"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“‘Şekilde’ değil, ‘umumun menfaatine icraat’ta dindarlık!”

Orhan GÜLER
09 Ağustos 2022, Salı
Müslümanları birbirine düşürerek, İslâm’a koşan kitlelerin zihnine şu mesajı yerleştirmeye çalışıyorlar:

/ “İslâmiyet terör kaynağı, Müslümanlar terörist! Böyle bir dine girmekle ne elde edeceksiniz?!..” / Bu dehşetli plâna karşı bazı fanatik ve câhil Müslümanlar da “şiddet ve silâh” ile karşılık vermeye yeltenmeleriyle tam da onların tuzaklarına düşüyorlar! / Onlara Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu stratejiyle mukàbele etmek gerekir: Müspet hareket etmek... 

(Ali Ferşadoğlu – 01 Tem’22 Cuma)

*

[Bediüzzaman] demokrasinin İslâmiyet’le çelişmediğini, asıl demokrasinin İlk Dört Halife zamanında yaşandığını da ifâde etmiştir. 

(Mustafa Özbek – 15 Tem’22 Cuma)

*

 (...)“Osmanlı’nın Cumhuriyetsiz-Saltanatlı Demokrasisi” demek olan Meşrutiyetin 1908’de ikinci defa ilânını hararetle destekleyen Bediüzzaman’ın siyâsî nutuklarında vatandaşlara “(Demokrasi sâyesinde) her biriniz padişah oldunuz.” demesinden de anlayacağımız üzere, kör-topal, az-çok demokrasi varsa vatandaş artık “yönetilen” değil, “yöneten”dir. Seçmen tabanda değil, tavandadır. / Amiriyle-memuruyla, üniformalısıyla-üniformasızıyla bütün bürokratlar, “hizmetkârlar ordusu”nun fertleridir. / Siyâsetçiler, milleti değil, devletin bütçesini, kurumlarını ve bürokrasiyi yönetenlerdir. / Millet ise siyâsetçiyi seçen, yönlendiren, denetleyen ve beğenmezse yenisini seçebilendir... 

(Ahmet Battal – 16 Tem’22 C.tesi)

*

Bediüzzaman boşuna mı “Yüzde 60-70 tam mütedeyyin olmadıkça o parti başa geçmemelidir!” demişti?.. / Gelinen nokta ortada: Milletin ne umutlarla iktidara getirdiği AKP, din adına ne varsa hepsini tepe tepe kullandı; ki onların siyâseten yaptığı icraatlar da dinden zannedilip bu dönemde “deist, ateist” patlaması yaşandı! 

(Ömer Faruk Özaydın – 24 Tem’22 Pazar)

*

Üstad Said Nursî’nin, “dindar Demokratlar” ifâdesinden de anlıyoruz ki siyâseten dindarlık “dini siyâsete âlet etmeden dinin emirlerinin hayata geçirilmesine fırsat tanımak, din ve vicdan hürriyetini te’min etmek”tir. Yâni “şekilde, sözde ve şahsî” değil, “umumun menfaatine icraat”ta dindarlık! 

(Mikail Yaprak – 28 Tem’22 Perş.)

*

Risâle-i Nur’a perde olmak isteyenler arasında “mütedeyyin” olarak bilinen bâzı “aydın”ların olması da ayrıca üzücüdür. Bunca itiraz edilmesi gereken kişi ya da fikirler varken Risâle-i Nur ve onun müellifini tenkide yönelmek isabetli bir hareket olmasa gerek... (Faruk Çakır – 29 Tem’22 Cuma)

*

Günümüzde toplumda korkutucu bir îman ve ahlâk buhranı yaşanmaya devam edildiğine göre, câmilerde yapılan vaaz ve nasihatler niçin toplum nezdinde etkili olamıyor? (...) Risâle-i Nur’un yaptığı gibi “îman takviyesi” yapılması gerekirken tarihten güzel ahlâka dair kıssalar anlatmakla yetinme[nin] nasihatlerde pek te’sirli olmayacağı âşikârdır. (...) Sözün özü: Vaizler ve din âlimleri, (...) îman ve Kur’ân hakikatlerini Risâle-i Nur tarzında izah ederlerse sözlerinin etkili olacağı kuvvetle ümit edilir... 

(İbrahim Ersoylu – 29 Tem’22 Cuma)

***

Not: Yukarıdaki “Yeni Asya yazarlarından Nur’lu tespitler,” gazetemizin 01-31 Temmuz 2022 tarihli nüshalarından derlenmiştir. 

Okunma Sayısı: 1962
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    9.8.2022 09:45:38

    Demokrasi, meşrutiyet, din adına siyaset temalı veciz özetleri hatırladık.Emeğinize, yüreğinize sağlık. Allah razı olsun. Baki selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı