iSünnetveiklim-imarifettesultandırbu,Maden-imarifetveibraz-ışefkatteümmü’l-enamdırbu,Cism-ivelâyetteevljyayaruh-ifeza-icandırbu.
œ
Emirdağ Lâhikası – ı | 183 |
serencam-ı hidayet:
hidayet ma-
cerası. hidayeti, doğruyu, iyiyi, ha-
kikati ararken karşılaşılan durum-
lar.
sultanü’l-eser:
eserler sultanı.
şems-i kur’ân:
Kur’ân güneşi.
şems-i tâbân:
ışıklı, parlak güneş.
ümmü’l-enam:
mahlûkatın anası,
halkın sığınağı.
vusul:
ulaşma, erişme, yetişme.
yekta:
tek, yalnız.
Bediüzzaman:
Said Nursî’ye
ilim adamlarınca takılan bir sı-
fat. Anlamı: çağın eşsiz güzel-
liği.
behçet-i ferah:
ferahlık veren
güzellik.
evliya:
veliler, Allah dostları.
gamgin:
kederli, hüzünlü,
gamlı.
gülistan:
gül bahçesi, gül tar-
lası.
işrak:
güneşin doğması.
kenz-i mahfî:
gizli hazine.
leyle-i zulmet-i cehil:
karanlık
cehalet gecesi.
maden-i marifet:
bilgi ma-
deni, marifet kaynağı.
mazhar-ı esma:
İlâhî isimlerin
tecellilerine mazhar oluş.
mev’ud-i risalet:
peygamber-
lik sözü, peygamber vaadi.
mişkât-ı misbah:
ışık veren
lamba, kandil.
muhit-i mekteb-i irfan:
etrafı
aydınlatan ilim, irfan mektebi
çevresi.
nur-i çırağ-ı Yezdan:
Cenab-ı
Hakkın nurunun çırası.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
sefine-i necat:
kurtuluş ge-
misi.
1...,173,174,175,176,177,178,179,180,181,182 184,185,186,187,188,189,190,191,192,193,...1032
Powered by FlippingBook