Uzak diyarlarda, susuz toprakların, yağız delikanlıların bulunduğu muhabbet nidalarının, tüm kaygı ve endişeleri ziru zeber ettiği günlerdi.
Taşıyla toprağıyla buram buram Anadolu kokan, akrabağlık, komşuluk, dostluk bağlarının yek vücut bulduğu anlardı o anlar.
Kara buğday unundan sayfa sayfa açılan yufkaların, bazlamaların, katmerlerin tandırlarda pişirilip, kekik otlarıyla otlatılan koyun ve ineklerden sağılan mis gibi sütten yapılan yoğur ve buz gibi ayranın buluştuğu mazide kalan damak tadlarıydılar. Paranın pul kadar değeri ve itibarının olmadığı, bir biri için yaşayanların zamanıydı o zamanlar.
Okulların tek katlı, sobaların ısıttıği sınıflarda, eti ile kemiğinin de teslim edildiği öğrenci ve muallimler vardı. Kolalı yakaların tamamladığı siyah önlükler, kösele iskarpinler, bankaların dağıttığı defterler, boy boy deri ciltli ansiklopediler, elde tebeşir bir de keçeten silgiler vardı. Kurşun kalem, boyna asılan silgilerimiz vardı. Sil sil bitmez.
Oyuncaklar ahşap veya naylon, oyunlar, topsuz ve kıyafetsiz, boş bir arsada, formadan ve topdan uzak, takımlar sayıdan uzak eşleşmeden ibaret. Mazide kalan o mesut ve bahtiyar yıllar neredesiniz?
Bugün her şeyimiz var oldu, paramız arttıkca ihtiyaç ve zaruret artmış fakat aynı doğrultuda olmamış, para kifayetsiz kalmış, istek ve arzular karşısında. Temizlik, yiyecek, içecekler fabrikasyon oldu ne sağlık, sıhhat nede tat kaldı. Daha fazlasını ister olduk, yedikçe yedik doymaz olduk. Obez oldun dediler, kollestrol dediler. Men ettiler tereyağdan, baldan, pekmezden, sütten. Oyuncaklar, toplar, spor ayakkabılarımız oldu. Hatta bilgisayarlar, tablet ve telefonlar var ama daha mutsuz daha yalnızız. Dünyamız küçüldü, mesafeler kısaldı, binekler lüks ve çeşitlendi. An ve an haberdarız birbirimizle ama bağlar gevşek, irtibat yakın muhabbetten uzak. Aralarımıza nefret tohumları atılmış. Aydın ve muhafazakar, solcu ve sağcı diye parça parça kılmışlar. Bizi gücümüzden, maneviyatımızdan koparmışlar.
Dört duvar arasında, yaşayan, bir biriyle iki kelam etmeyen, iki kanadı kırık bir varlık ortaya çıkardılar. Sözde kadın proğramları ile cemiyet hayatını yıkmak üzereler, dikkat...