"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanlığın problemleri ve çareler

Nejat EREN
29 Nisan 2025, Salı
Bu asır, “Ahir zamanın ayak seslerinin” daha yakından duyulduğu bir asır!

Ülkemiz, dünya, coğrafyamız, ümmet ve insanlığın yaşadığı bütün olay, hâl ve işaretler bunu gösteriyor. İnsanlık için bir problem varsa kesin çaresi de dinde ve maneviyattadır.

Dar çerçevede kısaca da olsa, bu problemlerin tespitine, çözüm ve çarelerine bakmak lazım. 

İlk önce genel problemlere ve sebeblerine bir bakalım. 

Hâkim güçlerin, dünyadaki dehşetleri, masumları katletmeleri, yıkımlara sebep olmaları ve yaralı hayatlar oluşturması.

Menfaaat  ve bencillik kıskacındaki birçok insanın, dünya zevkini ahiret hayatına tercih etme yanılgısı.

Gerçek zevk ve şevkini kaybeden, sıkıntı ve uyku hâli nöbetine tutulan insanların şikayetleri.

Maddî havanın bozulmasındaki sıkıntılardan; asabî sinelerdeki tesiriyle manevî havanın bozması...

Ehl-i dalâlet tarafından aşılanan manevî hastalıklar...

Manevî hayatın arka planlara atılıp arzîleşme ve dünyevîleşmenin öne çıkması... 

Maneviyat ve dinin dünyevîlik, şahsîlik, siyaset ve menfaate alet edilmesi.  

Aile hayatındaki  boşanma, ayrılık, yıkım ve başkalaşımlar.

Haksız tarafgirlik, enaniyet, mutsuzluk ve hırsın toplumda baş göstermesi. 

Adaletsizlik ve hürriyetten uzaklaşma ve bu kavramların yanlışta kullanılması. 

Bunlara karşı çare ve çözümleri de şöyle sıralayabiliriz: 

Hayırlı hizmetler zahmetlidir. Meşakkate, külfete, sıkıntıya katlanarak sâlih amellerin, kıymetli, sevapların kazanıldığını unutmamak. Sıkıntılara karşı sabır içinde mesrurâne şükretmek.

Her türlü dert ve problem, Kur’anî, reçete ve ilaçlarla giderilebilir. 

İman-ı tahkikî ve sağlam bir inançla sarsılan maneviyatın ancak düzeltilebileceğine inanmak, “Sekerat vaktinde şeytan vesvesesiyle ancak akla şüpheler verip tereddüde düşürebilir” itikadına sarılmakla... 

Her yönden gelecek şiddetli taarruzlara karşı gerçek ilim tahsilinin yanında, inayet-i Rabbâniyeye mazhar olma ihtimaliyle şükredip, tevekkül ile teslim olmak.   

Şartların gereğini fizikî olarak yapıp, sonra da, kuvvetli duaların tesirine inanmak. Hakikî dostları bulup bir “Şahs-ı manevî” nin içerisinde bulunmak. 

Başta kendi imanı ve ahlâkını, sonra da, ehl-i imanın hayat-ı ebediyelerini tehlikeli düşmanlardan kurtarmak için, her türlü fedakârlık ve şefkatte bulunmak. 

Fazilet ve hakperestlik için; rahatından fedakârlıkta bulunarak, dayanışmanın önemini kavrayarak, üç elifin  dayanışma ile yüz on bir kuvvetinde olduğu hakikatine odaklanmak. 

Fert ve toplumun, ruhî, aklî, kalbî, her türlü derdine felsefî ve hikmetli meselelerin değil binler tecrübelerle, dinin hükümleri ve Sünnet-i Seniyye düsturlarının gayet faydalı olduğu hakikatini  kabullenmek. 

Dehşetli dinsizlik cereyanının manevî istilâsına karşı Kur’ân’ın hakikatleri ve imanın nurlarıyla mukabele etmek. 

Ehl-i dünyanın ve başkalarının işine bakmadan kendi hizmetine odaklanmak.

Manevî zararlardan kurtulmanın yegâne çaresinin, iman ve salih amel olduğuna inanmak. 

Manevî atmosferin, adalet, hukuk, inasanlık, nezaket, şefkat, basiret ve ferasetin, ümmetin ve bütün insanlık ailesinin gönül ve kalp dünyalarında yeşermesi ümit ve temennisiyle. 

Okunma Sayısı: 306
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı