Zübeyir Gündüzalp ruhunu teslim ettiği ana kadar hayatının her döneminde Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin meslek ve meşrebine bağlı kalarak zerre taviz vermemiştir.
Her meseleye, her olaya Risale-i Nur penceresinden bakarak kendisinden sonra gelen nesile örnek olup, sadâkat dersi vermiştir. Bugün Zübeyirî tarz yaşanır ve söylenir olmuştur. İşte Yeni Asya gazetesi Zübeyir Gündüzalp’in bir hediyesidir.
Risale-i Nurlar’ın geniş dairede tanınıp bilinmesi ve mahkeme beraat kararlarının kamuoyuna duyurulması için bir gazeteye çok büyük ihtiyaç vardı. Bu hali feraset ve basireti ile görüp keşfeden Zübeyir Gündüzalp, gazetenin çıkmasına sebep olmuştur, yani Yeni Asya’nın manevî mimarıdır.
Önce 1967 yılında haftalık İttihad Gazetesi çıkarılmış, daha sonra da 1970 yılında Yeni Asya Gazetesi günlük olarak çıkarılmaya başlanmıştır. Haftalık İttihad Gazetesi bir nebze Yeni Asya Gazetesi’nin çıkmasına öncülük etmiştir. İleri görüşlülüğü, feraset ve basireti ile Bediüzzaman Said Nursî’nin diğer talebelerinden bir adım önde olan Zübeyir Gündüzalp kurucuları arasında yer aldığı gazetenin başına ise, duruşu ve dâvâ adamlığı ile herkesin takdirini kazanan Mehmet Kutlular’ı geçirmiştir. Bu olay Zübeyir Güzdüzalp’in kişileri tanıma ve tesbitteki meziyet ve maharetini gözler önüne sermektedir.
Bu tarihten itibaren Risale-i Nur Talebelerini savunan ve iman, Kur’ân hizmeti verenler yalnız değillerdir, yanlarında Yeni Asya Gazetesi vardır. Yeni Asya bütün Müslümanları savunur ve onların yanında yer alır, bu uğurda hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. Medya buna şahittir.
Bediüzzaman Said Nursî, 6 Ağustos 1908 – 22 Temmuz 1920 tarihleri arasında “Rehber-i Vatan, İttihad ve Terakki, Misbah, Şark ve Kürdistan, Şûrâ-yı Ümmet, Kürd Teavün ve Terakki Gazetesi, Volkan, İkdam, Serbesti, Mizan, Vakit, Sebilürreşad, Açıksöz gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapmış ve ihtiyaç duyulan konularda bu gazetelerde yazılar yazmıştır. Bu makaleler Eski Said Dönemi Eserleri’nde ve Tarihçe-i Hayatta mevcuttur. Ayrıca 1 Şubat 1909’da Türkçe ve Kürtçe “Ma’rifet ve İttihad-ı Ekrad” adıyla haftalık bir gazete çıkarmak ister, ama bu arzusu gerçekleşmez.
Bediüzzaman, Nur Talebelerini bilgilendirmek maksadı ile bazı gazetelerde mektuplar neşretmiş ve Risale-i Nur aleyhinde gazetelerde çıkan yazılara da cevaplar vermiştir. (Emirdağ Lâh. 2. s. 867-792-832-852) Risale-i Nur hakkında Sebilürreşad, İleri, Es Sıddık, Büyük Cihad, Ed Difa, Büyük Doğu ve Serdengeçti gibi gazete ve dergilerde yer alan güzel yazıları eserlerine almıştır. (Emirdağ Lâh. s. 320-326-354) Bediüzzaman’ın hayatındaki bu hususlar gazeteye çok önem verdiğini gösterir.
Geçmişte Bediüzzaman’ın yaptığını bugün başyazarı Bediüzzaman Said Nursî olan Yeni Asya Gazetesi yapmaktadır. Yeni Asya Gazetesi, Risale-i Nurlar’ın ve Bediüzzaman’ın geniş dairelerde tanınmasını hedefleyerek meslek ve meşrebin doğru olarak anlaşılmasını sağlar. En önemli görevlerinden biri de zındıkanın tezgâhladığı oyunlar karşısında cemaatimizin birlik ve beraberliğini sağlayıp cereyan eden olaylara Risale-i Nur Penceresi’nden bakarak pusula görevi görmektir. Siyasî ve içtimaî konularda cemaatimizin bütünlük içerisinde hareket edip hizmet etmesi için zihin karışıklığı ve kargaşa ortamına düşmemesi konusunda yol gösterir. Ayrıca Risale-i Nur dairesi dışındaki ehl-i imanın ümitsizliğe düşmemesi ve zındıkanın oyunlarına alet olmaması için mesajlar verir. Böylelikle ülkede huzur, güven ve uhuvvetin devamı sağlanarak imanî ve Kur’ânî hizmetlerin inkıtaya uğramadan devamı sağlanır ve hizmet grupları arasında müsbet zeminin oluşmasına öncülük eder.
Ama Bediüzzaman’ın düşüncelerinin karşısında duranlar Yeni Asya’nın bu önemli görev ve faaliyetlerini inkıtaya uğratmak için her dönem çeşitli dessasane oyunlar tezgâhladılar. Bünyeden ayarladıkları figüranlar ile bünyede karışıklıklar çıkartarak Yeni Asya icra ettiği görevi yapamaz hale getirilmek istendi. Bir grup insanı ve bazı yazarları Yeni Asya’dan ayırmayı başardılar. Bu ayrılanlar bugün Bediüzzaman Said Nursî’nin içtimaî ve siyasî meslek ve meşrebine ters düşen durumlar içerisindeler. Şayet ellerinde Yeni Asya olsa idi istikametlerini korur ve savrulmazlardı. İşte bu hususlar Yeni Asya Gazetesi’ne duyulan ihtiyacı gözler önüne serip, Zübeyir Güzdüzalp’in gazete çıkarmakla ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır.
Sağduyu ve feraset sahibi Yeni Asya okuru; ehl-i nifakın ve Bediüzzaman’ın düşüncelerinden hazzetmeyen, rahatsız olan güruhun sinsi plan ve oyunlarına karşı uyanık olmalıdır. Sarsılmadan Yeni Asya ile dostluğunu devam ettirerek, fikren bu vatanı işgal etme arzusunda olan Komünizm ve Süfyanizm gibi iki manevî belâya karşı cansiperâne mücadele veren Yeni Asya ile arasına kimseyi sokmamalıdır.
Yeni Asya, Bediüzzaman’ın işaret buyurduğu “iki dehşetli manevî belâyı defetmek için” (Sikke-i Tasdiki Gaybi s. 316) Nurlar’ın âlemde neşrine vesile olan bir gazetedir.
Çeşitli mülâhazalar ile Yeni Asya’ya ve yazarlarına karşı olmak, düşmanca tavırlar sergilemek yapılan bu mücadeleye zarar verir, bunu yapanlar da manen mesuldür.