"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İngiliz siyaseti ve Bediüzzaman

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Eylül 2022, Perşembe
Kraliçe Elizabeth’in vefatı ve yerine kral ünvanıyla Prens Charles’ın geçmesi, gözleri İngiltere’ye çevirdi.

Bir zamanlar “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” diye anılan Büyük Britanya, eski gücünü nisbeten kaybetmiş olsa da hâlâ son derece etkin. 

Kraliyet, ülkenin iç siyasetinde sembolik bir yere sahip olsa da, dünyada yaygın İngiliz Milletler Topluluğuna dahil ülkelerde hâkim. 

Avustralya ve Yeni Zelanda gibi birçok ülkenin başında Kraliyetin atadığı valiler var.

Ve Topluluğa bu tarz üye olan ülkelerin çoğunun kaynak ve gelirleri Londra’ya akıyor.

Zaten bilindiği gibi, İngiltere emperyalist Avrupa sömürgeciliğinin başını çeken, Osmanlının çöküşünde ve İslam dünyasının parçalanmasında en çok payı olan bir devlet. 

Bugünkü Ortadoğu sınırları ve İsrail’in bir çıban başı gibi Filistin’e yerleştirilmesi, dessas İngiliz siyasetinin doğurduğu sonuçlardan.

19. yüzyılın sonunda parlamentosunda yapılan bir konuşmada “Kur’an Müslümanların elinde olduğu sürece onlara hâkim olamayız, ya bu kitabı ortadan kaldırmalı veya Müslümanları ondan soğutmalıyız” mesajının verildiği adres de yine bu ülkenin başkentiydi.

Osmanlının idam fermanı olan Sevr’de de, Lozan’daki gizli pazarlıklarda da aynı İngiliz siyasetinin öne çıkan rolü belgelerle sabit.

Birinci Dünya Harbi yıllarında geçemediği Çanakkale’yi daha sonra geçerek İstanbul’u işgal edip boğazına basan da yine İngiltere.

O vaziyette kendisine bağlı olan Anglikan Kilisesi Başpapazına sordurduğu sorularla İslamı güya aşağılamaya çalışan da aynı devlet.

İşte bunlara karşı “Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez bir manevî güneş olduğunu dünyaya göstereceğim ve ispat edeceğim” diyen ve Risale-i Nur’la bunu başaran bir Bediüzzaman var.

Aynı Said Nursî İngiliz işgaline karşı Hutuvat-ı Sitte’yi kaleme alıp neşretmiş ve bizzat dağıtmış; propagandalarını boşa çıkarıp tuzaklarını bozduğu işgalciye ve maşalarına “Tükürün ehl-i zulmün merhametsiz yüzüne!” diye haykırmış; Kur’an’ı imha etme veya gözden düşürme planlarını eserleriyle akamete uğratmış.

Ve son derece ağır ve zor şartlarda tek başına başlattığı Nur hizmeti bütün engelleri aşarak İlahî bir tavzif ve inayetle muvaffak olduktan sonra, diğer dünya güçleri gibi İngiltere’ye de sağduyu ve vicdan eksenli çağrılar yapmış,

Bunları bir sonraki yazıda aktaralım.

Okunma Sayısı: 2920
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Muhammet

    15.9.2022 16:50:57

    vakit Eski Said demiş: “Osmanlı hükûmeti Avrupa ile hâmiledir; Avrupa gibi bir hükûmeti doğuracak. Avrupa da İslâmiyete hâmiledir; o da bir İslâm devleti doğuracak” Şeyh Bahid’e söylemiş.

  • Hüseyin

    15.9.2022 14:11:38

    Hay yaşa Kazım kardeş. Osman kardeşde bir iki yazısında üstadımızdan naklen atıfta bulundu malümünüz. Dünyayı karıştıran iki milletten bahsetmişti. İngiliz ve yahudi ikside hain dessas ve alçak.

  • S.topuz

    15.9.2022 03:59:18

    "Her iki Deccal, Yahudinin İslâm ve Hristiyan aleyhinde şiddetli bir intikam besleyen gizli komitesinin muavenetini ve kadın hürriyetlerinin perdesi altındaki dehşetli bir diğer komitenin yardımını, hattâ İslâm Deccalı masonların komitelerini aldatıp müzaheretlerini kazandıklarından dehşetli bir iktidar zannedilir. Hem bazı ehl-i velayetin istihracatıyla anlaşılıyor ki, İslâm Devletinin başına geçecek olan Süfyanî Deccal ise; gayet muktedir ve dâhî ve faal ve gösterişi istemeyen ve şahsî olan şan ve şerefe ehemmiyet vermeyen bir sadrazam ve gayet cesur ve iktidarlı ve metin ve cevval ve şöhretperestliğe tenezzül etmeyen bir serasker bulur, onları teshir eder. Onların fevkalâde ve dâhiyane icraatlarını, ..." Bediüzzaman Said Nursi, Şualar - 594

  • S.topuz

    15.9.2022 03:48:57

    "Aynen öyle de; Büyük Deccal, şeytanın iğvası ve hükmü ile şeriat-ı İseviyenin ahkâmını kaldırıp Hristiyanların hayat-ı içtimaiyelerini idare eden rabıtaları bozarak, anarşistliğe ve Ye'cüc ve Me'cüc'e zemin hazır eder. Ve İslâm Deccalı olan Süfyan dahi, şeriat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) ebedî bir kısım ahkâmını nefis ve şeytanın desiseleriyle kaldırmağa çalışarak hayat-ı beşeriyenin maddî ve manevî rabıtalarını bozarak, serkeş ve sarhoş ve sersem nefisleri başıboş bırakarak, hürmet ve merhamet gibi nurani zincirleri çözer; hevesat-ı müteaffine bataklığında, birbirine saldırmak için cebrî bir serbestiyet ve ayn-ı istibdad bir hürriyet vermek ile dehşetli bir anarşistliğe meydan açar ki, o vakit o insanlar gayet şiddetli bir istibdaddan başka zabt altına alınamaz." Bediüzzaman Said Nursi, Şualar - 593

  • S.topuz

    15.9.2022 03:44:43

    "Osmanlının idam fermanı olan Sevr’de de, Lozan’daki gizli pazarlıklarda da aynı İngiliz siyasetinin öne çıkan rolü belgelerle sabit." Aslında hedef İSLAMI ve diğer Kutsallar ve "Çünki her hükûmetin zulmünü gören Yahudiler, Almanya memleketinde kesretle toplanıp intikamlarını almak için, Komünist Komitesi'nin tesisinde mühim bir rol ile yahudi milletinden olan "Troçki" namında dehşetli bir adamı, Rusya'nın başkumandanlığına ve terbiyegerdeleri olan meşhur Lenin'den sonra Rus hükûmetinin başına geçirerek Rusya'nın başını patlatıp bin senelik mahsulâtını yaktırdılar. Büyük Deccal'ın komitesini ve bir kısım icraatını gösterdiler. Ve sair hükûmetlerde dahi ehemmiyetli sarsıntılar verip karıştırdılar." Bediüzzaman Said Nursi, Şualar - 587 Gerisi malum....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı