"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayduta haddini bildirmek

M. Latif SALİHOĞLU
25 Aralık 2018, Salı
Gerek Suriye özelinde ve gerekse Ortadoğu genelinde birbiriyle karşı karşıya gelen, zaman zaman da kanlı boğuşmaların içine giren iç ve dış odakların hiç biri, ne hikmetse bir tek İsrail ile karşı karşıya gelmiyor.

Yani, küçük-büyük, yerli-yabancı, uzak yakın..., hemen herkes birbiriyle ya kavgalı, ya bir hesaplaşma içinde, ya da birbirinin gücünü dengelemeye çalışıyor. Ama, hiç birinin İsrail ile doğrudan bir mücadelesi görünmüyor.

Oysa, Ortadoğu coğrafyasındaki asıl haydut güç ve en çok tehlikeli yayılma istidadı gösteren odak, İsrail hükûmetleridir.

Çoğu zaman devlet terörü de estiren bu korsan “Din devleti”nde hükûmetler değişiyor, ama onun istilâcı emelleri ve kan dökücü eylemleri aynen devam ediyor.

Üstelik, bu tabloları Türkiye dahil, bütün dünya devletleri biliyor, görüyor ve ne anlama geldiğini de gayet iyi okuyor. Ne var ki, şimdiye kadar hiç bir ülke “kuru-sıkı” lâfların ötesinde hiçbir faaliyet ve icraat gösterebilmiş değil.

* * *

İşte görüyoruz: ABD ile Rusya karşı bloklarda yer alıyor. Suriye hükümetiyle çataçat politikalar izleyen Türkiye ile bu iki dev ülkenin de zaman zaman farklı telden çaldıkları apaçık ortada. Irak’daki durum zaten curcuna. Bölgedeki diğer Arap ülkelerin kendi aralarında bile geliştirdiği belirgin veya güvenilir bir politikanın ortada esamisi dahi yok.

Ama, hemen hepsinin de İsrail’e karşı gayet ürkek, çekingen ve bir o kadar da karmaşık tavırları var ki, neresinden tutsanız elinizde kalır.

Türkiye’nin hamleleri ise, ne yazık ki her defasında İsrail’in lehine sonuçlanageldi.

Oysa, olup bitenlere rasyonel açıdan bakıldığında görülecektir ki, İsrail’in zulmünü azaltma ve yayılmacı politikalarını frenleme imkânına sahip bölgedeki tek ülke Türkiye’dir.

Fakat, Türkiye’den de şimdiye kadar İsrail’in aleyhine netice verecek, ayağı yere basan diplomatik hiçbir hamle kaydedilmiş değil. Hemen her gelişmenin ardından bazı beylik lâflar söylenir durur; ama, aynı istikamette atılacak fiilî adımlara rastlamak pek mümkün olmadı.

Oysa, İsrail’e haddini bildirecek tek yol, söylenen o doğru ve etkili sözlerin, diplomatik alanda fiiliyata dökülmesidir. Aksi halde, şimdiye kadar seyretmekle iktifa edilen aynı zalimane senaryolar, tekrar betekrar sahneye konulmaya devam edecek demektir. 

Zira, bu korsan devletin yayılmacı politikası değişmediği gibi, kimseye acıması, merhameti de yoktur.

Zengilerin Urfa Zaferi

GÜNÜN TARİHİ      25 ARALIK 1144

Harem-i Şerif olan Kudüs, nasıl Selahaddin-i Eyyübi zamanına (1187) adar Haçlıların hakimiyeti altına idi ise, mübarek şehir Urfa da İmadeddin Zengi zamanına (1144) kadar aynı Haçlı kuvvetlerinin elinde bulunuyordu.

Selçukluların Atabeyi, ayrıca muhtelif vilayetlerde valilik hizmetinde bulunmuş olan İmadeddin Zengi (1087-1146), uzun süredir Haçlı hakimiyeti altındaki Urfa’yı önce kuşatma altına aldı; yaklaşık bir ay kadar süren kuşatmanın ardından da bu İslâm beldesini yeniden fethetmeye muvaffak oldu: 25 Aralık 1144.

Urfa’ya eski Erbil Emiri Küçük Ali’yi tayin eden İmadeddin, burada kazamış olduğu zaferin şevk ve heyecanı ile yeni fetihlere devam etti. 

İki sene sonra, Süleyman Şah Türbesi'nin  yakınlarında bulunan Caber Kalesi’ni kuşatma altına aldı. Fakat, ne acip bir durum ki, bu pek mühim ve stratejik kaleyi tam da zaptetmek üzere iken, Yarankaş isimli hizmetkârı tarafından 14 Eylül 1146 gecesi yatağında uyur vaziyette iken vurularak şehit edildi. Yerine oğlu Nureddin Zengi geçti.

Etiketler: İmadeddin Zengi
Okunma Sayısı: 2869
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı