Çocuklarımızın taştan, demirden veya su gibi akar bir nesne olmadıkları hepimizin malûmu. Çocuk da kalbî, aklî, zihnî, ruhî duygular başta olmak üzere bütün duygulara/lâtifelere sahiptir. Çocuğun maddî-manevî lâtifelerinin/duyguların da gelişmeye, tecrübeye, terakkiye, inkişafa ve açılmaya ihtiyacı vardır.
Çocuk terbiyesinde bu maddî, manevî gelişmeler ve yükselmelerin gerçekleşebilmesi için oyun şarttır. Bütün pedagogların, terbiyecilerin ortak kanaatleri ve birleştikleri fikir, çocuk için oyun sadece hoş ve boş vakit geçirmek için değildir. Belki çocuğun bütün olarak yaşamaya ve işlenmeye hazır olan bütün kabiliyetlerini açığa çıkartmak ve fiilî olarak gösterebilmek açısından oyun, çocuk eğitiminde düz eğitimden daha önemli ve faydalıdır.
Efendimiz (asm) için Hz. Enes ibni Malik şöyle bir rivayette bulunurlar: “Resulullah (asm) çocukları eğlendirmek ve onlarla şakalaşmada insanların en ileride olanıdır…” Dünyayı getirdiği din ile terbiye ve eğitimini alan Resul-ü Ekrem Efendimiz (asm) çocukları da bu dinî eğitim paralelinde düşünmüş ve bazı tatbikatlar yapmıştır. Meselâ çocukları sırtına bindirerek gezdirmiş; yüzlerine su püskürtmüş, onların saçlarından tutup asılmış; dizlerinden göğsüne kadar yürümelerine müsaade etmiş; onlara çeşitli isimler takarak hitap etmiştir. Çocuklarımızın oynaması ve oyun seçmesinde daima yardımcı olmalıyız. Onların tenkidi seven ve eleştirmeyi marifet sayan, daima denetleyici ve beğenmeme özellikleriyle kendilerini toplumdan soyutlanmamalarını ve her türlü müsbet ve faydalı işlerin içerisinde severek, isteyerek olmalarını istiyorsak; aramızdaki iletişimi, engelleri oyunlar oynayarak, şakalaşarak ve yine Efendimizinin (asm) tavsiyelerinde yer alan “Çocuğu olan onunla çocuklaşsın” ifadeleriyle bu tarz ve yöntemi ortaya koyarak kaldırabilmeliyiz ve bir cihette çocuklarımızı oyunlar marifetiyle eğitebilmeliyiz.
Çocukla alâkalı oyun eğitimi daima sorunlara ve problemlere yönelik olmamalıdır. Belki çocuk oyunları hayatı ve insanlığı tanıtıcı, öğretici ve irdeleyici olmalıdır. Ebeveyn/anne-baba, öğretmen ve çevre faktörlerinin oyun konusunda en çok dikkat edeceği konu faydalı oyun, zararlı oyun ayırımı ve kavramını iyi tanımlayabilmeli, ayırt edebilmeli ve uygulayabilmelidir.
Hiç kimse oyun oynamadan büyüdüm diyemeyeceğine göre; çocuklarımıza planlanmış, takip edilen ve seçilen oyunları çok görmemeliyiz. Bilâkis çocuklarımızın terbiyesinde ve eğitiminde oyunu teşvik etmeliyiz ve onları oyunlara özendirmeliyiz.