Her alanda âleme ders veren Üstâd Bediüzzaman'ın siyasî ve içtimaî dersleri de, hâlâ bütün tazeliğini koruyor ve o derslere olan ihtiyaç gün geçtikte artmaktadır.
Onun; hürriyet, meşrûtiyet, cumhuriyet ve demokrasi alanında verdiği derslere, Avrupa’nın da, Amerika’nın da azamî derecede ihtiyacı vardır.
Zira hürriyet ve demokrasiye kavuşmak kadar, onu sağlıklı yürütmek, istikametli sürdürmek ve suistimal etmemek de önemlidir. Hem de bazılarının “hürriyet” diyerek, “demokrasi” diyerek, “din” diyerek meydana çıktığı; fakat zamanla kuvvetler ayrılığındaki hiyerarşiye hâkim olduktan ve medyayı da ele geçirdikten sonra, en büyük müstebid (zorba) kesilebildiği şahit olduğumuz talihsizliklerdir.
Tarih, bunun örnekleriyle doludur. İslam ülkeleri bu keşmekeşin sancılarıyla kıvranmaktadır. Avrupa ile iç içe ve Avrupa Birliği'ne aday olan, yetmiş yıllık kesintili demokrasi mazisine sahip Türkiye de bu keşmekeşin içine çekilmek istenmektedir.
Ölümü göstererek sıtmaya razı eden 28 Şubat sürecinden sonra; ülkemizin ve milletimizin çare diyerek, çözüm diyerek sarıldığı yeni siyasî oluşumun ulaştığı son merhale başkanlık sistemi oldu. İki yılı aşkın zaman içinde gelinen nokta; Yeni Türkiye'nin yeniden demokrasi arayışlarına hızla yönelmek zorunda kalışıdır. Partiler dinin ve ahlâkın temsilcisi olamaz. Bu değerlerin dokunulmazlığı vardır ve partiler üstüdür. Bütün partiler bu değerlerin hizmekârı olarak ülke kalkınmasında yarışa girerler ve programlarını bu çerçevede millete deklare ederler, etmelidirler.
Türkiye'de Risale-i Nur'dan ders alanların bu hususta takip etmeleri gereken yol haritası bellidir. Tâ 1908'lerde hürriyet hareketlerine aşkla, şevkle, fikren ve fiilen destek veren Said Nursî'nin, 1950'lerde külliyat olarak tamamlanan eserlerinde, içtimaî ve siyasî dersler de önemli bir mevkiye sahiptir.
Ahrarlar... Hürriyetperverler... Demokratlar... Demokratlık... Demokrat Parti... Demokrat Nur Talebeleri... Ve bunlar gibi içtimaî derslerimizin anahtar kelimeleri. Ve bu minval üzere yazılanlar ve okunanlar.. Beyanat ve tenvirler..
Türkiye'nin, demokratlar sayesinde bugüne kadarki demokratik kazanımları, demokrasiyi yeniden rayına oturtacak, bulunduğu coğrafyada bütün dünyaya en güzel örnekler sunacak mahiyettedir.
Bunun için Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bugüne kadar kazanılan demokrasi nimetini yok etmemek, ileriye götürmek. Ve milletin de buna layık hale gelmesi. Hepsi bu..
Partiler bazında da demokrasi tarihindeki yerini bilen, izini süren demokrat ve ahrar çizgi; her vesileyle hatırlatıldığı üzere DP-AP-DYP-DP çizgisidir.