Sınır komşumuz olmadığı halde, bizimle en çok sınır ve toprak savaşına girişen devlet İngiltere, millet olarak da İngilizlerdir.
Kıbrıs’ın 1878’den itibaren Rumlar lehine demografik yapısının değiştirilmesinde, Ege Denizi’ndeki adaların 1912’de elden çıkıp 1923’ten itibaren Yunanistan’a bırakılmasında, Filistin topraklarının 1917’den itibaren elden çıkmasında, Yahudi nüfusunun buralara yerleştirilmesinde ve Mayıs 1948-49’da aynı topraklar üzerinde İsrail Devleti’nin kurulmasında, birinci derecede rol oynayan, yine aynı millet ve aynı devlettir. Birinci Dünya Savaşı’nda, başta Çanakkale olmak üzere, hemen bütün cephelerde karşımızda yine onlar vardı. Mondros Ateşkesi’nden (Ekim 1918) sonra Kerkük, Musul ve İstanbul’u yine onlar işgal etti. Velhasıl, kötülükleri saymakla bitecek gibi değil.
Ama, bugünkü asıl konumuz, Mayıs 1948’den itibaren, yine İngiltere’nin açık desteğiyle Filistin toprakları üzerinde bir Yahudi devleti olan İsrail’in kurulması meselesidir. Şimdi, bu hadisenin seyrine bakalım.
***
Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı makamında bulunan Mustafa Kemal Paşa’nın sorumluluğu altındaki Filistin-Suriye Cephesini “yıldırım” hızıyla çökerten İngiliz general Allenby, 7 Şubat 1919’da İstanbul’a geldi.
“İşgal Orduları Kumandanı” sıfatıyla İstanbul’a gelir gelmez, ayağının tozuyla Osmanlı Hükûmeti’ne notalar verdi, ardı ardına muhtıralar hazırladı: Adeta, “Şunu şöyle yapın; bunu böyle yapmayın!” diyerekten...
Bir müddet sonra İstanbul’dan hareketle Kahire’ye giden işgalci komutan Allenby, Osmanlı’dan kopan Müslüman ülke ve toplulukların tekrar geri dönmemesi, yani Türklerle bir daha ittifaka girmemesi için, bölgede vargücüyle çalışmaya koyuldu.
Bölgede yaptığı ilk icraatlerden biri, Arap kökenli kabile reislerini Türklere ve Osmanlılara karşı İngiliz saflarına almak oldu. Arapların bir kısmını Osmanlıya düşman etti.
İkinci büyük icraati ise, Filistin topraklarını tedricî bir sûrette Yahudilere açmak oldu.
Evet, 1917’den itibaren işgal edilmeye başlanan Filistin toprakları, bir daha Filistinlilere iade edilmedi.
Bu mukaddes beldelerdeki işgal, istilâ ve Yahudilere peşkeş faaliyetine Birinci Dünya Savaşı esnasında başlandı ve kademeli şekilde demografik değişikliğe gidilerek, İkinci Dünya Savaşı sonrasına gelindiğinde, bu toprakların üzerinde bir Yahudi devletinin kurulmasını sağlamak için, gerekli bütün tedbirler alındı ve tamamlandı.
İşte, 1948’de kurulan İsrail devletinin temel harcını atan General Allenby ismi, bugün de İsrail’de en çok sevilen bir İngiliz subayıdır.
Önce mandacılık, sonra işgal
Tarihi en büyük ve en acımasız sömürgeci devleti olan İngiltere (nâm-ı diğer Büyük Britanya), daha evvel işgal ettiği Filistin’i 29 Eylül 1923 tarihi itibariyle kendi mandası altına aldığını duyurmuştu.
Birinci Dünya Savaşı’nın son merhalesinde (1917-18) Filistin topraklarını işgal eden ve bir adım sonrasında mandacılık sistemini kuran İngilizler, ileriki merhalelerde, burayı adım adım dağınık haldeki dünya Yahudilerine peşkeş etmeye çalıştı.
Fransızca bir tâbir olan manda, diplomasi dilinde “yetki, görev ve sorumluluk” demektir.
Sömürge sistemine duyulan tepki ve alerji sebebiyle, nisbeten daha yumuşak ve daha medenice görünen “manda” tabiri, diplomasi literatürüne daha çok 1919 yılında girdi...
Bu tabir, özellikle de Osmanlı’dan kopan zayıf toplulukların geçici süreli olarak bir başka ülke tarafından yönetilmesi maksadıyla Milletler Cemiyeti (MC) gündemine getirildi.
Bugünkü karşılığı Birleşmiş Milletler (BM) olan MC, İngiltere’nin hatırına “manda sistemi”ni tasdik ederek yürürlüğe koydu. Milletler Cemiyeti’nden de onay alan İngiltere, Irak ve Filistin’de kendi mandasını kurdu.
Irak, o tarihte nisbeten çabuk ve ucuz kurtuldu. Yedi ay sonra Bağımsız Irak Krallığının kurulmasıyla (23 Ağustos 1923), buradaki İngiliz mandacılığı sonra erdi.
Hem sahipsiz, hem de takatsiz durumda kalan Filistin halkı ise, mandacılıktan kurtulamadığı gibi, 1948’de bu kez İngilizlerin palazlandırmış olduğu toplama Yahudi milletinin boyunduruğu altına girdi. Aynı topraklar üzerinde, yine başta İngiltere’nin desteğiyle BM çatısı altında kurulan Yahudi İsrail Devleti, 11 Mayıs 1949’da da BM üyesi yapıldı.