Bugün Siirt Tillo’da medfun bulunan büyük İslâm âlimi Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin vefat yıl dönümü: 22 Haziran 1780.
Dünya çapında meşhûr eser Marifetnâme’nin yazarı olan İbrahim Hakkı, 1703’te Erzurum’a bağlı Hasankale kasabasında doğdu. Anne tarafından Seyyid olduğu ifade ediliyor.
İbrahim Hakkı, ilk tahsilini babasından aldı. İyi bir öğrenim gördü. Ehil hocalardan Arapça, Farsça dersler aldı. Büyük bir azim, irade, kararlılık ve gayret ile ilmini inkişaf ettirmeye çalıştı.
Bilâhare, Erzurum’dan hicret ederek, Siirt’e 7 km. mesafedeki Tillo kasabasına gitti. (Ne hikmetse, büyük âlimlerin yolu bir şekilde Tillo’dan geçiyor.)
Tillo’da, ilim ve feyiz kaynağı olarak keşfettiği Kadirî Tarikatı büyüklerinden İsmail Fakirullah Hazretleri’nin manevî terbiyesi altına girip ona mürit ve talebe oldu.
* * *
Uzun yıllar hocasının himayesinde kalarak, Tillo'da çeşitli hizmetlerde bulundu. Hem kitabî, hem mimarî, hem tıbbî, hem de sâir fennî sahalarda hayret ve hayranlık uyandıran eserlere imza attı.
1734’te hocası Fakirullah Hazretleri’nin vefatından bir müddet sonra tekrar Erzurum'a döndü. Burada imamlık vazifesine devam ederken, Sultan I. Mahmud'un vaki dâveti üzerine İstanbul'a gitti. Bir müddet Saray Kütüphanesi’nde çalıştı.
1775’te yeniden memleketi olan Hasankale’ye döndü ve burada inzivaya çekilerek, bütün vaktini kitap hazırlamaya sarf etti. İşte, meşhûr Marifetnâme isimli eserini de bu dönemde telif ettiği, ya da esere son şeklini verdiği tahmin ediliyor.
* * *
Hayatının son yıllarını yine Tillo'da geçiren İbrahim Hakkı, 22 Haziran 1780'de burada vefat etti. Mezarı, hocası İsmail Fakirullah için yaptırmış olduğu türbenin içinde yer alıyor.
Onun vefat tarihinde de bir tevâfuk var: 21 Haziran’daki (Gündönümü, Ekinoks) ışık hüzmesiyle ilgili inşa etmiş olduğu eserini tecrübe ettiği (deney) günün hemen ertesinde vefat etmesi, şüphesiz çok mânidar bir tevâfuk olsa gerek.
Tarihte ikinci bir örneğine rastlanılmayan o mimarî harika türbenin kulesine, 21 Haziran ve 21 Aralık günlerindeki ilk güneş huzmesi, 4 km. mesafedeki kale penceresinden geçerek vuruyor.
İlk ışık huzmesinin, kulenin şerefesindeki cama vurması ve camda da kırılmaya uğrayarak hocasının türbe içindeki mezarına isabet ile aydınlatması, İbrahim Hakkı'nın sırrı hâlâ keşfedilemeyen ilmî dehâsının bir işaretidir.
40’a yakın eseri bulunan İbrahim Hakkı Hazretleri’nin meşhûr olmuş diğer bazı eserleri şunlar: Divân, İrfaniye, İhsaniye, Mecmuatü’l-Meâni.
* * *
İbrahim Hakkı Hazretleri’nin asırlara damgasını vuran tevekküle dair şiiri “Tefvîznâme”den (nakarat kısmını tayyederek) bazı bölümleri iktibasen bitirelim.
Hak şerleri hayr eyler
Zan etme ki gayr eyler
Ârif ânı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakk’a tevekkül kıl
Tefvîz et ve râhatı bul
Sabreyle ve râzı ol
Bir işi murâd etme
Olduysa inâd etme
Haktandır o, reddetme
Hep işleri fâikdır
Birbirine lâyıkdır
Neylerse muvâfıkdır
Dilden gamı dûr eyle
Rabbinle huzûr eyle
Tefvîz-i ümûr eyle
Deme şu niçin şöyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabreyle
Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Her dilde O’nun adı
Her canda O’nun yâdı
Her kuladır imdâdı
Nâçâr kalıcak yerde
Nâgâh açar ol perde
Dermân eder ol derde
Az ye, az uyu, az iç
Ten mezbelesinden geç
Dîl gülşenine gel, göç
Her sözde nasîhat var
Her nesnede zînet var
Her işte ganîmet var
Hep remz û işârettir
Hep gamz û beşârettir
Hep ayn-ı inâyettir
Her söyleyeni dinle
Ol söyleteni anla
Hoş eyle kabul canla
Bil elsine-i halkı
Aklâm-ı Hak ey Hakkı
Öğren edeb ü hulkı
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…
Vallâhi güzel etmiş,
Billâhi güzel etmiş,
Tallâhi güzel etmiş,
Allah görelim netmiş,
Netmişse güzel etmiş