16 Haziran 2011, Perşembe
Karşılaştığımız herhangi bir hatanın düzeltilmesi için en başta dikkat edeceğimiz husus, hatanın yüze vurulmamasıdır. Hz. Peygamberimiz (asm) gördüğü hatalı davranışları kimsenin yüzüne vurmazdı. Sohbetlerinde münasip bir anlatımla kimseyi incitmeden, genel ifadeler kullanarak hatalı gördüğü söz veya davranışların düzeltilmesini telkin ederdi.
Onun için uygun bir zamanda, daha önce tesbit edilen hatalar genel olarak ele alınıp, “bazıları, bazı kimseler, v.b.” gibi genel ifadelerle anlatılmalı, şahısların topluluk içerisinde kişiliğini zedelememelidir. Aksi durumda hataların yüze vurulması, daha kötü ve olumsuz gelişmelere sebep olabilir. Meselâ, sınıfta veya herhangi bir yerde öğrencilerin içerisinde, bir öğrencinin hatasını yüzüne vuran öğretmen, aradaki bağların bir anda kopmasına, saygı ve sevginin kaybolmasına ya da başka hataların doğmasına sebep olabilir. Hele de suçlu bulduğu öğrenci, hatasını gizlemeye çalışıyor da, öğretmen onu illa da yakalayıp yüzüne vurmak veya deşifre etmek isterse, “yeter be, üzerime gelme, senden mi korkuyorum, ne yaparsan yap” v.b. gibi hoş olmayan söz ve tepkiyle karşılaşabileceğini hesap etmelidir. Bu ve benzeri olumsuzluklar, çoğu defa öğretmenin bir anda kendini kontrol edememesinden kaynaklanmaktadır. Halbuki bir eğitimci, en başta kendini devamlı kontrol altında bulunduracak, duygusal davranışlardan uzak kalmaya özen gösterecektir. Böyle olmak kaydıyla, her hatayı görmemeli veya önemli olmayan yanlışlıkları görmezlikten gelebilmelidir. Düzeltilmesinin gerekli olduğuna inandığı bir hatayı, öğrencinin yüzüne vurmadan düzeltilmesine çalışmalıdır. Öğretmenin bu tarz davranışı öğrenciyi daha çok etki altına alabilir.
Hataların düzeltilmesi konusunda asıl olanı da, önceden tedbir almaktır. Yani, herhangi bir hatanın işlenmesine yol açmamak için daha önceden tedbir almak gerekir. Bu da eğitim ve öğretim açısından çok önemlidir. Zaten eğitimden kastedilen amaç, bireylerin tutum ve davranışlarında olumlu değişmeler ve gelişmeler meydana getirmek değil midir? O halde eğitim ve öğretim çalışmalarında ne kadar başarılı olabilirsek, o ölçüde de doğabilecek hata, ya da hatalı davranışları baştan önlemiş oluruz. Bu konuda da meslekteki ustalık önemli rol oynar. Öğretmenin her yönden başarılı olabilmesi için, iyi bir model olması gerekir.
Bu hususta en tesirli konu hatasının düzeltilmesi gereken kişi ya da öğrenciyi yakından tanımaktır. Çünkü bireysel farklılıklar (cana yakın, çekingen, tez etkilenen, güç etkilenen, dalgın, zayıf iradeli, kuvvetli iradeli, bencil tip, otoriter, vb gibi) eğitim ve öğretimde büyük rol oynadığı gibi hataların düzeltilmesinde de büyük etkisi vardır.
Öğrencilerine sürekli olarak iyiliği ve doğruluğu telkin etmelidir. Onlara karşı rehberlik fonksiyonunu ustalıkla kullanmalıdır. Bazı hataların kısa zamanda düzeltilebileceğini, bazılarının ise düzeltilmesi için daha uzun bir zaman ve daha çok gayret gerektireceğini hesaba katmalıdır. Her şeyden önce öğrencilerle sürekli ilgilenmeli ve onların sorunlarına eğilmelidir. Unutmamalı ki her öğrencinin mutlaka kendine göre sorunları vardır. Bu sorunlar başlıca sınıfı, okulu ve ailesi ile ilgili olabilir. Bunların çözümüne yardımcı olmak öğretmenin görevidir. Sorunları çözmede ya da öğrencinin karşılaştığı zorlukları aşmada öğretmen ne kadar ustaca davranırsa, o kadar başarılı olmakla birlikte sevgi ve saygınlık kazanır. Aslında okulun bir görevi de çeşitli yönlerden bilgi ve beceri kazandırmasıyla birlikte, öğrencinin karşılaşabileceği zorlukları yenebilme ve ona sorun çözebilme becerisi kazandırmaktır.
Bütün bunların yanı sıra ve bazı özel durumlarda yapılan öyle hatalar olabilir ki, geç kalınmasında daha büyük zararlar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda hemen hatanın üzerine gidilmesi ve anında sonuçlandırılması gerekir. Böyle ani durumların (emrivakilerin) her an çıkabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Meselâ, ahlâk dışı tutumlar, aşırı dikkat çekici kaba davranışlar, suça özendirme, suç işleme, v.b. gibi olumsuz durumlar her an için öğretmenin karşısına çıkabilir.
Okunma Sayısı: 14223
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.