Avrupa’da Kur’an’ı hedef alan aşağılık provokasyonlara en güzel cevaplar, yine Avrupa’nın önde gelen hakperest filozofları tarafından verilmiş. İşaratü’l-İ’caz’ın sonundaki örneklerden birkaçını aktaralım:
Prens Bismarck: Kur’an’ı her cihetten tetkik ettim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. İddia ediyorum ki, Muhammed (asm) mümtaz bir kuvvettir. Destgâh-ı Kudretin böyle ikinci bir vücudu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır. Sana muasır bir vücut olamadığımdan dolayı müteessirim, ey Muhammed (asm)! Muallimi ve nâşiri olduğun bu kitap senin değildir; o Lâhutîdir.
Dr. Maurice: Kur’an nedir? Her tenkidin fevkinde (üzerinde) bir fesahat ve belâgat mucizesidir. Kudret-i Ezeliyenin, inayetle insana bahşettiği kütüb-ü semaviyenin (semavî kitapların) en güzelidir. Arz ve semanın Hâlıkına (yer ve göğün Yaratıcısına) hamd ve şükranla doludur. Edebiyatla alâkadar olanlar için bir kitab-ı edebdir. Lisan mütehassısları için bir elfaz (sözler) hazinesidir. Şairler için bir ahenk menbaıdır. Ahkâm ve fıkıh namına bir muhit-i maariftir (ansiklopedidir).
Carlyle: Kur’an, serapa samimiyet ve hakkaniyetle doludur. Hz. Muhammed’in (asm) cihana tebliğ ettiği davet, hak ve hakikattır.
Edward Gibbon: Kur’an’ın nazarında, satvetli bir hükümdarla, zavallı bir fakir arasında fark yoktur. Kur’an, bu gibi esaslar üzerinde öyle bir teşrî (yasama düzeni) vücuda getirmiştir ki, dünyada bir nazîri (eşi) yoktur. Kur’an, Allah’ın birliğine en kuvvetli delildir. Feylesofane bir dimağa mâlik olan bir muvahhid (tevhide inanan), İslamiyetin nokta-i nazarını kabul etmekte hiç tereddüt etmez. Müslümanlık, belki bugünkü inkişaf-ı fikrimizin seviyesinden daha yüksek bir dindir.
Marmaduke Pickthall: Kur’an’ın telkin ve Hz. Muhammed’in (asm) tebliğ ettiği esasattan mükemmel bir ahlâk mecellesi (ahlâk prensiplerinin derlendiği bir kitap) vücut bulur. Hâlıkın (Yaratıcının) hukuku ile mahlûkun hukuku, ancak Müslümanlık tarafından mükemmel bir surette tarif olunmuştur.
Üstad bunları ve aktaramadığımız diğerlerini kendi telifi bir tefsirin sonuna koymuş.
Bize düşen, provokasyonları hem bunlarla, hem sonraki süreçte ve günümüzde devam eden benzeri örneklerle püskürtmek...