"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Enfüsî ve âfâkî deliller

M. Ali KAYA
28 Mart 2016, Pazartesi
Enfüs, nefse ve nefsin içine bakan anlamına gelmektedir. Nefis bir varlığın kendisi, bedeni ve bedenin içi ve maddî yapısıdır.

Nefis kelimesinin çoğulu “enfüs” dür. Bu kavram Âfâk kavramının karşıtıdır. Enfüsî deliller denilince insanın bedenine ve iç dünyasına, ruhanî yönü olan duygularına ve duygusal yönüne bakan delillerdir. Âfak ise, ufuk kelimesinin çoğuludur. İnsanın bedenî ve ruh dünyası ile alâkalı olan; ama insanın nefsi, bedeninin dışında bulunan bütün varlık âlemini anlatır. Varlık dünyasında bulunan her şey insan ile alâkadardır. İnsanın maddî ve ruhî yapısı ile alâkadar olan bütün bu âlemlerin tamamına “Âfâkî Âlemler” denir. “Enfüs” kelimesi iç âlemimiz ve iç dünyamızı ifade ederken “Âfak” kelimesi ile dış dünya kastedilir. İnsan gerek enfüsî, gerekse âfâkî deliller ile varlığı anlamlandırır ve varlıklar arasında ilişkiler kurar. Ve varlığı yaratan ve insanı varlıkla anlamlı hale getiren Rabbini, bu âlemler aracılığı ile tanır ve isimlerini, sıfatlarını kavrar. 

Rabbimiz “Biz gerek âfakta, gerekse enfüsteki delillerimizi, âyetlerimizi sizlere göstereceğiz. Sizler de Kur’ân’ın hak olduğunu ve her söylediği şeyin hakikat olduğunu kavrayacaksınız. Şayet bunu yapmazsanız biliniz ki her şeye şahit olarak Rabbiniz Allah yeter.”1

Bediüzzaman Hazretleri bu âyetin geniş manasını; insanı 33 Pencere’den baktıran 33. Sözü yazarak 33 âyet ile enfüsî ve âfâkî delillere dikkatimizi çekmiştir.2

Enfüsî Deliller: “İnsan öyle bir nüsha-i câmiadır ki, Cenâb-ı Hak bütün esmâsını insanın nefsi ile insana ihsas ediyor.” Bunlardan üç temel delil şudur. Birincisi, insan aczi, zaafı ve ihtiyaçları ile yüce Allah’ın kudretini, zenginliğini ve rahmetini anlar ve bildirir. İkincisi, insana verilen cüz’î ilim, irade, kudret, sem, basar, malikiyeti ve hâkimiyeti ile kâinat Hâlıkının ilmine, kudretine, sem’ine, basarına, hâkimiyetine ve malikiyetine ayine olur, anlar ve bildirir. Üçüncüsü de, insanda tecelli eden esma-i hüsna ile enfüsî dairede bütün esmayı bilir, anlar ve anlatır.3 

Âfâkî Deliller: “Haydi, çevir gözünü hiçbir şeyde en küçük bir eksiklik ve kusur görebilir misin? Sonra tekrar tekrar gözünle varlıkları araştır. Gözün yorulur hor ve hakir olarak döner de bir eksiklik ve noksanlık göremez”4 âyetinin ifade ettiği milyarlar delilleri içine alan delillerin tamamı “Âfakî Deliller” olarak nitelendirilmiştir.

Kur’ân-ı Kerîm’in varlık âleminde insanın gözüne, kulağına ve hissiyatına hitap eden bütün delillerini âfâkî deliller; aklına, kalbine hitap eden ilmî ve hissi delilleri de “Enfüsî Deliller” olarak almak doğru olacaktır. Bu delillerin tafsilatını Bediüzzaman’ın “Sözler, Lem’alar ve Şuâlar” ve bilhassa “33. Söze” havale ederiz.

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]   

Dipnot:

1. Fussilet, 41:53.
2. Sözler, 2004, s. 1064-1125.
3. Sözler, s. 1119-1120.
4. Mülk, 67:3-4.

 

 

Okunma Sayısı: 9649
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı