Airbus’ın amiral gemisi kabul edilen modeli A380’in üretimi yapılırken uçağın gövdesi ve devasa kanatları Avrupa şehirleri boyunca Fransa’nın Toulouse şehrine kadar yolculuk yapmak zorunda kalıyor.
KANATLARIN YOLCULUĞU
MUSTAFA SAİT ÖNAL
[email protected]
Fotoğraflar: Mustafa Sait Önal - Yeni Asya
***
Fransa’daki Toulouse Havaalanı’nın çevresinden dolaşıyoruz Airbus’un A380 modelinin montajının yapıldığı kampusüne ulaşmak için. Airbus için önemli olan Toulouse şehri, Fransa’nın güneyinde kalıyor. Hemen hemen 5 dakika sonra başlayacak Airbus turumuz için koşar adımlarla yürüyoruz devasa uçakların nasıl yapıldığını görme heyecanı içerisinde. Bu turda A380 modelinin parçalarının birleştirildiği hangarları göreceğiz hem de birleştirme süreci hakkında rehberimiz bizi bilgilendirecek.
Nihayet rehberimizi bulduktan sonra rezervasyonumuzu doğrulayıp içeri giriyoruz. Bizi içinde ekranların bulunduğu karanlık bir odaya alıyorlar. Ön saftaki koltuklara oturup ekranlara bakmaya başlıyoruz. Turuncu kıyafetli bir mürettebat test uçuşu gerçekleştiyor. Kokpitten bir görüntü, uçağın dışından bir görüntü ve gösterge ekranları…
Rehberimiz Pierre anlatmaya başlıyor “Airbus’ın dili İngilizcedir” diye. Ancak mürettebatın hepsi Fransız ise iletişim dilini Fransızca seçebiliyor. Eğer bir kişi dahi farklı bir dili kabul etmezse test uçuşunda mürettebatın hepsi İngilizce konuşmak zorunda. İki pilot bir de uçak mühendisi görünüyor kokpitin içinde. O sırada Pierre, “Test uçuşunda 6 kişi bulunur” diyerek görmediğimiz 3 uçak mühendisini daha bize söylüyor, “Onlar dışardan ekranları takip ediyor” diye.
ACIMASIZ TESTLER GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
Mürettebatın giydiği turuncu kıyafetleri merak ederken, Pierre anlatmaya başlıyor. Turuncu kıyafetler sadece ilk uçuşlarda ve hız limitini test ederken giyiliyor. Airbus A380 modeli 0.98 mach hızını test ediyor, yani saatte yaklaşık 1200 kilometre hızı deniyor. Bu uçakları tasarlarken Airbus, ekstrem şartların hepsini deniyor. Yaklaşık 700 yolcuyla uçan bir hava aracının yerden 10 kilometre yüksekteyken bu limitleri kaldıramaması büyük kayıplara sebebiyet verebilir nihayetinde. Bu yüzden Airbus uçaklarına acımasız testler gerçekleştiriyor.
İlk test hangarın içinde uçak tamamlanır tamamlanmaz elektrik sistemlerin, hidroliklerin ve dümenlerin testi. Bu teste Airbus, demir kuş anlamına gelen “Iron Bird” ismini takmış. Hemen ardından, iniş takımları test ediliyor yerde. Önce tekerler hızla döndürülüyor daha sonra da sertçe yere çarptırılıyor bu testte. Testin adı ise “Landing Gear.” Görüntüleri izlerken Airbus’un hırpalayıcı ve acımasız yönünü görüyoruz ekranlarda. Bir sonraki testte “Wind Shield” denemesi altında, uçağın ön camına çok yakın tam kafasına doğrultulmuş bir bazukayı andıran test cihazını izliyoruz. Tam o anda gürültü kopuyor ve bir kuşun, hızla giden A380’in camına çarpması simule ediliyor. Cam sağlam, test başarılı!
Sıradaki test daha sakin. “Ground Vibration” ismi verilen bu testte uçağın yerde giderken maruz kaldığı titreşim taklit edilerek uçak sarsılıyor ve sismografı andıran cihazlarla ölçüm yapılıyor. Uçak bu testle dinlenmişken işkence gibi olan yeni bir teste başlanıyor. “Static Test” isimli bir test. İsmi masum gibi dursa da bu testte Airbus A380’in kanatlarını 7,5 metre kadar yukarı ve aşağı gerdiriyorlar. Testi izlerken işkence sehpasındaki bir adamın kollarının gerdirilmesi canlanıyor zihnimde. Kanatlar kırılmıyor o kadar gerdirmeye. Elbette test başarılı sonuç alıyor.
Uçağın teknik özelliklerinin test edilmesinin yanı sıra bir de insanların davranışlarıyla değişiklik gösterebilecek bir test uygulanıyor: “Evacuation Test.” Bu testte yolcuların uçağı tahliye etmesi isteniyor. Rehberimiz Pierre, “78 saniyede bütün yolcular, A380 modelini tahliye edebiliyor acil çıkışları kullanarak” diyor ve ekliyor “Sonuç: Sadece iki kırık bacak ve tamamıyla tahliye edilmiş yolcular” diye. Hemen ardından da şaka yaparak, “Kırık bacaklar farklı kişilere ait tabiî ki” diyor ve tura katılan herkesle birlikte acı duruma gülüyoruz.
Uçağın 50 cm yükseklikteki suya indirilişini (Pool test) ve yandan çarpan rüzgârın test edildiği “Side Wind” testini de gördükten sonra bu karanlık odadan çıkıp hangara doğru yola çıkıyoruz. Bütün bu sert testler bana, 4 yıl önce katıldığım planör uçuş eğitimindeki bir hocamın çıkışını hatırlattı. Öğrencilerin pistteki tehlikeli bir hareketine karşı kızarak, “Havacılık kuralları kanla yazılır!” diye bağırmıştı. Acımasızca yapılan bu testler havada taşınan canların güvenliği için gerçekten çok önemli.
AIRBUS ÜRETİM HATTI AVRUPA BOYUNCA
Tura katılan herkesle birlikte bir otobüse binip 3 tane devasa Airbus A380’in sığdığı hangara doğru yola çıkıyoruz. Hangara varırken dışarıda sıralanmış A380’leri yan yana görüyoruz. Kimisi boyalı bekliyor, kimisi de henüz boyanmamış. Hangara girince asansörlere biniyoruz ve 20 metre yükseklikten 3 tane A380’ini izliyoruz. Burada Pierre, uçağın teknik detaylarından, ölçülerinden ve limitlerinden bahsetmeye başlıyor. “25 ton bilgisayar malzemesi var bu uçaklarda” diyor Pierre, eliyle Airbus A380’leri gösterirken.
Airbus A380 modelinin parçaları haritadaki kırmızı noktalarda üretildikten sonra Toulouse şehrine çizgili oklar yönünde taşınıyor.
Bu tesiste parça üretimi yapılmıyor. Airbus’ın yerleşkesine parçalar Avrupa Birliği’ndeki 4 önemli ülkeden geliyor. Parçaların bir kısmı Fransa’da, bir kısmı İspanya’da, Bir kısmı Almanya’da bir kısmı da Birleşik Krallık’ta üretiliyor. Birleşik Krallık’ta üretilen kanatlar veya Almanya’da üretilen gövde A380’in üretimi için doğruca Toulouse’a sevk ediliyor. Airbus; Fransa, İspanya, Almanya, Birleşik Krallık ve Hollanda ortaklığından oluşan bir Havacılık, Savunma ve Uzay şirketi. Merkezi tabiî ki bu şehirde, Toulouse’da. Bu yüzden olacak ki en önemli uçağının montajını burada yapıyor. Airbus’un amiral gemisi olan A380 ile birlikte A320 A330 ve A350 modellerinin birleştirilmesi de burada yapılıyor. 140 bin kişinin çalıştığı, havaalanının çevresine genişçe yayılmış.
Airbus tur rehberimiz Pierre, askerî lojistik uçağı olan Airbus A400M içinde tur katılımcılarına sunumunu yapıyor.
-DEVAM EDECEK-