"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sakallı Nureddin Paşa

M. Latif SALİHOĞLU
09 Aralık 2020, Çarşamba
Balkan Savaşları’ndan Büyük Dünya Savaşı’na, oradan Millî Mücadele’ye kadar, uzun yıllar cephelerde savaşmış müstesna Osmanlı Subayları’ndan biri de Sakallı Nureddin Paşa’dır. İşte bu mühim şahsiyet, 9 Aralık 1920’de Orta Anadolu Merkez Kumandanlığı’na atandı.

Onun Merkez Komutanlığı’na atandığı bu dönem, gerek iç çatışmalar ve gerekse dış taarruzlar itibariyle, Anadolu halkının yaşamakta olduğu en kritik vetirelerden (süreç) birini teşkil ediyordu..

Aynı günlerde, Seyyar Kuvvetler Kumandanı Çerkez Ethem, Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar tarafından gözden çıkarılmış ve tamamiyle devre dışı edilmeye çalışılıyordu.

Sonunda, Albay İsmet Beye bağlanmak (ve aslında bitirilmek) istenen Ethem Bey, maiyetiyle birlikte ittirile ittirile Kuvva-yı Milliye saflarından uzaklaştırıldı ve nihayet Yunanistan üzerinden hudut haricine kaçmaya mecbur edildi. (22 Ocak 1921)

Ethem Beyin çekilmeye başladığı 1920 yılı Aralık ayında, bu kez iç isyanlar cümlesinden olarak Demirci Efe kıyâmı (ayaklanması) baş gösterdi.

Anadolu’nun iç kısımlarında ortaya çıkan yeni isyanları bastırmak ve hariçten gelen tehlikeleri bertaraf etmek için, dirayeti ve kahramanlığı tescil edilmiş bir kumandana ihtiyaç vardı. İşte, tam bu noktada dikkatler Nureddin Paşa üzerinde toplandı. 

(İstiklâl Harbine en ön safta iştirak eden kumandanlar arasında tek sakallı olduğu için, o “Sakallı Nureddin Paşa” ismiyle şöhret buldu.)

*

Nureddin Paşa’yı sakalı dışında onu diğer Millî Mücadele dönemi kumandanlarından ayıran iki mühim özelliği daha vardı.

Bunlardan biri, tek parti taraftarı olmak istemeyip, mebus seçimlerine bağımsız aday olarak katılmak istemesiydi.

Paşanın diğer özelliği ise, “Şapka inkılâbı”na şiddetle karşı gelmesiydi.

Şimdi, bu hadiselerin seyrine kısaca bakmaya çalışalım:

BİR: Nureddin Paşa, 1923’te yapılan genel seçimlerde Bursa’dan bağımsız aday oldu, ancak seçilmeye muvaffak olamadı.

Bir sene sonra ise, tekrar bir “ara seçim” yapıldı ve Nureddin Paşa da bunu fırsat bilerek yeniden tek parti CHP’ye karşı Bursa’dan bağımsız aday oldu.

Sandıklar açıldığında ise, Nureddin Paşa’nın ezici bir çoğunlukla seçimi kazandığı ortaya çıktı. Bu da, haliyle muhaliflerini ürküttü.

Mazbatasını alıp Meclis’e girdi. Tek başına adeta bir muhalefet görevini üstlenmeye başladı. Onun muhalefet ettiği meselelerden biri de, “şapka ve kılık-kıyafet kânunuydu.

İKİ: Mareşal Fevzi Paşa’nın hiçbir inisiyatif kullanmadan şapka kànunu lehinde kesin tavır almasına mukabil, en az onun kadar kahramanlık nişanesi bulunan Nureddin Paşa ise, vargücüyle şapkanın aleyhinde bir vaziyet takındı.

Mebusların büyük bir ekseriyetle şapka kànununa taraf olmaya zorlanması yüzünden desteksiz kalan Nureddin Paşa, o günden sonra siyasetten soğudu ve tıpkı Karabekir Paşa gibi bir kenara çekilmeye mecbur kaldı.

Vaktiyle Balkanlar’da, Bağdat’ta, Yemen’de, Konya’da, Dumlupınar’da ve bilhassa İzmir Savaşlarında büyük kahramanlıklar gösteren Nureddin Paşa, siyaseten ters düştüğü eski silâh arkadaşlarının zorlamasıyla, hem Paşalıktan istifa, hem de Meclis’teki görevinden ayrılarak, kendi halinde yaşamaya âdeta mahkûm edildi.

Kısa biyografisi

Nurettin Paşa, 1873’te Bursa’da doğdu. 1932’de vefat etti.

1893’de Harbiyeyi bitirdi. 9. Piyade Alayı komutanı olarak Balkan Savaşı’na katıldı. Birinci Dünya Savaşı’nda Irak Cephesi komutanıydı. Bağdat’ta, bilâhare Yemen’de büyük yararlılıklar gösterdi.

İzmir ve Aydın valiliklerinin yanı sıra, 17. ve 25. Kolordu Komutanlığı vazifelerinde de bulundu. Üstün başarı sağladı.

Millet Meclisi ile İstanbul Hükümetini uzlaştırmaya çalıştı. Başarılı olamayınca, İstiklâl Harbinde savaşmak üzere 1920’de Anadolu’ya geçti. Konya çevresinde kumandanlık yaptı.

1920 yılı sonlarına doğru Orta Anadolu Merkez Ordusu’na komutan sıfatıyla atandı. 1922’de I. Ordu Komutanlığı’na atandı ve bu görevle Büyük Taarruza katıldı. Zaferden sonra korgeneralliğe yükseldi ve İzmit’e tayin edildi. I. Ordu’nun lağvedilmesi üzerine, 1924’te Yüksek Askerî Şûra üyeliğine atandıysa da, Bursa milletvekili seçilince üyelikten ayrıldı. 1925’ten sonra, hem askerî, hem siyasî hayatına nokta koyarak köşesine çekildi.

Okunma Sayısı: 6683
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Rizeli Osman

    26.3.2023 11:49:42

    İslam bu kadar degistirilemezdi. dünyada islam dini anlayışı çok fazla basit hale getirildi. islam dini demek insanı bütünlüğüyle dost doğru adaleti kılmak. İslam dini seçmiş insanlar bütün alışkanlıklardan vaz geçmesi gerekiyor aski durumda o kişi Müslüman ve gerçek inananlardan olmaz Allah c c İslam dinine zarar vermiş olur. Eğer bir insan namaz kılacak sa Allah c c söz verip.butun kötü alışkanlığı terk etmesi gerekiyor

  • Hüseyin İlhan

    9.12.2020 19:45:01

    Allah rahmet eylesin.Bu kahramanı tanıyanlar hakkında fevkalade müttaki bir insan olduğunu söylediler.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı