Murat Hüdavendigar, 1389 Kosova Harbi sırasında şehid düşmüş. Türbe şu anki haliyle yine Türkiye’nin desteği ile restore edilerek ziyarete açık halde tutulmakta. Ve hâlâ bir türbedar orada vazife yapıyor.
GEZİ - Mehmet Cebe: Balkanlar’dan Notlar - Üsküp, Saraybosna, Kosova - 2
***
Umut Tüneli
Saraybosna Umut Tüneli, Bosna Savaşı sırasında kuşatma altındaki Saraybosna’yı o sırada Birleşmiş Milletler kontrolünde olan Saraybosna Uluslararası Havalimanı’na bağlamak üzere 30 Temmuz 1993’te açılmış 800 metre uzunluğundaki tüneldir. Tünel; gıdanın, insani yardımın ve cephanenin şehre ulaşması ve insanların şehirden çıkabilmesi için kullanılmıştır. 1 m. genişliğinde, 160 cm. yüksekliğinde ve 800 m. uzunluğunda. Bosnalıların İgman Dağı yakınlarında Butmir bölgesinde Kolar ailesine ait evin altından inşa etmeye başlanan tünelin inşası 4 ay 4 gün sürmüştür. Tünelin kuzey girişindeki ev, 1996 yılında müzeye dönüştürülmüştür.
Sırbistan ve Karadağ
Gezimizin bir ayağı da Arnavutluk, Sırbistan ve Karadağ idi. Arnavutluk’un başkenti Tiran’da meydanı gezdik. Meydanın bir başında Osmanlı hatırası Ethem Bey Camii’ni ziyaret ettik. Bu cami, TİKA vasıtasıyla 2021 yılında bu yapıyı restore ederek hizmete açılmasına vesile olmuş. Cami meydanda bütün ihtişamıyla minaresiyle tevhidi âleme ilan ediyor. Meydanda bulunan bir müzeyi de gezerek seyahatimize devam ettik.
Vizesiz seyahat edilebiliyor
Kısa bir şehir turundan sonra yolumuz üzerindeki Karadağ’a kısa sürede ulaştık. Buralara pasaportla vizesiz olarak seyahat edilebiliyor. Yollarda yeşil kuşak ormanlar, dağlar, mavi deniz; güzel manzaralarıyla gezimize ayrı bir renk kattı. Adriyatik kıyılarında 5 saate yakın tekne turu yaptık. Karadağ’ın Adriyatik sahilindeki turistik yerleşim yerlerini tekne turuyla gördük. Manzarası hakikaten güzeldi. Bir tarafta yeşil tepeler, ormanlar; bir tarafta mavi deniz gezimizde ayrı bir güzellik yaşattı.
“Balkan ülkeleri” dediğimiz; Yugoslavya’dan ayrılıp bağımsızlığını kazanan ülkelerden Makedonya’da, Karadağ’da, Sırbistan’da, Kosova’da ve Bosna Hersek’te Osmanlı hakimiyeti 539 yıl sürmüş. Onun için buralarda Osmanlı’nın izleri hala devam ediyor ve eserleri ayakta. Kısa ziyaretimizde Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da, bizim İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ne benzeyen büyük caddeyi gezdik. Daha sonra büyük buluşlar yapan; Sırp asıllı, Amerika’ya göçmüş ilim adamı Tesla için yapılan müzeyi gezerek Sırbistan ziyaretimizi sonlandırdık.
Karadağ’da ziyaret ettiğimiz yerlerden birisi de bu ülkede çokça bulunan, uzun yıllar yaşayan zeytin ağaçlarıydı. Seyahatimiz boyunca zeytin ağaçlarının yaşlılığını gözlerimizle gördük. Kalın gövdeleriyle hâlâ zeytin meyvesini vermeye devam ediyorlar. Bunlardan en yaşlı olanını koruma altına almışlar. Bu zeytin ağacı 2-3 metrelik alana yayılmış, köküyle 2240 yıllık olduğu söylendi.
Bağımsızlığını kazanan Kosova
Gezimizin son durağı Kosova. İki saatlik bir yolculuktan sonra (eskiden) Kosova vilayetimiz olan ve 2008 yılında bağımsızlığını kazanan yeni Kosova ülkesine giriş yaptık. Başkenti Priştine olan Kosova’da nüfusun çoğunluğu Müslüman. Ve burası Osmanlı eserlerinin yoğun bulunduğu bir bölge.
Öncelikle ülkenin büyük şehirlerinden olan Prizren’i gezmeye karar verdik. Geceyi Prizren’de geçirip kahvaltımızı yaptıktan sonra şehre yayılmış olan ve ne tarafa baksan ‘ben buradayım’ diyen tarihî eserleri gezmeye başladık. Yürüyerek Yaşar Mehmet Paşa Camii’ni ve Fatih Sultan Mehmet Camii’ni ziyaret ettik. Bu camiler de TİKA tarafından 2011-2013 yıllarında restore edilmiş ve hizmet vermeye devam ediyor. Bu meydanda Priştine’de “Arasta” denilen camii, medrese ve Halvetî tekkesiyle müştemilatını da ziyaret ettik.
Gezimizin devamında Sinan Paşa Camii’ni, çeşmesini, tarihi köprüyü ve bunlar arasında bulunan tarihî çarşıyı, Prizren pazarını da gezerek; Prizren gezimizi öğleye kadar tamamladık. Cuma vaktinde bir camide durarak namazımızı da eda ettik.
Son hedefimiz Priştine
1389’da Kosova Zaferi’nin kazanıldığı yerde şu anda zaferin kahramanı Murat Hüdavendigar’ın türbesi, selamlık binası ve kültür tanıtım evi bulunuyor. Türbeyi ziyaret ederek Fatihalar okuduk, dualar ettik. Daha sonra selamlık binasını, kültür evi ve tanıtım binası olarak kullanılan 2 katlı binayı gezerek tarihimizi tekrar hatırladık.
Murat Hüdavendigar, Orhan Gazi’nin döneminde 95.000 kilometrekare olan Osmanlı topraklarını 500.000 kilometrekareye çıkararak büyük fetihler yapmıştır. 1359-1389 tarihleri arasında 30 yıl süren saltanatı sırasında Balkan toprakları Edirne’den Sırbistan’a kadar fethedilmiştir. Kendisi 1389 Kosova Harbi sırasında şehid düşmüştür. Türbesi oğlu Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilmiştir. Türbe şu anki haliyle yine Türkiye’nin desteği ile restore edilerek ziyarete açık halde tutulmaktadır. Türbe çevresinde ayrıca türbedarların da mezarları var. Ve hâlâ bir türbedar orada vazife yapıyor. Türbe bahçesi içinde küçük bir ev türbedar için yapılmış. I. Dünya Savaşı öncesinde Sultan Reşad, bir heyetle Kosova’ya kadar gelmiş ve bu türbeyi ziyaret etmiştir. Üstad Bediüzzaman’ın da Sultan Reşad ile birlikte bu seyahate katıldığını biliyoruz. Allah (cc) onların mekânlarını cennet eylesin. Ecdad yadigarı bu güzel mekanları görmek lazım. Fırsat bulup bu seyahati yaptık, herkese de buraya seyahati tavsiye ediyorum. Geçmişten günümüze bu memleketin dinine, tarihine, kültürüne, geçmişine, insanlarına hizmet eden büyüklerimize Allan’tan rahmet diliyoruz ve memleketimize hizmet eden, edecek olan herkese Allah’tan kolaylıklar diliyoruz.
Dönüş yolundayız
Eylül ayı (2022) içinde, Üsküp’te başlayan seyahatimizi Kosova Priştine’deki Murad Hüdavendigar türbesini ziyaret ederek tamamlamış bulunuyoruz. Artık dönüş yolundayız. Tekrar Üsküp’e gelerek oradan İzmir uçağına bindik ve bir saatlik bir yol sonunda ülkemize döndük.
—SON—