İzmir Kemeraltı’nda dükkânı olan Emin Efendi, vakit namazlarını Kemeraltı Camiinde kılar ve Rahmetli Saim Ağabey’in (Saim Ağabey devamlı Kemeraltı Camii Kütüphanesinde kalır, yalnız akşamları evine giderdi.) Mesnevî-i Nuriye sohbetlerine katılır ve sık sık İzmir’e gelen Ahmet Feyzi Kul Ağabey ile sohbet ederdi.
Bazı hatıraları:
Hac dönüşü Şam, Kahire yoluyla Türkiye’ye dönmek için bilet alır. Fakat o sırada İsrail savaşının çıktığını duyar, Şam’da uçağın mutlaka düşürüleceğini düşünerek uçağın gelmemesi için dua eder. Fakat uçak gelir ve isimler okunmaya başlar. İsmi okunan uçağa biner… Emin Efendi çok güzel Arapça şiirler okur, sesli okuyunca edebiyatla meşgul olanlar hemen başına toplanır ve şiirleri yazmasını isterler. Şiirleri yazar fakat iş konuşmaya gelince hayret ederler. “Arapça şiirler biliyor ve güzelce yazıyor fakat Arapça bilmiyor” diye garip karşılarlar.
Hac dönüşü Üstad Hazretlerine uğrar. Ziyaretini şöyle anlatır: “Üstad Hazretleri biraz rahatsız, yatağında uzanmıştı. Bizleri kabul etti ve “Hacım bana dua et.” deyince, ben dayanamadım ayaklarına kapandım. “Üstadım kim kime dua edecek.” diyerek ağlamaya başladım. Kendisine gönderilen Kur’ân hattı teksir risaleleri kütüphanesinde bulundururdu. Vefatından sonra hanımı risaleleri satılığa çıkarınca ben aldım ve o teksir külliyat şimdi benim kütüphanemde.
Emin Efendiyi rahmetle anıyor, makamı Cennet olsun diyoruz.