OSMAN NURİ (1885-1955):
Eski alay müftülerindendir. Aslen Ankaralı olup İstanbul’da görev
yapmıştır. Bediüzzaman Said Nursî’yi İstiklâl Harbinin olduğu yıllarda İstanbul’dan tanımaktadır. Üstada
çeşitli zamanlarda mektuplar yazmıştır.
-Ö-
ÖMER (RA):
Müslümanların ikinci halifesidir. Sahabenin en büyüklerinden olan Hz. Ömer, Aşere-i
Mübeşşere’dendir. Hz. Muhammed, kırkıncı kişi olarak İslâma giren Hz. Ömer’e, hak ile bâtılı birbirinden
ayırt eden manasına gelen “Faruk” ünvanını verdi. Hz. Ömer, Allah ve Resullullah sevgisinde, cömertlikte,
tevazuda, idarecilikte, ilimde, ibadette, hülâsa bütün güzel hasletlerde zirvede olan bir Sahabedir.
İslâmın ikinci halifesi olan Hz. Ömer devrinde İslâm toprakları bir hayli genişlemiştir. Irak, Suriye, Mısır
ve İran toprakları bir baştan bir başa fethedildi. Medine’de temeli atılan küçük İslâm devleti onun
devrinde büyük bir devlet oldu. Hz. Ömer idaresinin temelinde adalet vardı. O devletin temeline adaleti
yerleştirdi. Memurlarını ve valilerini halktan soruştururdu. Halkın içinde dolaşarak ihtiyaç sahiplerini
araştırırdı. Gayr-ı müslimlerin hakkını korurdu. Devletin malına karşı hassastı. Yaklaşık on bir sene
halifelik yapan Hz. Ömer, altmış üç yaşında iken şehit edildi.
ÖMER EFENDİ:
İsmi risalelerde İmam Ömer Efendi, Hafız Ömer Efendi şeklinde de geçmektedir.
Özellikle Bediüzzaman Hazretleri ile Hulusî Beyin birbirlerine yazdıkları mektupların dua ve selâm
kısmında ismi geçmektedir. Hulûsi Bey aracılığıyla Bediüzzaman Hazretlerine, Hazret-i İsa ile ilgili
sorduğu bir soru, Dokuzuncu Lem’anın Dördüncü Suali olarak Lem’alar’da yer almaktadır. O dönemlerde
İslamköy Camii imamlık yapan Ömer Efendi, bunun yanında Risale-i Nur’u yazarak hizmet-i imaniye
ve Kur’âniyede bulunmuştur. 62 yaşında vefat etmiştir.
-R-
REFET BEY (REFET BARUTÇU, YÜZBAŞI REFET BEY):
1886 yılında İstanbul’da doğdu. Yüzbaşı
rutbesiyle orduda görev yaptı. Said Nursî Hazretlerini Barla’da ziyaret edip onun hizmetçisi oldu. Üstatla
beraber Eskişehir, Denizli ve Afyon hapishanelerinde tutuklu kaldı. Sormuş olduğu ilme ait sorularla
Üstadının iltifatına mazhar oldu. Ve bu sorular neticesinde Risale-i Nur’un çeşitli bahisleri cevabî mektup
olarak yazıldı. Ve daha sonra Risale-i Nur’un içine konuldu. Yüzbaşı Refet Bey 1975 yılında doksan
yaşında iken Hakkın rahmetine kavuştu.
-S-
SA’D-I TAFTAZANÎ:
(1322-1395) Belâgat, mantık, matematik, kelâm, fıkıh ve diğer ilimlerde
tanınmış bir âlim olup Şark ve İslâm dünyası medreselerinde okunan birçok kitabın müellefidir. Hicrî
722’de (1332) Horasan’da büyük bir kasaba olan Taftazan’da doğdu. Hicrî 797 (1395) yılında vefat etti.
Taftazanî hem Şafii, hem de Hanefi fıkhı hakkında eserler vermiştir. Eserleri: Şerhü’l-Tasrifü’l-İzzi. (Sa’diya)
2. İrşad; Mutavval; Muhtasarü’l-Maani; Şerhü’l Kısım el-Salis mine’l-Miftah; Şerhü’l-Şemsiya; Makasid;
Tahzibü’l-Mantık ve’l-Kelam; Şerhü’l-Akaid el-Nasafiya; Talvih ila Keşf hakaikü’l-Tankih; Miftah.
SABRİ ARSEVEN (SANTRAL SABRİ):
1893 yılında dünyaya gelmiştir. Eğirdir’e bağlı Bedre
köyünün imamıdır. 1943 yılında Üstatla birlikte Denizli’de dokuz ay hapis yatmıştır. Sabri Efendi için
Risale-i Nur’daki mektuplarda çeşitli iltifatlar ve takdirkâr ifadeler bulunmaktadır. Santral Sabri, Nurların
ilk neşir senelerinde Nurları civar bölgelerdeki insanlara ulaştırma görevini hakkıyla yapmış, çevre
köylere Nurları yaymıştır. Barla’da bulunan Üstatla bir santral gibi irtibat kurmuştur. Sabri Efendi Said
Nursî’ye talebe olmuş, onun mukaddes davasına hizmetkâr olan kişilerdendir. 20 Şubat 1954 yılında
Eğirdir’in Pazar köyünden Bedre’ye dönerken kamyonun devrilmesiyle, beyin kanaması geçirmiş ve
vefat etmiştir.
SALİH (AS):
Şam ile Hicaz bölgesi arasında Hicr bölgesinde yaşayan Semud Kavmine peygamber
olarak gönderilmiştir. Semud Kavmi, hak dine inanırken zamanla ondan uzaklaşarak putlara tapmaya
BARLA LÂHİKASI | 647 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ