"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cebir kuvveti ve demokrasi

Hasan KOÇ
15 Aralık 2015, Salı
Münazarat’ta “Zaman-ı sâbık [geçmiş zaman], vahşet ve cehaletinizi istihdam ederek pis bir tarîk ile ve müheyyâ ettiği [hazırladığı] plânlarla, bir kısım büyüklerin cebir kuvvetiyle o menbaı ve o mâdeni” deldiği hakikatini hatırlatan Bediüzzaman, cebir kuvvetine başvuran bir kısım büyüklerin milletin vahşet ve cehaletinden istifade ederek kendi menfî düşüncelerini hayata geçirdiklerini ve planlarını bunun üzerine bina ederek cebir kuvvetine başvurduklarını belirtmektedir.

Milletin içerisinde bulunduğu durumlardan faydalanarak pis bir tarîk ile ve müheyyâ edilen planlarla demokrasiye vurulan darbeler herkesçe malumdur. Demokrasiye vurulan bütün darbeler anlık ve sıradan hadiseler değil, müheyyâ edilen planların özenle gerçekleştirilmesinin neticesidir.

Cebir kuvvetiyle demokraside delikler açılmakta, bu delikler sebebiyle demokrasi menbaından ve mâdeninden tam mânâsıyla istifade edilememektedir. Demokrasinin bünyesinde cebir kuvvetiyle açılan her bir delik, demokrasinin bir esasını ortadan kaldırmaktadır. Hukukta cebir hukuksuzluğa, maarifte (eğitimde) cebir cehalete, hürriyetlerde cebir istibdada kapı açmaktadır.

“Meşrutiyetten ve hürriyet-i şer’iyeden istifade edip, o delikleri kapatıp veya zeynâb sûretine çevirseniz, o kıymettar kuvveti hârice sarf etmek için devletimizin eline verseniz…” (Münazarat) tavsiyesinde bulunan Bediüzzaman, böyle yapıldığı takdirde “Bahâsına merhamet ve adalet ve medeniyeti kazanacaksınız” müjdesini veriyor.

Demokrasi düsturlarından istifade etmek merhamet, adalet ve medeniyeti kazandırıyor. Cebir kuvvetiyle demokraside açılan delikler, demokrasi ve ve hürriyet-i şer’iyeden istifade etmeden kapatılamıyor. “Evet, her milletin, o milletin menfaatı için bir miktar malı ile fedakârlık edip bir sehâveti vardır. İşte, bizdeki sehâvet-i milliye sû-i istimal edildi. Başka milletin sehâvet-i milliyesi zeynâb gibi içine girer, milletin cevfinde hazine tutar. Ulûm [ilimler] ve maarif [eğitim], altına su verir” hakikatini hatırlatan Bediüzzaman başka milletleri örnek vermekte, ulûm ve maarifle kuvvetleniniz demektedir.

Demokrasilerde açtıkları deliklerle mâye-i bekayı (bekayı sağlayan maya) ve madde-i hayatı çekerek, menâfi-i umumiye (umumun menfaati) olan demokrasiyi akim ve sahipsiz bırakmak isteyenler bulunmaktadır. Ancak en sonunda cebir kuvveti değil demokrasi kazanacaktır.

Okunma Sayısı: 1819
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı